Teşkilat-ı Bozqurd

Bölüm 2 / İçimizdeki Hain

Yaklaşık 2 saatlik yolculuğun ardından Kerkükte ki ana karargâha ulaştık, Belirlediğimiz bir kaç yolda Peşmerge ekipleri çevirme yapıyordu, halbuki bu yolların temiz olması gerekirdi, köy içlerinden dolanarak bir kaç çevirmeden ucuz yırttık, bu yüzden de  yolculuk sürmesi gerekenden daha uzun sürdü. Bir süre Süleymaniye de görünmememiz lazım, operasyon aksadı, Burak nasıl oldu da deşifre oldu ? Veya kim deşifre etti ?
Nasıl açık verdik ? Hangi ihmalimiz buna maâl oldu ? Sorulacak çok soru, verilecek çok cevap var.

Karargâh normalinden çok hareketli idi, Haliyle Teşkilat taki arkadaşlar da bize farklı gözlerle bakıyordu;  - Tüm operasyonu berbat ettiniz- dercesine.

            Haklılardı, tüm operasyon berbat olmuştu, Her şeyden ne olursa olsun ben sorumluydum, Eğer Ekibimden birisi deşifre olduysa, ve teşkilatın aktif en önemli operasyonu sekteye uğradıysa, ne olursa olsun benim ihmallerim yüzünden olmuştu, ama bir olasılık daha vardı; belkide ekibimde bir hain vardı ?

Şef, odasına çağırdı ve neler olduğu hakkında beni sorguya çekti:

şef-  Neler oluyor Ali ? Böylesine büyük bir operasyonu kim deşifre edebilir, bu ne sorumsuzluk ?

- Haklısın şef, - bana ali olarak hitap ettiğine göre galiba biraz kızgındı ;) -  Burak en kıdemli gizli istihbarat personelimizdi, nasıl oldu da deşifre oldu bende bilmiyorum, operasyon titizlikle gizliliğini koruyordu, her hangi bir ihmalimiz de söz konusu olamaz. İzin verin Adamlarımı tek tek ben sorgulayayım.

şef- Bak ali, eğer komuta personel olduğun ekibinde bir pürüz çıktı ise bunun müsebbibi ne olursa olsun sensin ! Ekibinin içinde bir hain mi var, Hain olduğunu anlayamadıysan da bunun sorumlusu sensin.

ben- Neden bahsettiğini anlamıyorum şef ? Ekibimde bir hain mi var ?

şef- ( masada önüme bir kaç fotoğraf atar ) Bu görüntüler az önce elime ulaştı, Meğerse senin Serhat 2 aydan beri CIA için çalışıyormuş.

ben- Nasıl... Nasıl olur şef ? Serhat ekibin Bölge / Harita sorumlusuydu, Olası acil durumlarda kullanabileceğimiz yolları belirleme , ek gizli görev karargâhı belirleme, bölgede ki yerel askerlerin ( peşmerge ) dağılımını belirleme, bütün bu görevler onda idi.
( bir kaç saniyelik sessizlik, şefin tebessümlü küçümser bakışları)
Demek pazar girişlerinde ki peşmergelerde tuzaktı,  eğer karargâhtan bir kaç dakika daha geç çıkmış olsaydık, yakalanmıştık... Kullandığımız yolları da bilerek çevirme olduğu için seçti... Bu, bu asla beklemediğim bir adamımdan geldi  şef. Serhat en sadık, sessiz, verdiğim emirleri sorgusuz yerine getiren bir personeldi, şerefsiz, hain !

şef- Serhat şu anda sorguda, hainliğin bedelini şüphesiz ödeyecektir, fakat sorun şu; Niçin sadece Burak deşifre oldu ?

ben- Burak ve Serhat gayet iyi anlaşıyorlardı, Eşref le ( ekibin ikinci gizli istihbarat personeli ) arası normaldi, fazla samimi değillerdi. Belki de bu yüzden Burak'ı seçti, Arası daha iyi, Burak' ı daha iyi tanıyor, Bu deşifre edebilmesi için yeterli bir sebeb, üstelik 3 gizli istihbarat personelimizden en kıdemlisi, oltayı büyük balığa atmış.

şef- Hain olduğu ortaya çıkmasın diye de yavaş yavaş ilerlemiş, istese Amerikan üssünü karargâhının önüne yığabilirdi. Fakat o hainliğin söz konusu olmasını istememiş, yavaş yavaş ilerleyerek, bir kişiyi kurban seçip o kişi üzerinden sizi deşifre etmiş, kurban olarak ta en kıdemli personelini seçmiş.

ben- Peki, şimdi ne olacak şef ? Bütün operasyon berbat oldu, Bu işin ülkemize birde diplomatik ilişkilerde ki zararı söz konusu, Bu işin içinden bir şekilde sıyrılmamız lazım.

şef- ABD Dış İşleri Bakanı, bizim Bakan ile görüşecek, Bu işin olması çok kötü oldu evlat, çok kötü...

ben- Ne dersin şef, yılların intikam planı o kadar emek, Libyalı tüccar... yıllardır beri ettiğimiz yemin, artık hayal mi oldu ?

şef- İntikam aksar, ama geç te olsa alınır, Bir müddet bu bölge deki işlerimize ara veriyoruz, Tüm Teşkilat bu gece Suriye deki karargâha nakil edilecek. Sende memlekete dönüyorsun, İstihbaratçı olmak biraz paslandırmış seni :D
Askeri saha görevine devam et, Hakkari Özel Kuvvetler taburunda takım komutanı olarak bir müddet görev alacaksın. Aradan biraz zaman geçsin, yeni planlar, yeni dengeler oluşturulcak. Sen de bu sürede vatan-î görevine memlekette devam edeceksin, Örgüt iyice azdı, her hafta farklı bir karakol baskını, onlarca şehit... Bu sıralar Hakkari çok ama çok hareketli, biraz çeki düzen lazım, Yeni görevinde başarılar.

ben- Sahada aktif görev yapmayı nasıl özledim bir bilsen...

şef- Olanlara bakılırsa asker olarak emekli olacaksın Mete Cem ! ;D

ben- Ha ha ha ! Bizim meslekten daha emekli olanı görmedim şef, ancak mezara girdiğimizde emekli oluruz. ;)

şef- Eşrefi de senle aynı tabura verdim. Bir süre birlikte olacaksınız.

ben- Sen nasıl emredersen şef.  Eşref iyidir, oda benim gibi saha, dağ adamıdır. İyi anlaşacağımızdan şüphen olmasın.

şef- Zaten iyi anlaşmaktan başka çareniz yok Turanoğlu. Ekibinin diğer personellerinide Suriye'ye göndereceğim orada bana lazımlar.

ben- Eşrefle ben ne zaman yola çıkıyoruz ?

şef-  Bir kaç güne kadar Sınırda olursunuz, Örgüte iyi bir selamı mı söyleyin.

ben- Emredersiniz efendim !

şef- Şimdilik gidip biraz dinlenin, Ben de Serhat şerefsizi ile ilgileneyim. Bir kaç soru da benim sormam lazım, ondan sonra da Onu Burak'a teslim edeceğim. ;)

ben- Anlaşıldı efendim !

         Uzun bir yolculuk beni bekliyordu, Bir süreliğine de olsa, herşeyin başladığı noktaya dönecektim, Özel Kuvvetlere, askerî üniformaya, rütbeye...

Örgüt fareleri ile oynamayı o kadar çok özledim ki, geri dönüşüm onlar için kabûs olacaktı. Memleketin özlemi ile yanıyordum, Ana hedefime, kısa bir ara.

Dağ, Mete Cem'i bekler.