2.1

1.9K 165 38
                                    

selammmlarrrr sonda yine sevdiginiz bi sey var ve nefessiz okumak yokkkkk🤭🤭🤭

iyi okumalarrrr opuldunuz💗💗








***







Duyduğum şeyi sindirmeye çalışıyordum.

Hamile mi?

Sera karşımda küçük bir kız çocuğu gibi içini çekerek ağlarken ben donakalmıştım. Yaşadığım şoktan sıyrılarak hemen tuvalete girdim ve kapıyı arkamızdan kapattım.

Sera transa girmiş gibi ağlıyordu. Onu kendine getirmek istercesine omuzlarından sarstım. "Sera, sakin ol. Bana bak bir tanem, hadi."

Ağlamaktan kızarmış gözlerini benimle buluşturdu. "Ne yapacağım?" diye sordu fısıldayarak. Bana baksa da kendi kendine konuşuyor gibiydi. "Ya Ferdi çocuk istemezse? Kariyerinin zirvesinde."

Birini eli kolu bağlı izlemek, hele de o kişi en yakınınızsa işkence gibiydi. Ne demem gerektiğini, nasıl davranırsam onu üzmeyeceğimi bilmiyordum. Şu an çocuk fikrinin onun üzerine nasıl bir sorumluluk yüklediğini tahmin dahi edemiyordum.

"Ferdi seni her şeyden çok seviyor." dedim kendimden emin şekilde. Bu konuda herkes hemfikirdi. "Onunla konuşmadan asla karar verme. Ortak bir noktada buluşacağınıza eminim."

Birkaç saniye sessiz kalsa da başını salladı. "Tamam." dedi elleriyle gözünü yelleyerek. "Sakinim. Yarın yalnız kaldığımızda konuşurum onunla. İçerde misafir var. Şu an bunu düşünemem. Yani ikisini de çok seviyorum ama gelecek günü bulmuşlar resmen."

Arda o kadar talihsiz bir zamanda ziyarete gelmişti ki onunla doğru düzgün ilgilenememiştik. Bir gecede yaşadıklarımızın haddi hesabı yoktu.

Önce Barış ve abim birbirine saldırmış, sonra Selen Abla abimle nişanını atmış ve son olarak da Sera'nın hamile olduğunu öğrenmiştik. Kıyamet kopmadan yarın sabaha uyanırsam Kerem'den bize dua okumasını isteyecektim.

Omuzlarındaki ellerimi boynuna götürerek sıkıca sarıldım. "Seni çok seviyorum, Sera." dedim saçlarından öperken. "Kararın ne olursa olsun yanında duracağımı bil."

Onu toparlayıp elini yüzünü yıkadıktan sonra tuvaletten çıkıp mutfağa geri dönmüştük. Uzun süreli yokluğumuz dikkat çekmiş gibi durmuyordu çünkü Ferdi ve Arda'nın muhabbeti çok koyuydu. Birbirlerini oldukça özlemiş olmalılardı.

Arda her zamanki gibi elleri kolları dolu gelmişti. Bizim sipariş verdiğimiz çoğu şeyi bulup (muhtemelen Duru'nun yardımıyla) getirmişti ve iki saat ona teşekkür etmemizi dinlemişti. Mütevazı bir çocuk olduğu için her teşekkürümüzde daha çok kızarmıştı ve Duru yanaklarını sıkmaya başlayınca onların tatlılığına iç geçirmiştik.

Ben de bir kahve içip kalkmadan önce Sera'yla son kez gizlice konuşmuş, içini rahatlatmıştım. Çaktırmamak için uğraşsa da kafasını toplayamıyordu. Haklıydı, hiç plan dahilinde olmayan bir şey yaşanmıştı.

Ferdi'nin Sera'dan gelecek her şeye razı olduğunu biliyordum ama çok gençlerdi ve buna hazır olmayabilirlerdi. Yani, alacakları kararın sorumluluğu ağırdı.

Ferdi'den beni Barış'ın evine bırakmasını istemiştim. Evden çıkmadan onunla telefonda konuşmuş ve Kerem ile Semih'in, Barış'ın iyi olduğuna kanaat getirdikten sonra gittiğini öğrenmiştim. Barış böyle söylese de kafa dinlemek için onları kovmuş olma ihtimali daha yüksekti.

Ferdi'ye teşekkür edip arabadan indiğimde soğuk hava elbisemden açıkta kalan bacaklarıma çarpmıştı. Kollarımı birbirine kenetleyerek üşümemi bastırmaya çalıştım ve siteye girip Barış'ın evine ilerledim.

meddle about | barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin