Jisung gruba atılmış fotoğraflarına ve videolarına bakıyordu. Minho'nun neden ona bu şekilde davrandığına anlam verememişti.
Telefonunu kapatıp kitaplığına gitti ve kullanılmayan bir defter alıp yatağa geri oturdu.
Bu aralar içini nasıl dökeceğini düşünüyordu, sonunda yapabilirdi. Kalemliğine uzanıp bir kalem aldı ve yazmaya başladı.
-
"Jisung geç kalacaksın hadi!"
Jisung günlüğünüde çantasına koyup fermuarını çekti ve odasından çıktı. Hızla annesinin yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdu ve evden çıktı.
Okula doğru yürürken cebindeki kulaklığı çıkarıp kulağına taktı ve bir şarkı açtı. Okula giderken şarkı dinlemeyi çok severdi. 2 tane şarkı yazmıştı, söylemeyi çok isterdi. Hep sesinin nasıl olduğunu merak ederdi.
Sonunda durağa gelmişti. Boş banka oturup gözlerini kapattı ve otobüsün gelmesini bekledi.
-
Ders matematikti. Jisung ne kadar sıkılsada yinede not almaya devam etti. Aklına bir an günlüğü gelmişti. Çantasının fermuarını açıp içinden günlüğünü çıkardı ve sıraya koydu. Çantasının fermuarını tekrar kapanmak için eğildi ve fermuarını çekti. Sıraya baktı.
Günlüğü yoktu.
Telaşla etrafına baktı. Sıranın altına eğildi yine yoktu. Düşürdüğünü düşünüp etrafına baktı ama nafile.
"Jisung, birşey mi arıyorsun?"
Jisung ona seslenen hocasına dönüp kafasını hayır anlamında salladı. Hoca tahtaya tekrar dönüp dersi anlatmaya devam etti.
"Bunu mu arıyorsun?"
Jisung duyduğu sesle arkasına döndü ve günlüğünü gösteren Minho'ya baktı. Elini uzatıp alacakken Minho günlüğü uzaklaştırdı.
"İnsan gibi istemesini bilmiyor musun?"
Jisung hala günlüğü almaya çalışıyordu. Minho sırıtıp günlüğü açtı. Jisung hızla ayağı kalkıp Minho'nun sırasına gitti.
"Bugün çok kötü hissediyorum! Yaralarım eskisinden daha çok acıtıyor! Herkesten nefret ediyorum herkesten!"
"Ne oluyor orada! Minho ne yapıyorsun?"
"Hocam eğleniyorum."
Bütün sınıf Jisung'a bakıp aralarında konuşuyor, bazıları da gülüyordu.
"Jisung geç yerine, Minho elindeki defteri bana ver."
"Hocam benim bu."
"Dersten sonra alırsın."
Hoca Minho'nun elindeki defteri alıp masasının üzerine bıraktı. Dersin bitmesine 15 dakika vardı. Jisung yerine geçip kafasını sıranın üzerine koydu. Bayağı utanmıştı.
-
Zil çalar çalmaz Minho yerinden kalkıp öğretmen masasındaki günlüğü aldı. Jisung yerinden kalkıp Minho'nun yanına gitti ve günlüğe uzandı. Minho günlüğü yukarı kaldırdı. Bütün sınıf pür dikkatle onları izliyordu.
Jisung elini uzatıp günlüğü almaya çalıştı.
"Bunu mu istiyorsun?"
Jisung kafasını olumlu anlamda salladı.
"Vereceğim ama bir şartım var."
Minho Jisung'un bileğinden tutup sınıftan çıkardı. Jisung'u tuvalete götürüp kapıyı kilitledi. Jisung'a yaklaşıp yüzüne eğildi.
"Beni öpersen günlüğünü veririm."
Jisung şaşkınlıkla gözlerini açtı.
"Kabul mü?"
Jisung biraz duraksayıp düşünmeye başladı. Minho günlüğü açtığında Jisung elini uzatıp almaya çalıştı. Minho Jisung'un yakınlığından faydalanıp eğildi ve dudağını öptü. Günlüğü Jisung'un eline tutuşturup sırıttı.
"Seni öptüğümü de yazabilirsin."
Tuvaletten çıkıp gitti. Jisung elini dudaklarına götürdü. Minho'ya ne olmuştu? Neden böyle davranıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚆𝚑𝚢? / 𝐌𝐢𝐧𝐬𝐮𝐧𝐠
FanfictionKonuşma engelli Han Jisung, engeli yüzünden Lee Minho'dan zorbalık görmeye başlar. [Yarı texting yarı düz yazı]