KÜÇÜK.

#1

Babamın saçlarımı okşaması ile gözlerimi hafif araladım . " Güzel kızım nasılmış bakalım . " dedi gülümseyerek . " Yapma baba çocuk değilim artık " dedim " Doğru kos koca kız oldun deyil mi ? " dedi gülümsemesini daha da şiddetlendirerek . Yatakta toplanıp " Ne yani kızını hala küçük mü görüyorsun ?" Dedim yalandan dudak büzerek. Kahkaha atıp tabiiki öyle söylemek istemedim . Her neyse kahvaltını yap sonrasında işimiz var " dedi " Ne işimiz var ? Eğer konu alışveriş ise limitleri aşarım haberin olsun  dedim ellerimi çocukça çırparken " Dediğim gibi hala küçüksün " deyip ayağı kalktı . " 5 dakikaya hazır olmanı istiyorum " oflayarak  yataktan kalktım . Evet babam her ne kadar deli dolu biri olsa da bazen ciddi olabiliyor  . Kendime ait banyoma girip günlük işlerimi hallettim . Beyaz kocaman dolabımın kapaklarını aralayıp içinden kot şort ve beyaz salaş bir T-shirt aldım.

Tam 5 dakika sonra hazırdım. Aşağı inip Nevin ablanın hazırladığı eksiksiz her şey olan kahvaltıya bakındım . O kadar oburum ki tüm masayı yiyebilirim . Nevin teyze bizim evin bir nevi sultanı . Olmayan annemin yerine koyarım onu . Kısaca babamdan sonra değer verdiğim tek şey Nevin abla. Çocukluğumdan  beri hep yanımda oldu . Kafamı sallayıp her zaman yaptığım gibi " Günaydın sultan " diye bağırdım . Nevin abla alışık olduğu için fazla korkmamıştı . Ondan çok tabletten gazete okuyan babam korkudan tableti fırlatacaktı . Onun bu haline gülüp " hadi kahvaltıya " dedim .

Nevin teyze elindeki Patatesleri masaya koyarken o da bizim gibi oturdu .

Yaklaşık 20 dakika sonra karnımızı doyurup babamla arabaya bindik. " Nereye gidiyoruz ? " dedim . Cevap vermeden müzik çaların açma tuşuna bastı " Baba ? " dedim cevap vermesini umut ederek " Kızım önce alışverişe , sonrası belli deyil " dedi . Kafa sallayarak çalan şarkıya eşlik ettim . Evimiz caddede olduğu için yolumuz fazla uzun sürmedi . Yaklaşık 10 dakika sonra mağazaya vardık. Arabadan sevinçle inip babamı bekledim . " Hadi baba . Biraz çabuk olsana " dedim olduğum yerde sallanarak . Kahkaha atıp " Senin gibi deyilim ben yaşlı bir babayım . Buna alışsan iyi edersin " dedi arabanın kapısını kapatıp anahtari önümüzde dikilen  valeye fırlattı

Mağazaya girmiş yaklaşık 30 elbise denemiştim. Babam tabiiki gelmedi . Bir cafede beni bekliyordu . Hah . Benim burdan çıkmaya hiç niyetim yokki . Kabine girip üzerimde yırtık kot bir pantolon ve beyaz dekolteli bir T-shirt giydim . Kendime şöyle bir bakındıktan sonra kabinden çıkıp mağazada çalışan aynı zamanda okuyan  kıza

" Nasıl Olmuş ?" Dedim sevecenlikle.  O da aynı şekilde bana gülümseyerek " Çok yakışmış hanimefendi  " dedi kafasını yere eğerek. " Hey ! Sen az önce ne dedin ? Hanımefendi nedir ? Biz seninle aynı yaştayız " dedim kaşlarımı çatarak

" ö - Özür dilerim efendim " dedi . Kabinin yanında duran beyaz deri koltuğa oturarak " Yine aynı şeyi yaptın " dedim . Bu kızın bir sorunu olmalı . Çünkü bu mağazanın bir yaş sınırı var. Onun yanındakiler buraya kolay kolay alınmazdı. Anlatmanı istiyorum " dedim elimde yanıma oturmasını işaret ederek . Etrafına bakınarak