Kerem'in attığı son mesajı tüm soğuk kanlılığımı devreye almaya çabalayarak sakince on sekizinciye okurken sonunda dayanamayıp çığlığımı basmıştım.
Ciddi miydi yoksa yine benimle o her zaman ki "kızım ben öyle mi dedim sanki?" oyununu oynuyordu bilemiyordum artık.
Sen gerçekten çok ama çok zorsun Kerem Aktürkoğlu!
Başlı başına incelenmesi gereken bir kafa karışıklığı sebebisin sen.. Hatta kafa karışıklığı çok hafif bile kalabilir sen direkt olarak kafayı yeme sebebisin benim için.
İnanıp inanmama arasında gidip gelirken dayanamayıp dolabımı açtım ve aklımda çoktan olmayan kombinleri döndürmeye başladım o an.
Sıcak havadan ötürü üzerime keten beyaz bir şeyler geçirip geçenki buluşmada yaşanan konuşmamızdan ötürü Reyyan için aldığım küpeleri de çantama atarak makyaj koltuğunun kenarında oturdum ve beklemeye başladım stresli bir şekilde.
Bir de bilerek beyaz giyinmiştim çünkü Kerem Aktürkoğlu beyaz off-white tişört takıntılı bir deliydi ve bu tişört parçası da üzerine tek bir tasarımla yedi sezon geçiren çizgi film karakterleri gibi yapışmıştı.
Bir kerelik de aynı giyinme ihtimaline tutunmak o an için hiçbir sorun teşkil etmiyordu bence (Mertens çakallık videosu..).
Şimdi bayram çocukları gibi giyinmiş otururken yüzsüzce aşağı in mesajını beklemeyi sürdürüyordum ama bir yandan da fena bir kazık yiyecekmiş gibi hissediyordum çünkü Kerem benimle uğraşmalara doyamamıştı bir türlü.
Ayrıca bir yandanda kampa katılmak yerine burada benim yanıma gelmesi de sinirimi bozmuyor değildi.
Nereden bakarsak bakalım ben sanırım Galatasaray'ımı kendimden daha çok düşünüyordum.
O sırada gelen mesaj sesiyle aniden bir asker gibi doğruldum yerimde ve heyecanla telefona yeltendim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
keremakturkoglu
zahmet olmazsa seni geçen bıraktığım yere inersin artık
acele edersen de sevinirim
daha işimiz var
O beklediğim mesaj bugün beni hayal kırıklığına uğratmadan kilit ekranımda belirince hızlıca odadan çıktım ve kapıya varıp ayakkabılarımı giydim.
Şükür ki evdeki herkes işinde gücündeydi de ben de yaz tatilini rahat rahat yaşayabiliyordum şu an.
Rahat rahat yaşamak da gizli gizli Kerem Aktürkoğlu ile buluşmaktı..
