İlahiyatçı Atilla Bey ise,
"sevgili selim kardeşim, bu şekilde olaylar sandığından daha fazla insanın başına gelmektedir. Biliyorsun ki kutsal kitabımızda da geçtiği üzere, bizim dışımızda ve bize çok benzeyen akıllı canlıların varlığı kabul edilmiş bir durum ve bizler bu canlılar ile aslında iç içe, bir arada yaşıyoruz.
Yalnız onların bizim, bizimse onların âlemine temasımız yasak ve insanlar için hemen hemen imkân dışıdır (burada cinci hocalara adeta selam etti diyebilirim). Ama bu durum diğer yaratılmışlar için bize oranla daha kolay bir durum ve biliyorsun, nasıl ki Allah'ın emir ve düzenine uymayan kötü karakterli insanlar mevcutsa, yine aynı şekilde bu canlılar arasında da kötü karaktere sahip olanları bulunabilir.
Bunlar mutlak surette Allah'a karşı gelmek maksadıyla kendileri için en büyük günahlardan olan insanlarla temas ve onların boyutuna geçme gibi gafletlere uğrayabilmektedirler.
Sözün kısası sevgili kardeşim, bu tarz durumlar, yani musallat olma durumu çokça ibadet ve benim sana önereceğim bazı uzman arkadaşlarımızın yardımıyla bir anlamda geri püskürtülebilir, etkisi azaltılabilir ya da tamamen kaldırılabilir. Bu konuda Allahtan ümidini kesmemeni ve ona sığınmanı tavsiye ediyorum.
Evini değiştirmen ne derece faydalı olur bilemeyeceğim, zira sen farklı mekânlarda, farklı insanların, seni farklı ve korkunç suretlerde gördüklerini söylüyorsun. Bu musallatın seninle beraber geldiğini gösterir.
Yani Kenan kardeşimizin bahsini ettiği kötücül karakterli öğe çoktan bizim boyutumuza geçmiş olabilir."
Başımın içinde uğuldayan kelimeler. Bunca şeyden sonra, bunu da mı yaşayacaktım?
Yaşamın zorluklarına bir şekilde göğüs germiş, her düştüğümde kalkmayı bilmiş, tırnaklarımla kazıya kazıya tutunmuştum hayata. Bir bu kalmıştı gerçekten...
Ruh bilimci ricam üzerine kafede biraz daha fazla kaldı, ben de baş başa kalmamızdan faydalanarak onu biraz sıkıştırdım:
-Peki, bu metafizik öğelerle baş etmenin, savaşmanın bir yolu var mı Kenan bey?
-Açıkçası bu tarz bir karşılaşma oldukça adaletsiz olurdu, bizler bu öğeleri özel son teknoloji özel yöntemlere rağmen göremiyoruz bile, ancak hissedebiliyoruz, varlıklarını belirleyebiliyoruz.
Dostunuz Atilla bey iyi niyetli ve inancına sadık bir insan ancak ben yine de olayın dini
Mitlerden biraz farklı olduğunu düşünüyorum. Bu gerçek anlamda varlığı kanıtlanan bir enerji ve madde, size zarar verebilir.
-Evime inat olsun diye pek çok ayna aldım, banyodaki aynayı (en çok etkiye maruz kalanı yani) kamera ile kayıt altında tutuyorum. Bu aralar bir hareket yok, bu durumu nasıl açıklıyorsunuz?
-Bu onları oraya daha fazla çekmekten ve güçlendirmekten başka bir işe yaramaz, keşke şu ayna işini yapmasaydınız Atilla bey in söylediği gibi, eğer düşünce yetenekleri varsa eğer onları kızdıra da bilir ve size ciddi anlamda takabilirler selim bey.
Kayıt olayına gelince, kayıtlarda bir gariplik olmadığına emin misiniz?
Bir an düşündüm. Hayır, yani. Kameranın düşüşü, titreyişi vesaire, bunlar tamamen fiziksel olaylardı ve zaten daha o anda kuruntu yapmaksızın mantıklı bir açıklama bulmayı başarmıştım. Sonra birden aklıma ufak bir ayrıntı geldi.
-Aslına bakarsanız çok küçük de olsa bir gariplik var gibi, kamera iki kez hemen hemen aynı saatlerde titreşime maruz kalıyor, hatta birinde düşüyor.
-Saat tam olarak kaçta gerçekleşti bu hadiseler?
-3.13. Bir an, sadece bir anlığına yuvalarından uğrar gibi oldu. Sonra da tıpkı benim korkunç suretimi görenler gibi kendini toparlamaya çalıştı hemen.
Ne oldu? Dedim
-Selim bey, önce o aynalardan sonra da o evden bir an önce kurtulmaya bakın, ben, gitmeliyim.
Böylece kaçar gibi gitmişti yanımdan. 3.13 Bunun bu derece etkili olacak ne anlamı olabilirdi ki?
Aradığımı bulmam uzun sürmedi;
313 sayısı, din-büyü ve daha pek çok alanda oldukça gizemli ve tesirli bir sayıydı:
"Ayet-el kûrsi, Cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duaların en büyüğüdür. Ayet-el kûrsi'nin insandan şeytanları kovmakta çok tesirli olduğunu söylemişler, ayrıca saralı kişiye, şeytanın kendisine yardım ettiği sahir (büyücü), kâhin, falcı, nefis ve şehvet ehli, zulüm ve gazab erbabı üzerine sadakatle okunulduğunda onların şeytanlarını etkisiz hale getirmekte de büyük gücü olduğunu denemişlerdir.
Ancak sadakatle okunması şartı koşulmuştur.
Herhangi bir muradın hasıl olması için ayet-el kûrsi 313 kere okunduğunda, dünya ve ahiret hakkındaki o istek Allah'ın C.C. izniyle hasıl olur(ne bir eksik ve ne bir fazla okunmamalıdır bu sayıların adedi çok önemlidir)."
313 büyüsü
Bu kurbanın uykusunu bağlamakla yapılan bir celbiyyedir. Aşağıda yazılı esmalar 313 kere 7 gece okunursa hakkında okunan kimse çok büyük bir ruhi bunalıma kapılır.
Uyku uyuyamaz, okuyana ve yahut okutana karşı elinde olmayarak şiddetli bir incizab duyar. Onu görmek, ona kavuşmak ister.
Okunacak esmalar:
Ya şemusa ya helyusa ya ğayusa ya talyusa ya talmusa ya asbavütin yahin ali şeddayi tevekkelü bi akdi nevmi fülanete binti fülanete fi mehabbeti fülanibni fülanete haysü ma kanet elvahan elvahan elvahan el acele el acele el acele essaate essaate essaate...
Bunlara ek olarak 313'ün tarih ve siyasette de önemi büyüktü.
Bulduğum bilgiler, tamamen rastgele ve tesadüfü de olabilirdi ama tüm bunlar, ruh bilimcinin tepkisiyle de birleşince tam bir kâbusa dönüşüyordu. Vakit epey oldu. Koltukta sızmayı bekleme zamanı.
27 Nisan 1999 salı( çorbacı) saat: 3.55
Evden deli gibi fırlarken alışkanlık olduğu üzere günlüğümü de kapıp kaçırmışım, iyi ki de öyle olmuş yoksa bu satırları yazamazdım.
Büyük bir şangırtıyla uyandığımı hatırlıyorum, o an ne olduğunu bile düşünmeden tek yaptığım günlüğü ve anahtarların olduğu montumu kapıp, ayağımda terlikler üzerimde eşofmanlarla dışarıya kaçmam oldu.
Hayal meyal o yattığım salonda, geçtiğim koridorda, holde, çatlamış aynaları ve o aynanın ardından bana bakan yeşil gözleri görebildim.
29 Nisan 1999 Perşembe (ev) saat: 20.23
Ofiste yatıyorum artık, ama evimden ihtiyacım olan şeyleri almayacak da değilim. gelmişken biraz da yazmak istedim, bu evi kendi lanetiyle bırakmak şimdilik en iyisi..
Birazdan ortalığın yıkıldığı malum gecenin banyo kaydını da alıp gideceğim.
Yeni evim konusunda ise bir günde oldukça büyük ilerlemeler kaydettim, kısmetse bu hafta sonu taşınıyorum. Sonrasındaysa bu lanetin peşimden gelmemesi için dua edecek ve bu yaşadıklarımı kitaplaştırarak ölümsüzleştireceğim.
En büyük kaynağımsa tabi ki şu an okumakta olduğunuz bu satırlar ve kayıtlarım olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Bir Cin Hikayesi 3
Horrorkorku dolu yaşanmış olaylarla, üçüncü kitabımızda devam ediyoruz.