love of the full moon- tk✔️

8.Bölüm- Omeganın kararsızlığı

Merhaba,

Yeni bölümle geldim.

Uygulamamız hala kapalı olsa bile siyasetçilerden biri bugün meclise dilekçe verdi açıklama yapmaları için. Umarım en kısa sürede herkese açık olur. Bu şekilde kendi kendime yazmaya devam etsem bile sonsuza kadar devam edebilir miyim emin değilim. 

Herkesle en kısa sürede yeniden birlikte olmak istiyorum. 

Umarım bir gün özgürce okuyorsunuzdur bu hikayeleri.

Keyifli okumalar dilerim. 

-----

Jeon Jungkook'dan -Birkaç gün sonra-

Günlerdir olduğu gibi hala evde oturuyordum. Bu sefer bahçede ki hamakta olmak gibi bi değişlik yapmıştım sadece. Taehyung'un endişelendiğini görebiliyorum ama ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum. 

Normalde babamın şirketinde çalışırım diye düşünülüyordu hep ama artık onu yapmak istemiyorum. Farklı bir şirkete gitsem bile ben hayatım boyunca çalışmamış bir insan olarak söylenecek sözleri kaldırabilir miyim emin değilim. 

Bahçenin garaj kapısı açıldığında hamaktan kalkıp o tarafa doğru adımladım. Taehyung'da aracını park ettikten sonra inip elinde ki ceketle beraber gülümseyerek yanıma geldi. Kollarını etrafıma sararken çenesini kafamın üzerine koydu.

"Hoşgeldin." 

"Hoşbulduk güzelim. Nasılsın?" 

"İyiyim, sen? Toplantın vardı bugün." 

"İyiyim iyiyim gel." Yanaklarımı sıkıp anlımı öptükten sonra elimi tutup eve soktu önce; sonrasında da odama soktuğunda ona baktım.

"Kızgınlığımızdan beri çıkmadın evden bu sefer hiçbir bahaneyi kabul etmiyorum. Üstünü değiştir, dışarı çıkıyoruz." Canım istemediği için dudak büzerek itiraz etmeye başlayacaktım ki kaşlarını kaldırdı ikaz eder gibi. Sessiz kafamı eğip olumlu mırıltılar çıkardığımda yanağımı öpüp kapıya doğru adımladı.

"Çıkmamak için oyalanma, gece yarısı bile olsa umurumda değil bugün dışarı çıkıcaz." 

"Off tamam ya. Çık dışarı." Odamdan çıktığında dolabımın kapaklarını açıp kıyafetlerime bakmaya başladım. 

Aralından siyah eşofmanımı ve siyah switimi çıkarıp üzerimi değiştirdim. Hazırlanma masama oturduğumda dağınık saçlarımı ve mor göz atlarıma göz attım. Sabah duş aldığım için temizdim evet ama çok bitkin duruyordum. 

Önce saçlarımı şekillendirdim, sonrada göz altlarımı kapatarak hafif bir makyaj yaptım. Son olarak parfümü sıkıp telefonumu ve cüzdanımı cebime sıkıştırdım. 

Odamdan çıkıp salona doğru adımlarken dış kapının önünde dikilen Taehyung'u gördüm; siyah pantolonu, deri kemeri ve içine sokuşturduğu siyah tişörtü ile ne kadar sade olsada göz alıcıydı. Yanında kendimi sönüp hissettiğim için üstüme baktım.

"Güzelim gel hadi." 

"Üstümü değiştiricem." Sesini duyduğumda ona bakmadan tekrar odama doğru gittiğimde arkamdan kıkırdama ve adım sesleri geldi. Odama girmek üzereyken belime iki kol sarıldı.

"Değiştirmene gerek yok güzelim." 

"Değiştiricem." Kollarına vurduğumda omzumu öpüp kokumu içine çekti.

"Parfüm sıkmasan bugün?" 

"Sıktım zaten ama tazelemem." Gülümseyerek şakağımı öperken kollarını gevşetti.