🔥kayıp geçmiş Gormiti 🔥

8.Bölüm~Lav çiçeğinin özü

Leydiler ortadan kaybolduktan sonra lordlar bir an birbirlerine baktılar ardından Helios " Belliydi bu Keryon! " Keryon " Helios! " Aoki birkaç adım uzaklaştı bunu gören Lauren " Yeterince kavga gördük. Beyler sizde başlamayın. " Victor " Madison... Seni üzmek istemem ama... " Madison duygusuzca " Neden üzüleyim? " Aragog " Voidus postallarla uğraştı burdan açılan bütün portallar onun konsey odasına çıkıyor. " Dedi stabil bir sesle, Madison " S*ktir. " Diamond " Ne? " Laura " Yenge iyi misin? " Athena ve Kori " Herkes bir sakin olsun. " O sırada etrafı iki taraftan kaplayan çığlıklarla herkes kulaklarını kapattı ortaya Amy ve Lucy çıktı Amy " Ne oldu az önce? " Lucy " Bilmiyorum Amy ama iyi olmadığı kesin... " Amy " Ben Gama ya bakıcam sen de Sira ya bak. " Lucy " Sen gerçekten canına mı susadın? Gama'yı körüklersin sen. " Amy " Rüzgar aynı zamanda ateşin en büyük düşmanıdır. Hadi! " İkisinin ortadan kaybolmasıyla dengenin sessizliği etrafı kapladı. Kraliçe Diamond " Mabede girmek için lav çiçeği özü lazım... " Trek " E o zaman neden girmiyoruz? " Titano " Lav çiçekleri lav denizlerinin altında yetişir Trek... " Kral Kori " Haklı, ayrıca lav denizleri de yıllardır taze çiçek vermiyor. Hepsi çoktan kurumuş oluyor. " İkor " Neden kurusunlar ki? " Louis " Krallık tam gücünü elinde tutmuyor... Ayrıca çiçekler de her gölette eskisi gibi oluşmuyor. Gama'nın halini gördünüz zaten. Ruhu bu haldeyken krallığın da bitkin olması çok doğal... " Aoki " Ne yapıcaz? " Riff " Abi hani biz anılar görmüştük ya. " Frost " Haklı! " Hepsi " Ha? " Frost " Anılar içinde illa lav çiçeği olan bir anı vardır. Ayrıca kül mevsimindeyiz tek yapmamız gereken hangi göl olduğunu bulmak! " Aragog " Şu krallıkta bi tane normal adam olmaz mı lan? " Laura " Deli soy, deli Krallık, deli halk, deli ruh. " Bir anda kendilerini tek kulede buldular Madison " Ne oluyor lan!? " Louis " Madison sakin ol. " " 1 sen kimsin? 2 biz neden buraya geldik? 3 kule sadece önemli anları alır neden aptal bir çiçeği alsın? " Diamond " Ulan bir varlık 300 yılda hiç mi değişmez be? " Lauren " Neden almış olmasın? Önemli bir an içinde çiçek te gözükmüş olabilir. " Laura " Sen hep kendinde kal böyle. " Lauren hafifçe kıkırdadı ve ardından elini şıklattı anılardan rastgele anlar gözlerinin önünden geçerken " Abla!! " " Eric... Sakin ol... " Buz kralı Carlos ve ateş kralı Eric... " Abi bırak! Abla!! " ... Ve kendilerini bir anda 500 yıl kadar önce henüz krallık oldukça güçlüyken yaşanmış bir anda buldular. Lavlar öyle güzel parlıyordu ki ama bir şey eksikti sanki krallıkta bir eksiklik... Titano " Sanırım o yönetiyor... " Trytion " Haklı... " Keryon kız kardeşinin sihrini etrafındaymış gibi hissediyordu. Lauren " Şu anda ateş krallığının geçmişindeyiz. Lavya ve Daniel öldükten 3 yıl kadar sonrası. Çocukları 3.5-4 yaşında. Athena " Krallık hükümdarsız... " Eron " Hey o koşan kim? " Dedi ve kızıl saçlı minik bir kızı gösterdi. Kız 1.70 boylarında yine kendi gibi kızıl saçları olan bir kadına çarptı. Kadın küçük kıza döndü ve " İyi misin?" Küçük kız kadına " Lav saçması. " Kadın bir anda kızı kucağına aldı ve " Şükürler olsun seni buldum nerdesin sen? " Az önce konuştuğu tezgah sahibinden bir tane şeker aldı ve kıza verdi " Al hadi. Canım. " Kız teşekkür ederek şekeri aldı. Kadın çok tanıdıktı sanki daha önce görmüşlerdi. Pazar yerinden biraz uzaklaştı ve kadın " Nasılsınız prenses? " " Şağol! " Küçük kız ateş prensesi miydi!? O an Helios " Keryon bu o! O kadın Gama! " Gama prensesin saçlarını sevdi ve " Neyden korktunuz majesteleri? " " Siyah ısık vaydı böle tocaman! Senin dibi ama tötü! " Gama " Darkan mı gördün prenses? " " Mhmh! Tot tiytin! " Bir anda hatıradaki Gama da dahil hepsi gülmeye başladı. Prenses " Ama doyu! " Gama " Evet prensesim doğru. " Dedi ve kızı kucağından indirip elini tuttu ardından " Evinin yerini biliyor musun prenses? " Prenses " Şen bilmiyoy muşun? " Gama " Ben nerden bilebilirim ki prenses? " Sesi ve yüzündeki ifade şefkat doluydu küçük kızı bir anda tekrar havaya kaldırdı ve " Buraya basmak tehlikeli. " Dedi kızın tekrar koluna oturmasına yardım etti. Kız sol kolunda sanki hiç ağırlığı yokmuş gibi oturuyordu. Bir an krallığın yanar dağlarından koyu dumanlar yükselmeye başladı. Krallık tehlike alarmı veriyordu. Bir anda Gama soluna doğru öfkeyle dolu bir ifadeyle baktı. O tarafa dönenler
Kriptus ile göz göze gelirler. Kriptus küfürler ederek bir portal açar ve geri döner. Gama tekrar yüzünde bir gülümsemeyle prensese döner prenses " Şen yuhşun! Ates yuhu Dama! Paydon Gama. " Gama gülümsedi ve " Evet prensesim. " Dedi ve onun saçlarını öptü. Prenses " Benim adım Vanda şen neden pvensesim diyoysun? " " Pekala prenses Vanda. Sen hiç taze lav çiçeği gördün mü? " Vanda " İvit! Ama hit tay ( kar) döymedim... " Gama yüzünde bir gülümseme ile " Rüzgar sınırına kar yağıyor prenses. " " Deytetten mi!? " " Evet... Senin dayın nerde? " " Dayıyı savasa tayıydıyay ( çağırdılar). Bivz de evde yaylız kaydık. " Gama " Canın mı sıkıldı senin de? " " Evet! Ama şen naşıy dışaydaşın? " " Belki de diğer herkes uyurken çıkmışımdır. " Kızın burnunu sıktı ve " Ama şen yapma. Tamam? " " Tamam! " Kızı bir lav göletinin yanında kucağından indirdi ve " Burası güvenli. Evine az kaldı. " Vanda " Gama abla... Biliyo musun şen tot ( çok) güjeysin! " Gama kızın hizasına çöktü " Sende çok güzelsin. " Dedi üzerinde normal günlük bir elbise vardı ama etrafa yaydığı o kendine has enerji onu krallığın içindeki yüzlerce kişiden ayırt ediyordu. Gama elini lav denizine soktu ve capcanlı bir çiçek çkkarıp prensesin saçına taktı prenses te başındaki bu yıl toplanmış çiçeklerden yapılma tacını Gama'nın başına taktı ve " Bu da şana! " Gama'nın başında duran kuru çiçekli taç başında canlandı prenses resmen büyülenmiş gibi ona bakıyordu " Vay danına... " Gama " Hadi artık seni evine götürelim... " Dedi ve ayağa kalkıp prensesle beraber yürümeye başladı aslında rüzgar sınırına kar yağmazdı. Ama kraliçe ne zaman oraya gitse orada dizlerine kadar kar olurdu. Tacına özel olarak yapılmış lav çiçeği motifleri ve her zaman saçını süsleyen asla solmayan o lav çiçeği ile adını bütün gorm tarihine kazıyan kraliçe krallığı ile bir bütün olması ile tanınırdı. Sanki ruh ile bir bütünmüş gibi... Sanki ruh onu her zaman izlemiş gibi yıllarca hep güvende oldu. Belki kardeşleri ve prenses küçükken fark edemediler ama Gama onlar 17 yaşına gelene kadar krallığı ayakta tuttu. Küçük çocuklara karşı olan zaafı Gama'nın bütün öfkesini dindirebilirdi... Hatıra bitince İkor " Orası nerde bilen var mı? " Herkes hayır anlamında kafa sallarken Diamond " Ben biliyorum! " Athena " Ayıptır sorması ama sen nerden biliyorsun? " " Bana orda evlenme teklif etmişti! " Dedi neşeli bir sesle. Madison " Sen evlendin mi!? " Victor " Sanki bu soruyu sormak için biraz geç kaldın. " Aragog " Evet Madison kadının kızı kaç yaşında sen diyon ki evlendin mi? " Lauren " Üstüne kaç tane torunu oldu. " Etrafta Gama'nın kımırtıları duyuldu. Frost'un eline o gölden bir çiçek pencereden gelip düşerken çiçeğin dondurulmuş olduğunu fark etti Frost içinde de bir not " Krallıklar çökerken bütün lav çiçekleri ölü doğar ve öz yapmaz. Bunu geçmişten bir hediye gibi kabul edin bulmacayı çözmenin ödülü gibi...
Kraliçe Libraya ve kral Marcus"
Diamond " Onlar kim? " Frost " Bundan 100 yıl kadar önce lav çiçekleri kurumaya başlarken tahtta olan bir ateş kraliçesi ve onunla evlenmiş bir rüzgar varisi... " Trek " Artık yemek yiyebilir miyiz? " Herkes " Neden olmasın?" İkor " Baba senin geri dönmen gerekmez mi? " Kral Kori " Bir geceyi oğlumla geçirmekten hiçbir şey kaybetmem İkor." Dedi kral. Bütün bunlar olurken Darkor da ne oluyor olabilir ki? Voidus farkına vardı her şeyin. Daniel'in anka olduğunun ve soyun kendi kanıyla bütünleştiğini. Ama o Gama. Ve o diğer üç ruh bir türlü zafer kaxanmasına izin vermiyorlardı. Her zaman lordların arkasında olan leydiler genç olmalarına rağmen çok güçlülerdi. O aptal kıza nasıl yenile bilmişti! Elini öfkeyle tahtına vurdu o sırada yüzyıllar sonra sonunda kızının yaşadığı haberini alan Darker kızının aynı gün Voidus 'u yenmesinden kardeşiyle beraber büyük bir hoşnutluk duyuyordu.
###
Bu bölüm de bitti arkadaşlar. Tam 1185 kelime oldu # bunların üstü ve ben çok mutluyum. Birileri hala okuduğu ve bölüm beklediği için. Elimden geldiğince çabuk yazmaya çalışıyorum aklımda fikirler var ama bunları yazarken zorlanıyorum. Hoşçakalın. Hepinize iyi günler dilerim 💕