I Won't Let You Go //calum hood

4

Uyandım. Etraf kapkaranlıktı. Tuvaletim gelmişti. Koridorda bulduğum bir odaya girdim. Hiç aramadan tuvaleti bulmuştum bile. Klozetin kapağını açtığım anda çığlığı bastırdım. Klozette kocaman bir örümcek karşımda duruyordu. Klozeti kapatarak Caluma koştum. Tahminimce kapağı kırmıştım.

Calumun odasına girdiğimde kendimi yatağa attım. Hertaraf hala kapkaranlıktı. Calum

-Ne var Sidney zaten uyandırdın!

-Ö-örümcek!

-Hahaha Sidney örümceklerden mi korkuyorsun? Bunu hiç düşünmezdim.

-N-ne varmış korkmamda. Sen kalkda şu örümceği öldür. Tuvalete gitmem lazım.

-Tamam hadi. Ayrıca neden yatağıma girdin? Amacın nedir?

-S-sapık! dedim ve yatağından hışımla kalktım.

Kalkar kalkmaz ikimizde tuvalete gittik. Calum tuvaletteki örümceği gördüğünde tekrar gülmeye başladı

-Hahaha Sidney hahaha sen hahaha şu kadarcık hahaha örümcektenmi hahaha korktun hahaha.

-Hadi öldür şunu ve dalga geçme!

-Tamam dedi ve örümceğin üzerine sifonu çekti. Ona sarıldım ve

-Kahramanımsın Calum dedim. O ana kadar Calumun boxerlarıyla uyuduğunu farketmemiştim. Üzerinde birşey yoktu ve ben ona sarılmıştım utancımdan hemen geri çekildim. Kaslarına ve boxerına bakmamaya çalışarak

-Neyse ben artık yatayım dedim.

Yattığımda her taraftan sanki bir örümcek çıkacakmış gibi hissediyordum. Kendimi uyumaya zorladım. Birkaç dakikadan sonra vazgeçtim. Calumun yanına gittim. Odasına girdiğimde üzerine yatak örtüsü örtmediğini farkettim.

-Calum ! Ben uyuyamıyorum. Korktum.

-Napmamı bekliyorsun Sidney?

-Ee burada uyuyabilirmiyim peki?

-Sidney amacın nedir?

-Korkuyorum dedim ya!

-Tamam öyle olsun hadi gel!

Calumun yanına uzandım. Calumun yüzünün olduğu yönün tersine döndüm. Gözlerimi kapattığım andada uyudum.

Sabah uyandığımda Calumun ayağı üzerimdeydi. Elini kolumun üstünden sarmış alnıda saçlarımdaydı.

-Yuh!!! diye çığırmamla Calum yerinden kalktı ve ellerini iki yanıma koydu, bacaklarını yanıma açtı.

-Pardon Sidney seni hırsız sandım.

-Calum sorun değilde boxerınla şu anda iki bacağınıda yanlarıma açmış duruyosun ve bu hiç hoş bir görüntü değil.

-Pardon, dedi ve üzerimden indi. İkimizinde yüzleri kızarmıştı.

-Hadi çilingirci bulalım. Sonrada evime gidebiliyim.

-Tamam sen içeri geç bende kısa bir duş aldıktan sonra çilingirciyi arıyım. Sonrada seni evine bırakırım.

-Tamam Calum.

İçeri geçtiğimde Calum gelene kadar televizyon izledim. Calum içeri geldiğinde hemen çilingirciyi aradı, evimin adresini verdi. Bugün kollarını kapatmayan beyaz bir nirvana t-shirti altına bir skinny jean giymiş belinede kareli bir gömlek bağlamıştı. Jeaninden bacakları çok net gözüküyordu. Düzgün ve şekilli bacakları vardı.

-Hadi gidelim Sidney dedi ve yola koyulduk.

Yol boyunca Green Day dinledik. Calumun müzik zevkini sevmiştim. Benim zevkimle uyuşuyordu. Özellikle şu anda Green Day t-shirti giydiğimi düşünürsek zevkim çok belli oluyordu.

-Sen de Green Day seviyorsun demekki.

-Ne oldu garibine mi gitti Calum?

-Genelde senin gibi kızların daha çok 1D falan dinlemesini beklerdimde.

-Ben nasıl bir kızmışım ki?

-İşte normal bir kızsın.

-Çok kibarsın saol.

-İşte güzelsin ela gözlerin var böyle bir kızsın.

-Bunları zaten biliyorum.

-Sidney oradan kalkarmısın?

-Neden?

-Çünkü büyüklere yer vermeliyiz. Bak egon ayakta kalmış.

-Hahaha çok komiksin Calum.

-Tamam tamam. Geldik.

İndiğimizden bir dakika sonra çilingirci geldi kapımı yapmaya başladı. Çilingirci işlerini yaparken Calum beni bekledi. Çilingirci gittiğinde Calum

-Sonra görüşürüz Sidney , dedi ve arabasına binip gitti.

Ben evime girerken Michael kapısını açtı.

-Selam Sidney. O sesler neydi? dedi gözlerini ovuştururken.

-Anahtarımı içerde unutmuşum. Sana olanları anlatırım. Kahvaltı yaparken anlatmama ne dersin?

-Olur. Ben hazırlanıyorum sende hazırlanacaksan hazırlan çıkarken anahtarını almayıda unutma, dedi ve göz kırparak içeri girdi.

Birkaç dakika sonra hazır bir şekilde çıktı. Arabasına bindik ve Dunkin Donuts a gittik. İkimizde birer donut yedik be birer kahve içtik. Kahvaltımızı yaparken bende ona olayları anlattım. Tabi ki Calumu boxerli görmem ve birlikte uyumamız dışındaki şeyleri.