12.07.2013
İnanç, her istendiğinde sahib ola bileceğiniz bir duygu değildir. İnanç, güvenden doğardı. Güven olmadığı yürekde inança asla yer olmazdı.
Küçük kız karşısındaki erkek çocuğun her sözüne inandı, gelecektede sadece ona inanacağından habersiz.
Mavi boncuklar karanlığı kendisinde birleştirmiş sıyahlıklara her takılı kaldığında titreşiyordu.
Küçük kız gözlerinin her sıyahlıklara takılı kaldığında titremesinin sebebini bilmiyordu, fakat bunun korkudan kaynaklı olmadığına ismi kadar emin idi.
"Orda neden saklansınlarki?" diye mırıldandı küçük. Öyle söylemişdiki kendisi bile zor duymuşdu, adeta kendine söylüyordu yada öylece kendinden izinsiz dudakları oynayarak böyle soru yöneltmişdi.
Korkdu küçüğün kendisinden de küçük olan yüreği. Titredi minik parmakları, sabit duramadı ayakları. Sanki vücudu alacağı cevabı önceden sezmişti de, onu habêrdar ediyordu.
Siyahların sahibi kızın korkuyu saklamaya çalışıbda başarısız olan boncuk misali maviliklerine uzunca bakıb "Bilmem" dedi.
Bir kelime, altı harf küçük kızı kırgın yapmağa yeterde artardı.
Küçük kendinden habersiz bir kelime için karşısındaki vücuda kırlırmıştı.
Neden kırılmışdiki? Kırılması için sebeb varmıydı?
Güven.
Küçük kızın haberi dahi olmadan kalbinde karşısındaki ilk defa gördüğü siyahların sahibine karşı yararan güven onu kırgın yapmışdı.
İnanmışdı, her şeyi bildiğine. Kendisi söylememişmiydi her şeyi bildiğini. Peki şimdi neden bilmiyordu? Neden karşısındaki küçük kızın kalbini kırıyordu, habersizce.
"Her şeyi bilmiyormuydun?" kırgınlığı sesine yansıyan küçük dolu gözlerle ellerine baktı. Canı sıkıldığında, gözleri dolduğunda, utandığında, çıkmaza girdiğinde kaçışı hep elleri olurdu, şimdi olduğu gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sien
Paranormal"Bedel." diyerek fikrini belirtdi Munkhbat. Çilde şaşkın gözlerle arkadaşına baktığında Munkhbat sıkıntı yok dercesine gözlerini iki kere yumub açtı. Munkhbat kartları açarak "Bizim isteğimize karşı ailemizden bir kişinin canı." dedi. Duyduklarıyla...