~1~

126 16 16
                                    

  Enhypen'ın en büyük üyesi olduğundan ve kamera karşısındaki bütün o baskın enerjisi yüzünden Heeseung alfa yerine bir omega olarak sunulduğunda herkes oldukça şaşırmıştı. Fanlar ve şirketteki bütün çalışanlar için beklenmeyen bir durumdu. Ancak, işler sanıldığı gibi yürümüyordu. Fanların karşısındaki o sürtük tavırlarının ardından Heeseung her zaman yurtlarında mızmızlanır ve sevimli davranışlara sahip olurdu. Bu nedenle onun bir omega olduğunu öğrendiklerinde en az şaşıran kişiler üyeler olmuştu. Yine de hyunglarının sorumluluklarını yerine getirme şekilleri, ciddiyeti ve sadece işi konusundaki otoritesi bazen kafa karıştırıcı olabiliyordu. Elbettte Heeseung'ın bir omega olduğunu keşfettikleri zaman değişen hiçbir şey olmamıştı, her zamanki gibi ona duydukları saygı aynı kalmıştı. Fakat bir noktada büyük bir sorun yaşıyorlardı.

  Heeseung omega davranışları sergilemeye başlayalı henüz birkaç ay olmuştu. İlk kızgınlığı ise tam bir felaketti. Heeseung öyle ıslanmıştı ki Jay bir anlığına hyungunun altına işemiş olabileceği ihtimalini bile düşünmüştü. Ancak burnuna dolan yoğun vanilya kokusu onu Jungwon'a haber vermeye yönlendirmişti. Aceleyle Heeseung'ı bir doktora götürmeye karar verdiler. Çoktan bir omega olduğunu fark etmiş olsalar da terleyen ve yarı baygın haldeki hyungları için endişelenmeden edememişlerdi. Doktor ise soğukkanlılıkla bunun sadece ilk kızgınlık olduğunu ve bir sorun olmadığını söyledi. Fakat omega hormonlarının sağlıklı bir şekilde oturabilmesi için ilk üç kızgınlığında bastırıcı vermemeleri gerektiğini vurgulamıştı. İşte bütün bunlar şu anda Jake'in neden Heeseung'la uğraştığını açıklıyordu.

"Hyung, üzgünüm çalışmaya gitmeliyim."

"Hayır Jakey! Dans pratiğinden önce neredeyse yarım saatin olduğunu biliyorum."

  Omega Heeseung'ın bir diğer özelliği de her zamankinden mızmız olmasıydı. Heeseung kızgınlığındayken bir süreliğine şirket tarafından dinlenmesine ve çalışmalardan uzak kalmasına izin verilmişti. En azından o bu sürece alışana kadar. Çabuk öğrenen birisi olduğu için kolayca diğer üyelere yetişebileceği düşünülüyordu. Zavallı Jake içinse durum farklıydı. Yurtlarını kaplayan vanilya kokusu öyle bunaltıcı ve alfalar için zorlayıcıydı ki onlar için de bu süreçte mümkün olduğunca dışarıda zaman geçirmelerine karar verilmişti. Ancak yapamıyordu. Heeseung ona yalvaran gözlerle bakarken ve tişörtünün açıkta bıraktığı karnından habersiz bu şekilde yatarken Jake dayanamıyordu.

"Heeseungie hyung, ben-"

  Jungwon'un aniden kapıda beliren figürü Jake'i ürpertti. Bunun için hem minnettar hem de bir parça üzgün hissediyordu.

"Sanırım Jake hyungun şimdi ayrılması gerekiyor. Bugün oldukça yoğun bir programı var."

  Heeseung somurtuyor ve bir işe yarayacağını düşünerek öfkeyle Jungwon'a bakmaya çalışıyor.

"Öyleyse gitmeden önce bana bir kucaklama verebilir."

  Jungwon bunun zararsız olacağını düşünüp uğraşmak istemediğinin kanıtı olarak derin bir nefes verdi. O bu kadar inatçıyken onunla uğraşmak imkansız olabiliyordu. Jake ile Heeseung'a kucaklaşmaları için kısa bir süreliğine biraz alan tanımaya karar verdi ve odadan ayrıldı. Jungwon gittikten sonra alfa yavaşça yatağın kenarına oturdu ve Heeseung'ın ona sarılması için kollarını açtı.

"Hyung, çok fazla vaktim yok tamam mı?"

  Heeseung yalnızca bir onaylama sesi çıkararak Jake'in kucağına ilerledi. Elbette kızgınlığını bu kadar ağır geçiren bir omeganın niyeti sadece sarılmak olamazdı. Heeseung kendisini hafifçe alfanın kucağına bıraktı ve kollarını onun boynuna doladı. Neredeyse ağlamaklı bir ifadeyle Jake'in yüzüne bakıyor ve yavaş hareketlerle alt bedenini sürtmeye başlıyor. Fakat ne yazık ki alfaya kıyasla küçük bedeni belini kavrayan eller tarafından çabucak uzaklaştırılıyor.

"Neden yapamadığımız anlayamıyorum!"

  Heeseung'ın sesi ihtiyaçtan ağlamaklı çıkıyor. En büyük üye olarak nasıl böyle davranışlar sergileyebildiğine inanmakta hâlâ güçlük çekse de elinden bir şey gelmiyor. Yalnızca sürtünmeye devam etmek istiyor.

"Huhh.. Çünkü şu anda kızgınlıkta olduğun için bunu istiyorsun hyung. İnan bana sadece biraz sabırlı olup bütün bunlar geçtiğinde eski hâline döneceksin."

  Jake ise hâlâ şaşkınlık içerisindeydi, her ne kadar onun kızgınlıkta olduğunu bilse de Heeseung hyunglarının bu davranışları şaşırtıcı olabiliyordu. En sonunda kucağındaki narin bedeni incitmekten korksa da onu tamamen uzaklaştırmayı başarıyor.

"Jungwon bizi azarlamak için gelmeden önce gitmeliyim, tamam mı?"

  Heeseung, Jake'in ayağa kalkıp gitmek için hazırlandığını gördüğünde son fırsatını da denemek istedi ve bileğini tutarak tekrar ona bakmasını sağladı.

"Tişörtünü bana bırak."

Literally Babygirl | HeeJakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin