Lanet 7

59 10 11
                                    

15 yıl sonra

Yıllar su gibi akıp geçti. Yaş kemale erdi. Otuz beşi geçeli çok oldu, kırka merdiven dayamaya az kaldı.

Çok şey değişti hayatımda, çok şeyler kaybedip, kazandım.

Bu gecen sure zarfında bayağı değiştim, toparladım kendimi. Hatta iyi bir işe girip, evlendim biriyle. Biriyle diyorum, çünkü ayrılmak zorundan kaldım iki sene önce. Ama olanlar çocuğumuza oldu. O başkasını buldu evlendi, ben yalnızlıktan perişan oldum. Kızımız annesinde kalıyor, ben bakamıyorum. Yani, bakamazsın diyorlar benim için.

Ayrılma nedenimiz bendim, yaptıklarımdı. Ama yaptıklarım, bile isteye yapılan şeyler değildi. Aklımdan çıkmıyordu bir türlü, o güzel gözleri. Gün oluyor, gün boyu gözlerimde iz yapıyordu o siyah saçları.

Suçlusu ben miydim? Kimdi. Cesede bakıp ta hayran olan, günahkâr sayılır mıydı?

Şefkat ve merhamet duygusu aşka dönüşmüştü. Gözleri, aklıma kazınmış; saçları dilime dolanmıştı.

Her Cuma günü mezarına gider dualar ederdim. Çiçekler diker ve sulardım. Ama eminim ki, başkaları da ziyaretine geliyordu. Çünkü, benim diktiğimin haricinde başka çiçeklerde açıyordu mezarının üstünde.

''Men gen ayna (Ben garip bir aynayım)''

Bana ondan hatıra bir tek künye kalmıştı. Gerçi onun olduğu kesin değil, başkası da düşürmüş olabilir. Ama ben onun olduğuna emindin o zaman gelene kadar. Şimdi, adım gibi biliyorum onun olduğuna.

Kızımın ismine Ayna koydum. Ayna, Türkiye kullanılan bir isim değil, ama Türki cumhuriyetlere kullanan varmış. Zaten künyenin içindeki yazıda doğu Türkistan yazısıyla yazılmış. Ayna, doğu Türkistan'ıymış anladığım kadarıyla.

Doğu Türkistan'ın masum kızı, siyah saçlı kara gözlü Ayna...

...

devam edecek...

Gerçek Bir Cin Hikayesi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin