Gölgedeki adam

42 2 0
                                    


Ağaca yaslanmıştı , gölgenin içinde olduğundan dolayı görünmüyordu fakat görmüştüm şansıma . Nasıl yanına gidebilirdim ki ?

Afet hanıma baktım telefonuyla ilgileniyordu. Afet hanımın omzuna dokundum ve sırtımı yabancıya çevirerek " konuştum.
"Afet hanım izninizle siz telefon ile uğraşırken ben yaprak toplayabilir miyim ?". Afet hanım beni başıyla onayladığında gerimizde kalan yabancının olduğu yere doğru koşmaya başladım .

Yabancı olduğu yerde değildi . Onu bulmam lazımdı nedendir bilinmez ama içimde bir his vardı ve o his yabancıyı bulmamı destekliyordu.
Küçük adımlar ve dikkatli gözlerle etrafımda dönmeye başladım . Tam tur döndüğümde sırtımı yabancının bulunduğu ağaca çevirdim. Gözlerim etrafı tarıyordu fakat aradığım şeyi bulamıyordum.

Ve bir anda belimden tutulup çekildim.

Belimdeki ellerin sahibini görmek için kafamı kaldırdım ve belimde duran ellerini ittirip ondan bir adım uzaklaştım. Ondan uzaklaşmama rağmen bakmak için hala kafamı kaldırıyordum. Üstünde gördüğüm kadarıyla vücuduna hafif yapışan siyah tişört altına aynı renkte kargo pantolon ayaklarına da siyah bir çift bot . Bu soğukta tişörtle üşümüyor mu ?

Niye onu düşünüyorsun?

Ne alaka?

Gözlerimi yukarıya kaldırdığımda gözlerimle buluşan mavi gözlerle donakaldım . Sanki bu mavi gözleri daha öncede görmüştüm. Yüzümde oluşan anlamsız ifade ile onu izlerler gözlerinde eğleniyormuşcasına küçük parıltılar fark ettim . Bir sorunumuz vardı. Ben bu adamı bulmak istedim ve buldum şimdi ne yapacağım yanımda ne kağıt kalem ne de telefon var ?

Allah kahretsin ne yapıcam ?

Ya beni kaçırırsa ? Ne de olsa olmayacak diye birşey yok değil mi ?

Hemen buradan sıvış kızım .

Bende öyle düşünüyordum zaten.

Yavaş ve küçük adımlarla geriye adımladım. Ondan biraz uzaklaştığımda hala ne yaptığımı anlamaya çalıştığını gözlerinden anlamıştım . Ve kendimi bir anda geriye vererek koşmaya başladım . Kafamı arkaya çevirdiğimde yavaş ama sert adımlarla beni takip ettiğini gördüm .

Maşallah adamda dağ ayısı gibi benim iki koşma adımım onun bir adımı .

Ve evet ! Hani şu filmlerde kız birisinden kaçarken takılır düşer ya sizde oturduğunuz yerden salak dersiniz ya . Heh şuan o andayız fakat keşke bende sizin gibi koltuğumda rahatça otursaydım . Çünkü şuan arkamda mavi gözlü bir dağ ayısı peşimde ve ben yerde bulunuyorum .
Arkam dönük yerden kalmaya çalıştım fakat bakışlarımı sırtımda hissettiğim için gerilmekten başka birşey yapamadım. Bu yüzden yüzümü ona dönüp geriye ellerim ve ayaklarımla kendimi itiyordum. O da ben bunları yaparken iyice yaklaşmıştı ve şuan da aramızda bir bilemedin iki metre civarı bir fark vardı .

Evet sonunda ayağa kalkabilmiştim.

Arkamı döndüm ve koşmaya başladım.

Arkamı dönmüştüm ve Allah belamı versin de kurtulsamki bileğimi yakaladı . Beni kendine doğru çekerken tutmadığı elimi yumruk haline getirdim ve suratının ortasına çaktım.

Ve evet beklediğim gibi bir sonuç gelmedi . Ne bekliyordun elis bir seksen yere uzanmasını mı ? Hadi öyle birşey bekledin diyelim adamda 1.80 boy yok . Adam sapasağlam karşımda duruyor ve suratıma cidden yaptığın şey bu mu gibi bakışlar atıyordu.

Ve bu kız iflah olmaz şeklinde bir kere daha suratına yumruğumu vurdum .

Bunu beklemediğinden olacak ki eli gevşedi ben de zaten bunu beklediğim için elimi ondan çekerek kurtardım ve tabiri caizse tazı gibi koşmaya başladım. Afet hanımla yürüdüğümüz yola çıktığımda hızlıca koşmaya devam ediyordum. En sonunda Afet hanımı bir bankta oturduğunu gördüm. Ve koşmaktan yorulduğum için yanına yürümeye koyuldum. Nefes nefese Afet hanımın yanına vardığımda bana sorgulayan bir bakış attı. Bende beni soru yağmuruna tutmaması için hızlıca konuştum .
*yapraklara bakınırken bir ses duydum tırstığım için koşmaya başladım o yüzden biraz nefes nefese kaldım fakat bir tavşanmış *

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ElisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin