3. Dünya Savaşı

1.

Bilgilendirme:
Hikayenin belirli bir başrolü yok soygun çetesi başrol

Son soygun:
Fransa'nın başkenti Paris'te Louvre müzesinde yapılacaktır!

Soygun sabahı:

Azra:
Uyanın hadi hazırlık yapmamız lazım bugün büyük gün kalkın

Sibel:
Ben uyumadım zaten kestiriyodum.

Azra:
Belli göz altların mosmor olmuş uyusaydın biraz ayık olmamız lazım

Ceren:
Tamam kalkıyoruz be bi uyutmadınız

Kızlar kalktı kahvaltıyı hazırladılar

Yağmur:
Müzeye dikkatli girmemiz lazım koskoca Mona Lisa tablosunu kaçırcaz olum

Ebrar:
Her şeyi hazırladık sıkıntı çıkmıcak heyecan yapmayın yeter.

Kızlar belli etmeselerde gergindiler bu 10 senedir yaptıkları soygunlardan çok daha büyüktü ve riskliydi Kral Charles Tabloyu İngiltere'ye getirmelerini istiyordu.

Kızlar plakasız arabayla çok görünmeden müzenin oralara park etti.

Soygun zamanı:

Kızlar soygun için en uygun zaman olarak müzenin kapalı olduğu günü seçti. Görevliler olmadığı için işleri daha kolaydı. Kral Charleste kızlara 2 hacker 2 yardımcı yolladı

Azra:
Şimdi bu sokaktaki kameraları ilk halletmemiz lazım hackerlar yapabilir herhalde

Hacker 1:
Ben sokaktaki kameraları devre dışı bırakırım şimdi

Hacker 2:
Bende müzedeki kameraları hallederim

Yağmur:
Güzel bizde havalandırma boşluğundan içeri gireriz.

Ebrar:
Olum oraya nasıl sığcaz kapıyı açamaz mıyız

Ceren:
Kapıdan giremeyiz müze kapalı ama kaç kişi önünden geçiyor net fark ediliriz

Sibel:
Tamam da nasıl çıkcaz tabloyu fanusa koyup el arabasıyla goturmicez mi tabloya bir şey olursa charles bizi siqer

Azra:
Başka kapı falan yok mu koskoca saray gibi yer vardır illa

Yağmur:
Var bu cam piramadin yanındaki kapı en çok kullanılanmış 4 tane daha kapı var

Yardımcı 1:
Yanımızda kapı açmak için özel ekipmanlar getirdik

Yardımcı 2:
Evet kapıyı açmayı deneyebiliriz

Sibel:
Başından beri niye söylemiyonuz iki saattir düşünüyoruz burda

Yardımcılar:
Size karışmak istememiştik

Ceren:
Neyse hadi açın şu kapıları be

Kızlar en dikkat çekmeyen yerdeki kapıyı seçtiler uzun uğraşlar sonucu yardımcılar kapıyı açmayı başardı

Azra:
Sonunda hadi vakit kaybetmeden girelim hacker sen kameraları ilk devre dışı bırak ne olur ne olmaz bizde tabloya bakalım bı

Kızlar el arabası ve fanus ile vakit kaybetmeden tablonun olduğu kata gittiler ceren iz bırakmamak icin her yeri siliyordu hiç bir yerde parmak izi kalmamalıydı

Ebrar:
7 katlı müze yuh adamlar yapmışlar

Yağmur:
Heya yoruldum nerde bu tablo

Kızlar biraz daha gezdikten sonra tabloyu buldular

Sibel:
AHA bakın orda

Kızlar tabloyu ilk gördüklerinde dona kaldılar cerenin tabloya bakarken gözleri parlıyordu cerenin omzuna biri dokununca irkildi kendine geldi

Ebrar:
Geziye gelmedik kendine gel hadi yardım et

Azra ve Sibel tabloyu bir kuğu gibi yerinden çıkardılar Ebrar ve Yağmur fanusa minik dokunuşlarla tabloyu koydu Ceren de her yeri siliyordu 4 u beraber el arabasına tabloyu koydular

Azra:
YÜRÜYÜN ASKERLERR

Ebrar, Ceren, Yağmur, Sibel:
EMREDERSİNİZ KOMUTANİM

Kızlar hızlı ama temkinli bir şekilde tabloyu taşıyorlardı yardımcıları da alıp kapıya geldiler

Ceren:
Hele sukur be geldik sunu arabaya goturelim hadi

Yağmur:
Sıkıntı çıkmadı dimi iz bırakmadi kimse

Yardımcılar:
Merak etmeyin iz bırakmadık her şey yolunda

Tablonun üstune siyah bir örtü atıp arabanin bagajina koydular herkes arabaya bindi

Azra:
E şimdi nereye gidicez

Yardımcı 1:
Kral Charles buraya yakın bir yere özel uçak getirtti oraya gidiyoruz

Sibel:
Kral Charlesin aradığı tabloyu umarım bulmuşuzdur 10 senedir kaçak göçek yaşıyoruz yeter be

Ebrar:
Off umarım bu gidişle tablo müzesi çıkarcaz

Özel uçağın olduğu yere geldiler bagajdan tabloyu çıkarıp uçağa bindiler

Yağmur:
HAYDE BİSMİLLAH

Yetti bu kadar canim sıkıldı sallama yazmaya basladim devam ederiz sonra.