-
chan
selam seungg
kütüphaneye gidicem de
istersen beraber gidelim yineseungmin
selam hyungggg
ay ama hyung bugün yeonjunla gidicektik
söz vermiştim
ama sen de gel olur mu🤔🤔🤔chan
ya nerden çıktı bu gene amk|
yok ya
siz plan yaptıysanızseungmin
hayırrrr
gel sen de hyung hadiii🙏🏻
hem yeonjunla da tanışmış olursun
nasılchan
muhteşem amk|
evet mantıklı da
ben sizin planınızı bölmiyim benceseungmin
ya hyung hayır diyorum geliyorsun
bitti
KONU KAPANDIchan
iyi o zaman
öyle diyorsanseungmin
evettt
ben şimdi çıkıyorum alacaklarım var biraz
kütüphanede görüşürüz olur muuuchan
tamam
öyle yapalımseungmin
tamammm bb hyung💖chan
bbseungmin
kalp atmadı☹️☹️☹️|-
şu anda bulunduğum konum ve durum sinirden bacağımın titremesine, önümdeki notlara ise bir saniye dahi bakamamamı sağlıyordu. yaklaşık yarım saat önce tanıştığım ve hiç hoşlanmadığım bu yılışık çocuk, karakterine uygun bir şekilde seungmin'in tam dibinde duruyordu. hatta o kadar yakındı ki kafasından tutup kütüphaneden dışarı atasım geliyordu onu. giderken de ensesine yapıştırasım.
telefonuma gelen birkaç mesajla dikkatim dağılsada, kolları birbirine değen sözde arkadaşlardan alamadım bakışlarımı. kalemin ucunu dişlerimde çiğnerken içimdeki kıskançlığa bir anlam arayışına girdim. benim arkadaşlarımın arkadaşları elbet oldu, bu onun kıskançlığı değildi. sanırım hissetmemek için binbir çaba sarf ettiğim o duyguydu bu. kaçmak mıydı doğru olan, teslim olmak mıydı? ya da harbiden o muydu?
karşımdaki benden küçük olduğu belli olan, hatta tatlı bile sayılabilecek çocuğu dövmek istememin başka bir sebebini aradım. yeni tanıştığı insanlarla yaşadığı bu samimiyet mi, fark etmeden yaptığı ama bilinç altımın bunu benimseyip sinir olarak bedenime yaydığı bir saygısızlık mı yoksa sadece seungmin'i kıskanmam mı?
bildiğim cevabı söylemek, kabullenmek zor oluyordu. karşımda seungmin'i bile zor duruma sokuyor, onu üzüyordum. ne kadar üzmek istemesem de yapıyordum bunu. çok ilerisini düşünerek hem de.
telefonuma gelen birkaç bildirim sonrası ayağıma atılan tekmeyle birlikte acıyla inledim. dalgınlığım yüzünden çok ses çıkarmamla birlikte bana dönen birçok göz olduğunu da biliyordum. bunlara karşımdaki ikili de dahildi. seungmin gözüyle telefonumu işaret ederken, yeonjun endişeli duruyordu.
"iyi misin hyung?"
"iyiyim yeonjun, sağol." samimi olması için içimde verdiğim savaşın galibi olarak sıcak bir tebessüm de vermiştim ona. bir sorun olmadığını gördüğü gibi önündekilere dönerken ben de telefonumu elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not mine.skz
Fanfictionbir arkadaş grubunun umutsuz sanılan aşk ve arkadaşlık hikayesi. texting