Herzaman okumanız ve her zaman okunması dileğiyle bir bölüm daha
Yalnışlarım varsa yorum olarak yazarsanız hemen düzeltmeye çalışırım.
Hadi bölüme:)
-------------------------
...............................Sadece gülümse. Bu hayatta başına ne geliyorsa ona gülümse, kahkaha at. Yeterki acını gösterme. Zayıflıktır acı...
Yüzüme sıçrayan kanla gülümsedim. Kurbanımın çığlıkları artmıştı. Kırk beş dakikaya yakın aynı yalvarış ve çığlıkları duyan kulaklarım ve ben bu sesten bıksam da içimdeki ses daha çok acı daha çok intikam istiyordu. Fakat zaten yeterince sıcak olan havada bu kadar beni uğraştırmasına rağmen hala yalvaran bir yaratıkla yan yana olunca içimdeki o ses de susmuştu.
Ülkenin en güçlü adamlarından biri her uzvu parçalanmış bir şekildeyken bağlandığı sandalyeden kurtulmaya çalışıyor bir yandan da hız kesmeden ölmemek için yalvarıyordu. İnsan kendi yaptıklarının bedelini hep öderdi. Er ya da geç. İster milyonları olsun ister milyonlarca koruması...
Ünlü bir demokrattı. Birçok siyasî alanda iş yapmış ve tanınmıştı " Çok iyi bir insan, birçok vakıfa yardımı var, kimsesizleri doyurur." diyorlardı onun için. Kimse bilmiyordu o doyurduğu kimsesiz, yetimlere , öksüzlerene yaptığını. Nasılda iyi gösterilmişti herkese...
Aslında yaptığı tek şey rüşvet ödemekti. Ülkede paranın çözemediği hiçbir şey yoktu. Fakat kimse sormamıştı bu paranın suyu nereden akıyordu? Her türden vakıfa ya da iyileşme için olan bütün ilgili kurumlarda yardımı olan biriydi Tarık Bey ancak kimse sorgulamamıştı nedendi bu kadar iyilik?
Sadece iyi biri olduğu için mi? Tabi ki hayır Dünya zaten o kadar iyi bir yer değildi artık. Eskiden de hiç olmamıştı aslında...
Karşımda can acısından iç çekerken ben her bir uzvunu o üye olupta milyonlarca para kazanmasını sağlayan, her bir çocuğu cinsiyeti, yaşı ya da başlarına ne geleceğini bilmeden sattığı her çocuk için daha da parçalara ayırmak istiyordum aslında. Dün ben nasıl ona ulaşabileceğimi planlarken o on yaşında bir kızı satmıştı bu vakıflarla beraber.
İstediğim birçok bilgiyi almıştım, zaten işe yaramayan biri için biraz daha kendimi yormayacaktım. Elime aldığım silahla ne yapacağımı bildiği için gözlerini sımsıkı kapatmıştı. Tam alnının ortasına sıktım.
Yeterdi ona bu kadar nefes almak. Çok bile olmuştu hatta....Kan içindeki yüzünü eldivenli elimle kendime çevirdim. Her kurbanıma yapmazdım bunu genelde öylece bırakır giderdim fakat ülkede bir namım vardı. Herkesin de dediği gibi: " Azılı sadece çocuk cinayetlerinde kendini belli eder, sadece çocuk cinayetlerinde işaret koyardı." Yine öyle yaptım. Her çocuk katiline yaptığım gibi kurşunun girdiği yere elimdeki kırmızı kalemi sapladım ve ucuna bir not bıraktım. Her zaman bıraktığım notu...
" Siz göz yumsanızda ben göz yummayacağım, siz sussanızda ben susmayacağım, siz izin versenizde ben izin vermeyeceğim. Bir gün tüm çocukların ruhu da vücudu da özgürlüğü bulacak. Unutmayın bu ülke bir gün sadece çocukların olacak."
Arkada bıraktığım bedenin yanına içi ifşalarla dolu olan birçok dosya ve video dosyası bulunan çantayı bıraktım. Sadece bir insanı daha doğrusu bir canavarı değil aynı anda birçok pis iş yapan vakfı da ifşalayıp onları da devlet tarafından kapattıracaktım. Kapatmak zorunda kalacaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON ÇIĞLIK
Teen Fiction- Böyle gülme sana yakışmıyor. - Neden? - İşte gülümseme böyle. - Neden öyle dedin? - Belki benim yanımda canın açıldığında gülmezsin belki bana gösterirsin hiç göstermediğin acılarını... □□□□□ Bu kitapta; cinsel istismar, açık betimlenen cinayetler...