Kapı açıldı ve ben gözlerimi sıkı sıkı kapatıp uyuyor numarası yaptım.İçeri giren kişinin gölgesi bana tek bir kişiyi anımsatıyordu...
Bu... Barış'tı. Hassiktir...
Ben bu hayvanatla oda arkadaşı olursam Allah bilir ne olurdu bana!?
Bana yaklaştığını hissediyordum.
Saçlarıma dokunmasıyla vücudumu ufak bir titreme sardı.
Yapma işte Barış, yapma.
Yanağıma kondurulan öpücükle dayanamayıp gözlerimi açtım ve Barış'a baktım.
"Abi ne yapıyorsun ya?"
"Abi deme Semih'cim çok büyük hissediyorum kendimi Barış de direk."
"5 yaş var aramızda abi."
Bilerek ona abi diyecektim.
Sinirlenince çok çekici oluyordu.
"Semih!"
"Barış abi."
Barış yüzüme yaklaştı.
"H-hey! Yapma şunu!"
"Şuanda öpse seni Barış abin?"
"N-ne?"
Yatakta oturur pozisyona geldim.
Sarı saçlarım dağınıktı.
"Şuan gerçekten çok öpmelik görünüyorsun abicim."
Barış yatağa, önüme oturdu ve vücudumu inceledi.
Dudaklarının köşesinde ufak bir sırıtış belirdi. Ürperticiydi.
Tişörtümü çıkardığımı hatırladım ve yüzümün hafifçe kızarmasına engel olamadım.
"Ö-öyle bakacak mısın?"
"Büyüleyici."
Barış bana yaklaştı.
Geriye doğru çekilirken sırtımın yatak başlığına çarpmasıyla mırıldandım;
"Hassiktir..."
Barış gülümsedi ve yüzüme yaklaşıp alnını alnıma dayadı.
Böyle yapması beni fena etkiliyordu ama bir gün magazine düşeceğiz diye ödüm kopuyordu. Ben bu adama aşık olamazdım... kariyerim bile bitebilirdi. Üstelik sadece benim değil onun da!
"Barış...Barış yapma abi."
"Semih. Ne olursa olsun umrumda değil tamam mı?"
"Olmaz."
Barış'ı iterek kendimden uzaklaştırdım ve yataktan kalkıp tuvalete koştum.
"Hadi ama! Cidden mi?!"
"Evet cidden!"
"Neyse tamam. Çok zorlamayacağım seni, o gün geliceksin bana 'Barış yardım et' diye. "
"Neden sana? Başka adam mı yok?"
"Semih seni anlayacak kişi sadece ben olacağım."
"Görürüz öküz bey!"
"Görürüz çocuk."
Tuvalette aynada kendime bakıyordum.
O kadar da etkileyici değildim.
Barış'ın uyuduğunu düşündüğümde tuvaletin kapısını aralayıp odada göz gezdirdim.
Evet! Uyumuştu.