Yavaş ve sessiz adımlarla çitlerin önünde durdum. Ne çileler çekmiştim buraya kadar gelebilmek için. Ama gecenin sonunda değiyordu. Sırıtarak ellerimi çitlere koyup yukarı doğru yükselttim kendimi. Sol ayağımı çite yaslayıp kendimi ileri atarak bedenimin yere düşmesini sağladım. Canım acımıştı ama değecekti. Bundan emindim.Öksürüğümü tutmaya çalışarak üzerime baktım. Kasım ayındaydık ve ben üzerime sadece siyah bir ceket giymiştim. Ama değeceği yine aklıma geldi. Gülümseyerek sol tarafa doğru ilerleyip düz köşede ilerlemeye başladım. Küçük, genel olarak bahçıvanların kullandığı yerin kapısını açtım. İçeride ki tahta kokusu hoşuma gidiyordu. Biraz daha ilerleyip demir merdivene uzandım. Alışmıştım artık. Merdiveni alıp ses çıkarmadan geri çıktım. Kapıyı ayağım ile kapatıp öksürüğümü daha da bastırmaya çalıştım. Pencerenin önüne geldiğimde merdiveni uzatıp, pencere doğru yaslarken ses çıkarmamaya çalıştım. Sağ ayağımı ilk basamağa koyup kontrol ettim. Kayarsam ses çıkabilirdi. Üstelik merdiven sırt üstü düşerse bu benim ölümüme mal olabilirdi. Başarılı. Güzel yerleştirmiştim. Yüzümde ki gülümsemeyi bozmadan yukarı doğru tırmandım.
Açık pencerenin önüne geldiğimde yavaşça ses çıkarmadan ayaklarımı yere koyup, sakince yere indim. Yavaş ve temkinli adımlarla ona yaklaşırken gülümsemem daha da genişlemişti.
Sırtı buraya dönüktü. Önce hafifçe eğilip gözlerinin kapalı olup olmadığını kontrol ettim. Kapalıydı. Daha sonra ise önüne doğru eğilip nefesimi tutarak onu izlemeye koyuldum. Uzun beline kadar uzanan, oval kesim saçları vardı. buğday tenli, uzun kirpikli ve dolgun dudaklıydı. Güzeldi. Hatta muhteşemdi. Hayatımın merkez noktasıydı bu kız. Üstünde çarşaf vardı. Niye battaniye vardı üzerinde? Hava buz gibiydi üstelik penceresi açıktı. Pencerenin açık olması işime geliyordu gerçi. Şikâyetim yoktu o konuda. Ama üzerinde yorgan yoktu. Bu incecik şey vardı. İğrenir gibi yüzümü buruşturdum. Daha sonra ise odasını taradı gözlerim. Açık siyah dolabından düşmek üzere olan siyah südyeni vardı. İlgimi çekiyordu. Lakin şimdi sırası değildi ki zaten kıpırdamaya başlamıştı bile. Hızlıca merdivenlerden inip, çitlerden atladım.
Ve meleğimi uykusunda bıraktım.
Merhabalarrrr🫠 Şunu söyleyeyim bundan sonra sizin adınız 'aşekeme'. Bu benim günlük hayatta sevdiğim kişilere söylediğim bir lakap. Bunu kime diyorsam değerini sorgulaması bile hata olur. Yani genel olarak size aşekemeler diye hitap ediceğim. Bölüm farklı bir kişinin ağzından yazılmış fark etmişsinizdir zaten. Neyse. Sizi çok seviyorum canım aşekemelerimmm🩷🩷