Literally Babygirl | HeeJake

~6~

  Herkesin neşeli bir şekilde, kahkahalar eşliğinde yemek yemesinin aksine Jake hâlâ Heeseunn için endişeleniyordu. Her zaman fazldan çalışırdı ancak bu kadar yıpranmış olduğunu görmek nadirdi. Yurda geri döndüklerinde ilk işi Heeseung'ın odasına koşmak oluyor.

  Ortak salonlarında ve kendi odasında da olmadığını görünce banyo kapısının önünde dikiliyor. Heeseung bunu hep yapardı. Gün içinde kötü hissederse hemen duş alır ve yenilenmiş hissederdi. Daha doğrusu böyle hissetmek için kendisini zorlardı.

  Kapıyı tereddütle açtığında Heeseung'ı küvetin içinde, dizlerini kendine çekmiş bir biçimde görmeyi beklemiyordu. Kızarmış, şiş gözlerle kapıda kimin belirdiğine baktı Heeseung.

"Jakey?"

"Girebilir miyim?"

  Heeseung kendi çıplak vücuduna kısa bir bakış attıktan sonra gizlenme içgüdüsüyle bacaklarını kendisine daha çok çekiyor.

"Şey, duştayım.."

"Görebiliyorum."

  Jake içeriye girip kapıyı arkasından kilitliyor. Islak vücudu, dağınık saçları ve banyoya girdiği anda hissedilen olumsuz duyguları Heeseung'ı yalnızca kırılgan ve mahvedilebilir gösteriyordu. Ya da belki de çoktan mahvolmuş..?
Beklenmeyen yanıt ve Jake'in nadiren karşılaştıkları ciddi ifadesi karşısında Heeseung sessiz kalmayı seçiyor.

"Ağladın mı?"

"Elbette hayır!"

  Küvetin yanında diz çöküp ellerini küvetin kenarlarına koyuyor Jake. Biraz başını kaldırıp Heeseung'la göz teması kurmaya çalışıyor ancak başarılı olamıyor, Heeseung bakışlarını kendi önüne sabitlemişti.

"Kesinlikle ağladın."

  Göz teması kurabilmek adına Heeseung'ın yüzünü kavrayıp sert olmayan hareketlerle kendisine çeviriyor. Bulunduğu pozisyondan ve oldukça duygusal hissetmesinden utanan Heeseung, göz teması kurmaya zorlandığında gerginlikle alt dudağını ısırıyor.

"Sana şu an destek olamayacaksam ileride de senin için iyi bir alfa olamam değil mi?"

  Bu kadar ciddi bir ifadeye rağmen nazik ses tonuyla geleceklerinden bahsetmesi Heeseung'ın daha da utanmasına sebep oluyor.

"İyi bir alfa olmak için duştan çıkmamı bekleyemez miydin?"

"Eğer bekleseydim her zamanki gibi büyük olan rolünü üstlenip hiçbir şey yokmuş gibi davranacaktın."

  Jake'in baş parmağı, Heeseung'ın stresten ısırıp kanattığı dudakları okşamak için uzanıyor.

"Bu yüzden seni en savunmasız anında yakaladım, mantıklı değil mi?"

  Heeseung bir anlığına çıplak olduğunu tekrar hatırlıyor. Dudaklarını üzerindeki parmağın tadına bakmayı düşünmeden edemiyor. Jake'in parmaklarının dilindeki hissini ve belki boğazına doğru uzanmasının nasıl olacağını merak ediyor. Elbette bunların hiçbirini gerçekleştirmiyor, bütün bunları küçük kardeşin abisi için endişelenmesi olarak yorumlayıp onun iyi niyetini takdir etmekle yetiniyor.

"Moralim bozuktu, bu kadar endişelenmene gerek yok."

"Hmm? Her zaman en iyi hâlinde olamayacağını kabullenmen gerekiyor."

  Beklendiği gibi, Jake'in baş parmağını Heeseung'ın ağzına itmesiyle bütün iyi niyet yorumlamaları ortadan kalkıyor.

"Kareografiyi düzgün yapamadığın için mi bu hâldesin?"

"Ben sadece.. beklentileri boşa çıkarmak istemedim.."

  Ağzındaki doluluk nedeniyle sesi boğuk geliyor. Dili Jake'in artan parmakları etrafında hareket ederken ağzında biriken salya her şeyi daha kirli gösteriyordu. Başarısızlığının üstüne bir de karşısında güçlü olması gereken birisinin parmaklarını emmek tarif etmek için bile fazla yoğun bir duyguydu. Aşağılayıcı ve sanki yaptığı her şey sahteymiş gibi. I-Land'den beri en güçlü üye gibi davranmanın altında aslında en çok yardıma ihtiyaç duyan kişi olmanın verdiği utanç olmalıydı. Kafasının içinde yalvardığı gibi Jake'in parmakları boğazına uzanırken gözlerinde yaşlar birikiyor. Sorumluluklarınım hafiflemesi ve ilgilenilebilmek için yalvarmaya hazır, yalnızca ona verileni alıyor. Sıcak ağzındaki parmakları göreviymiş gibi emiyor. İyi olduğunu duymak için yapması gereken buysa kesinlikle tereddüt etmeden yapacaktı.

"Hmfp..!"

  Jake'in sessizliği ürperticiydi. Sanki Heeseung'ın daha ne kadar sürtük olabileceğini gözlemliyormuş gibi hissettiriyordu. Böylesine belirsiz bir aşağılanmaya uğrama düşüncesi Heeseung'ın seğirmesine neden oldu. Daha rezil bir duruma düşemezdi. Yavaşça gözlerini açıp nefes alabilme umuduyla ağzını aralıyor.

"İyi yapabiliyor muyum?"