The Lover Boy:Peeta Mellark

6.Bölüm- Alevler İçindeki Kızın Şerefine

Seni çok seviyorum Katniss...

Eğitim Merkezinin,haraçlar için tasarlanmış kısmı, on iki katlı bir kuleden ibaret.Oyunlar başlayana kadar burada kalacağız.On iki katın her biri bir mıntıkaya ayrılmış.Asansöre basıp kendi katımıza çıkıyoruz.

Effie Trinket kendince havalarda.Peh,peh... Çünkü,daha önce eşlik ettiği ekipler arasında, açılış törenlerinde bu kadar etki yaratan olmamıştı.

Söylediğine göre, tüm günü önemli şahsiyetlerle bizim hakkımızda konuşup sponsor ayarlamakla geçmiş. Süslenmekle geçirdin kesin...

"’Gerçi çok gizemli davranmaya da özen gösterdim.’’dedi.’’Çünkü ve tabii ki,Haymitch denen o adam bana stratejilerinizden bahsetme zahmetine girmedi.Ama elimdeki malzemeyle yapabileceğimin en iyisini,ikinizin de mıntıkanızın barbar ortamında ayakta kalmak için nasıl mücadele verdiğini anlattım.’’

Barbar mı? Mıntıkamız için söylediği bu kelime hoşuma gitmemişti.

"Doğal olarak herkesin bazı çekinceleri var.Kömür mıntıkasından geliyor olmanız mesela.Ama onlara dedim ki,bence bunu söylemem çok akıllıcaydı, ’’Kömüre yeterince basınç uygularsanız,inciye dönüşmesini sağlayabilirsiniz." Gülümseyerek bize baktı

Kömür inciye dönüşmez.İnciler denizde olur,istiridye kabuklarının içinde büyürler.Galiba Effie,kömürün elmasa dönüştüğünü söylemeye çalıştı ama bu da doğru değil çünkü biz 12. Mıntıka’da elmas çıkarmayız.

Lütfen yapma bunu bize.

"Ne yazık ki sizin için sponsor bağlayamıyorum,’’dedi’’Bunu sadece Haymitch yapabilir.Ama endişelenmeyin,onu gerekirse silah zoruyla masaya getireceğim."

Cahil mahil olsa da iş görürdü.

Dairem, evimizin yaklaşık 5 katı büyüklüğündeydi. Trendeki kompartıman kadar lükstü, her taraf teknolojik alet kaynıyordu.

Bir duş alayım dedim ve pişman oldum. Duşun üzerinde yüz kadar ayar düğmesi olan kontrol paneli vardı. Aman Tanrım, şimdi ne yapacağım ben? Nasıl uğraşayım bunlarla. diye söylene söylene küvete girdim. Suyu açtım ve rastgele bir butona bastım. Hadi, rastgele. Ve korktuğum başıma geldi, bu düğme gül yaprağı losyonu düğmesiydi. Her tarafım gül gibi kokacaktı. Off..

Oflaya oflaya duştan çıkıp kurulandım. Saçlarımı kurutması için başımı bir makineye soktum. 2 dakika sonra başımı çıkardım ve üstümü özenlice giydim.

Akşam saati olmuştu, yemek saati gelmişti.Yemek odasına gittim. Stilistler, beni karşıladı. Katniss, ortalıkta yoktu.. Bir süre sonra Effie ile Katniss içeri girdi. Masaya oturduk. Haymitch ne zaman masayı şereflendirecekti acaba?

Akşam yemeğinin asıl amacı stratejilerimizi planlamaktı. Ve ilk geleceklerden biri Haymitch olmalıydı!

Beyaz tunik gitmiş, genç bir adam bize şarap kadehi sundu. Katniss'in yüzünde kararsız bir ifade vardı, acaba daha önce içmiş miydi? Nereden içsin, o da benim gibi yabancısı.. Yemek için canımızı verebilecekken niye şarap gibi gereksiz ve pahalı bir şey için çırpınalım?

Katniss, şarap ikramını kabul etti ve şaraptan bir yudum aldı. Bu sırada yemek servisi başladı ve Haymitch çıkageldi. Kendi stilistini bulmuş gibi bir hali vardı, fiyakalı gözüküyordu.

Şarap ikramını tabiki geri çevirmedi ama çorbasını içmeye başladığında onu ilk defa bir şeyler yerken gördüğümüzü fark ettim. Belki de bize yardımcı olabilecek kadar ayık kalabilirdi,kimbilir?