love of the full moon- tk✔️

9.Bölüm- Alfanın Büyük Süprizi

Merhaba,

Yeni bölümle geldim.

Erişim engeli devam ederken Aile Bakanlığından bir açıklama almayı başardık. İzlediğimden anladığım kadarı ile wattpad Türkiye'de bir ayak kurmadığı; burada bir merkezi olmadığı sürece geri açılamaz gibi geliyor. Bu da çok uzun aylar belkide yıllar anlamına geliyor. Ancak o yıllar geçtiğinde tekrar açılacağına inandığım için içerik paylaşmaya devam ediyorum. Şu an okuyu sayım 5 bile değil ancak ilerleyen yıllarda çoğalacağına eminim. 

Her neyse bir şekilde sürünerekte olsa devam etmeye çalışıyoruz.

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim...

----

Kim Taehyung'dan

Günlerdir omegam için uğraşıyorum. Sahil kenarına gezerken günler sonunda morelinin düzeldiğini fark ettiğim için kararını bana söylememiş olmasına rağmen yinede satın almıştım. Halkın kullandığı bir yer değildi pek de bilinmeyen bir yer zaten. Sahili aldım almasına ama restoran açmak için gerekli izinleri almak fazla uğraştırıcı. 

20 günü geçmesine rağmen hala izni almayı başaramamıştım.  Jungkook'ta iş başvuruları yapmaya başlamıştı; bir yandan gizli gizli başvurularını geri çeksemde hiçbirinden geri dönüş alamadığı için üzülüyordu onu teselli etmeye çalışıyorum ama arkadasındanda iş çeviriyor olmakta kötü hissettiriyor.

Bugün yine eksik evrakları götürmek için evden çıkmam gerekiyor. Ofise gidicek gibi hazırlanırken odamın kapısı yavaşça açıldı.

"Taehyung?" 

"Güzelim?" Elimi ona doğru uzattığımda yanıma geldi; ince beline kollarımı sardığımda ilk başta tereddüt etsede sonrasında kollarını boynuna doladı. Burnumu boynunda gezdirdiğimde titrediğini hissetsemde kokusunu içime çektim; "Çok güzel kokuyorsun." Boğuk sesimle beraber kolları sıkılaştığında bend daha sıkı sarıldım. 

"Nereye gidiyorsun? Sekreterin bugün bir işin olmadığını söylemişti." Hay ben o adamın ağına tüküreyim, bi çenesini kapalı tutsa şaşarım amk. Kendi eşin seni aldattı diye tüm omegalara böyle anlatamazsın ki ama yani! Ofiste ki alfaların eşleri sürekli ona soruyor bir şey var mı diye, ayaklı gazete amk.

"Güzelim bazı evrakları teslim etmem lazım." 

"Ne evrağı? Nereye teslim ediceksin?" Geri çekilerek sorgularcasına baktığında yanağını öptüm. 

"Benimle gelmek ister misin?" Açıklasam açıklanmaz söylesem söylenmez..

"Olur, acelen var mı?" 

"Yok güzelim, sakince hazırlan." Saçını kulağının arkasına iterken söylediğimde gülümseyerek kafasını olumluca salladı. Yanağını öptümde tavşan dişlerini gördüm yeniden. Odadan çıkıp kendi odasına gittiğinde derin bir nefes verdim.

"Umarım hapı yutmam." Hazırlanmam bittiğinde aşağı inip ayakkabılarımıda giydim. Ayna karşısında saçıma bakarak oyalanırken merdivenlerden gelen sesle oraya döndüm. Takım elbisesiyle beraber merdivenlerden inerken arkaya yatırdığı saçlarıyla oldukça karizmatik gözüküyordu.

"Bebeğim harika görünüyorsun." Büyülenmiş şekilde bedenini incelerken büyülenmiş sesimde etkisini gösteriyordu. Yanıma geldiğinde ellerimi beline koydum hemen. Elleri omuzlarımı bulurken parmak uçunda yükselip indi tekrardan.

"Benden 20 gündür bir şeyler saklıyorsun." Fısıldayarak konuşurken yere baktığında yanağını öpüp sarıldım sıkıca. 

"Sürpriz yapmak istemiştim ama beklediğimden çok daha uzun sürdü."