15.Bölüm-Yalan

119 4 1
                                    

Katniss mağaradan çıktığında arkasından bakakalmıştım.Biz onlarız.On İkinci Mıntıka'nın Talihsiz Aşıklarıyız.
 
Yeniden kestirmeye karar verip gözlerimi kapatmıştım.Bir süre sonra Katniss "Peeta,"dedi ve öperek bilincimin yerine gelmesini sağladı.

Şaşırmıştım ama sonra içtenlikle        gülümseyerek onu izlemeye başladım.    
O ise elindeki kabı bana gösterdi ve "Peeta, bak Haymitch sana ne göndermiş? " dedi.

Hemen "İlaç mı?"diye beklentiyle sordum.

"Hayır, çorba,"dedi ve bana içirmeye çalıştı.

Ama midem yiyecek ya da sıvı almaya cidden müsait değildi.O ise o kadar ısrarcıydı ki.En sonunda beni öpünce onu kırmamak için gıdım gıdım da olsa çorbayı içtim.

Sıcak çorba,yeniden uykumu getirmişti.Uyku tulumuna girip uykuya daldım.

Uyandığımda Katniss mağarada yoktu.Telaşla doğrulurken Katniss içeri girdi.

"Uyandığımda gitmiştin,"dedim."Seni merak ettim."

Beni yeniden yerime yatırırken bir yandan da gülüyordu."Beni mi merak ettin?Son zamanlarda kendine hiç baktın mı acaba?"dedi.   

"Cato ve Clove seni bulmuş olabilirlerdi.Geceleri avlanmayı seviyorlar,"diye yanıt verdim.

"Clove? Hangisi o?"diye sordu.  

"İkinci Mıntıka'nın kız haracı.O hâlâ yaşıyor değil mi?"diye sordum.Belki de çoktan ölmüştür.Sürekli uyuduğumdan top sesini duymamışımdır.

"Evet,geriye sadece onlar,Thresh,biz ve Tilki Surat kaldık.Beşinci Mıntıka'daki kıza bu ismi taktım.Nasılsın?"dedi.

"Dünden daha iyiyim.Burası çamurla karşılaştırılınca süper bir yer,"dedim."Temiz kıyafetler,ilaç ve  uyku tulumu da cabası.Ve tabi sen."

Yanağıma dokunmak için uzattığı elini yakaladım ve dudaklarıma götürüp öptüm.

"Yemeğini yiyene kadar, sana başka öpücük yok,"dedi Katniss muzipçe.

Sırtımı duvara yasladı ve beni kendi elleriyle meyve püresiyle besledi,sıra hindikuşuna geldiğinde itiraz ettim.Fazla yersem kusabilirdim.

"Sen uyumadın,"dedim.

"Ben iyiyim,"diye yalan söyledi.Yalan söylemeyi beceremiyordu,çok yorgundu.

"Şimdi biraz uyu,"dedim."Ben nöbeti devralırım.Bir şey olursa,seni hemen uyandırırım."

Tereddüt ettiğini görünce "Katniss, sonsuza dek uyanık kalamazsın,"diye ekledim.     

"Pekala,"dedi."Ama sadece birkaç saat.Sonra beni uyandıracaksın."

Uyku tulumunu aldı ve üzerine uzandı.Bir elini yayının üzerine koydu.

Yanına oturup gözlerimi mağaranın girişine diktim."Uyu artık,"dedim.
                                                        
O,uykuya dalarken ben onun alnına düşen saçlarını okşuyordum.Çok güzeldi.

Mağarada iki gün daha geçirdikten sonra öğle vakti trompet sesleriyle irkildik.Claudius Templesmith konuşmaya başlamıştı ve haraçları ziyafete davet ediyordu. Katniss,ziyafet davetini daha iyi dinleyebilmek için mağaranın girişine koştu.Biz çok fazla aç olmadığımız için ziyafet kelimesini duyunca yüzü asılmıştı ama Claudius söze devam etti:"Şimdi, sıkı durun.Bazılarınız davetimi geri çevirmeyi düşünüyor olabilirsiniz.Ancak bu sıradan bir ziyafet değil.Hepinizin deli gibi ihtiyaç duyduğu bir şey."

"Hepiniz, şafak sökerken,Cornucopia'da sizin mıntıkanızın numarasını taşıyan sırt çantasında bir şeyi bulacaksınız,"dedi Claudius."Daveti geri çevirmeden önce iki defa düşünün.Bazılarınız için bu son şans olabilir."
   
Benim hayatta kalmam için ilaca ihtiyacım olduğunu Katniss çok iyi biliyordu.Katniss'in gidip kendini riske atacağına adım gibi emindim.Buna izin veremezdim,bu bir tuzaktı.Oraya gittiğinde öldürülmesi an meselesiydi.Onu yem olarak gönderemezdim.

Hemen ona yaklaştım, o ise yerinden sıçradı.

"Hayır,"dedim."Hayatını benim için riske atmayacaksın."

"Atacağımı kim söyledi?"

"Yani gitmeyecek misin?"diye sordum.

"Tabii ki gitmiyorum.Lütfen hakkımı yeme.Cato, Clove ve Thresh'e karşı beleş bir şeyler alma yarışına gireceğimi mi sanıyorsun?Aptal olma,"dedi."Bırakalım, kendi aralarında kapışsınlar.Yarın akşam gökyüzüne kimin yüzünün yansıyacağını gördükten sonra yeni bir plan yaparız."

"Çok ama çok kötü bir yalancısın,Katniss.Bu zamana kadar nasıl ölmedin bilmiyorum,"dedim ve taklidini yapmaya başladım.Başımı  salladım."Sakın kumar oynama.Son kuruşuna kadar kaybedersin."

Yüzü öfkeden kıpkırmızı oldu."Pekala.Gidiyorum ve sen bana mani olamayacaksın. "

"Peşinden gelebilirim.En azından bir yere kadar.Cornucopia'ya ulaşamayabilirim ama adını haykırdığım anda birilerinin beni bulacağından eminim.O zaman kesinkes ölürüm!"dedim.

"O bacakla şuradan şuraya gidemezsin,"dedi.       

"Gerekirse sürünürüm,"dedim."Sen gidersen ben de giderim."    

Onun güvenliği hakkında inatçı olacağımı tahmin etmeliydi.Ona aşıktım,göz göre ölüme gitmesine nasıl katlanabilirdim ki?

"Ne yapmalıyım?Burada oturup, ölmeni mi seyredeyim?"diye sordu Katniss.

"Ölmeyeceğim.Söz veriyorum.Sen de gitmeyeceğine söz verirsen,"dedim.

"Bu durumda, ben ne dersem onu yapacaksın.Suyunu içecek,beni sana söylediğim saatte uyandıracaksın.Ne kadar iğrenç olursa olsun, çorbanı son yudumuna kadar bitireceksin,"dedi.

Hemen "Kabul.Hazır mı?"diye sordum.Onun oraya gidip ölmemesi için her şeyi yapmaya hazırdım.

"Bekle,"dedi ve demir kabın içindeki çorbayı bana verdi.Hepsini içtim ve çorba hakkında iyi şeyler söyledim.

Biraz uyumamı söylediğinde onun sözünü dinleyip uykuya daldım.

Uyandığımda yine Katniss mağarada değildi.İnşallah kendini tehlikeye atacak bir şey yapmamıştır.

Bir süre sonra Katniss elinde meyve püresiyle geri döndü.

"Sana bir sürpriz getirdim.Derenin aşağısına doğru yeni bir fundalık keşfettim,"dedi ve ilk lokmamı aldım.

Aldığım anda "Çok tatlılar,"diye şikayet etmeye başladım.

"Evet,"dedi."Şeker meyveleri.Annem bunlardan reçel yapar.Daha önce hiç yemedin mi yoksa?"

İkinci kaşığı da ağzıma tıkadı."Hayır,"dedim."Ama tadı tanıdık geldi.Şeker meyvesi mi dedin?"

"Şey...Pazarda pek bulunmaz çünkü sadece yabani ortamlarda yetişiyor,"dedi.

"Şurup gibi tatlı,"dedim ve gerçeği anladım."Şurup."
                              
Hayır, hayır.Bu bir uyku şurubu.Kusmam lazım.Katniss ellerimin arasından kayıp gidiyor.Buna engel olmam lazım.Hadi, hadi.

Kusmaya çalışırken Katniss,elleriyle ağzımı ve burnumu kapattı.

Bana yine yalan söyledi ve bu yaptığını asla affedemezdim.     

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken bilinmeze doğru sürükleniyordum.

*

Okuduktan sonra yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayalım.

The Lover Boy:Peeta MellarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin