2

21 3 0
                                    

Burnuma gelen hastane kokusu ve yoğun hissettiğim kurdumla gözlerimi araladım. Kurdumun ön plana çıkma çabası ile içimde garip bir duygu ile boğuşuyordum normalde kızgınlık dışında böyle bir şey istemeyen kurdum, sürekli feromon yaymak istiyor ve ben engel olamıyordum. Gözlerimi açtığımda göz göze geldiğim kişi ile gözlerimi geri kapadım. Rüya olmalıydı.

Gözlerimi tekrar açmam ile karşımda gördüğüm yüzler bana bu gecenin uykusunu hastane yatağında aldığımı kanıtladı benim için uzun bir gece olacaktı.
Karşımda bana sert bakışlar atan dedem ve babaannem vardı. Gözlerimi açtıktan sonra hemen yerimde doğruldum. Ve onları selamladım. Bir şeyler yolunda değildi kurdumun bu kadar heyecanlı olması dedemle babaannemin yanımda olması hiç hayra alamet değildi.

Bir süre sonra gelen doktor ve ardından odaya giren Soobin ve abisiyle iyiyce gerildim. Kurdum gördüğü yüzlerle daha çok feromon yaymaya başladım. Doktor camı açtıktan sonra durumum hakkında konuşmaya başladı.

"Merhaba Jungkook, ruh eşini bulabilen nadir kurtlardan birisin seni tebrik ederim. Vücut fonksiyonların yerinde kurdun ise sağlıklı gözüküyor şuan. Bu söylediklerim hem senin için hem de ruh eşin için geçerli bu yüzden sizinde  dinlemenizi istiyorum Bay Kim , ruh eşi çiçekleriniz daha yeni çıktığı için bağ çok zayıf. Bu yüzden birbirinizin feromonlarına ihtiyacınız var. Aksi durumda kuvvetli göğüs ağrıları çekmeye başlayacaksınız. Birbirinizin acı çekmesine izin vermemenizi öneririm.  Bağı  koparmak gibi bir çabaya girmenizi tavsiye etmem Bay Jeon, sormak istediğiniz başka bir sorunuz olursa odama gelebilirsiniz, iyi günler."

Doktorun söyledikleri ile döndüm kaldım. Cidden mal gibiydim. Dedemin omzumdaki eli hala oradaydı ve canımı acımaya başlamasına rağmen odaklandığım tek şey Soobin'in abisiydi. Öylece bakıyordum abisine.

"Kalk Jungkook şoför kapıda, başka hastaneye gidelim. Bu saçmalığa son verilecek bugün. Sana da bunun hesabını sonra soracağım."

Babaannemin söylediklerini onaylamış ve göz temasını keserek ayaklarımı kendime doğru çekip yatağın altında bulunan ayakkabılarıma yönelmiştim. Kurdum hemen ona ilerlememi kokusunu içime çekmemi söylüyordu. Böyle yapmamalıydı. Bunu yapamayacağımı biliyordu.

Bu sırada sanki içimden  geçenleri duymuş gibi Soobin'in abisi bana doğru yürüdü o sırada ayakkabılarımı giydiğim için yüzüne bakmamadan ötürü eğilerek yüz yüze gelmişti benimle.

"Bu benim numaram Jungkook. Sana bir şey olduğunda hissedeceğim zaten ama herhangi bir durumda beni ara. Canın yanarsa veya kurdun beni istersen beni araman yeterli olur tamam mı? "

Uzattığı karta baktım. Onu almak istememe rağmen alırsam başıma gelecekleri tahmin ettiğim için kafamı önüme eğip kurdumu bastırmaya çalışarak cevap verdim.

" Teşekkür ederim Bay Kim fakat gerek yok . Hastaneye gidip bu durumu çözeceğiz. İyi günler dilerim."

Soğuk bir şekilde söylediğim sözlerden sonra kurdumun pençelerini göğsümde hissediyordum. Ayağa kalkan Soobin'in abisiyle bende yerimden doğruldum. Yüzüne bakmadan yanından geçtim o sırada aldığım nane kokusuyla  bir anda sakinleşmiş hissettim. Ancak ona arkamı döndüğüm için kurdumun bana aldığı tepki ve canımı acıtması geçmedi. Dışarı çıkıp dedemleri beklemeden arabaya yürüdüm.

***

Günün devamında gittiğimiz doktorların hepsi çiçeklerden ve ruh eşinden kurtulmanın mümkün olmadığını söylemelerine rağmen dedem ertesi gün için de bir sürü randevu ayarlanmıştı.
Her randevu sonrası bana ettiği hakaretler ise cabasıydı.
Eve dönene kadar devam eden hakaretleri içeri girer girmez beni yere itmesiyle durmuştu. Yerden hemen kalkıp önünde durmamla yüzüme yediğim tokatla yerimde sabit durmaya devam ettim.

Lost - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin