(B)Semih'in antrenmanda dışlandığını farketmiştim ama yanına gidemedim...
Sebebi vardı...
Ama aklım başıma yeni geldi. Semih'i Kerem ve Benden başka kimse önemsemiyordu. Cenk bile?Bu yüzden artık hiçbir şey umrumda değil, ben bu çocuğu koruyacağım.
★
Antrenmandan sonra istediğim tek şey Semih'ti. Ona ihtiyacım vardı. Tenine, bakışlarına, dudaklarına, sesine... her şeyine. Bende odaya girdikten sonra kendimi daha fazla tutamadım ve Semih'i hemen kucağıma çektim...
~Sabah
Uyandığımda yatağımda yatıyordum ve Semih'te kucağımda uyuyordu.
İkimizin de üstü yoktu.
Kendimi toparlamaya çalışsam da gözlerimi kucağımda yavru kedi gibi yatan Semih'ten alamadım.
Kalkmak istiyordum ama Semih'in uykusunu da bölmek istemedim.
Onun uyanmasını bekleyecektim.
★
Semih uyanınca gülümsedim ve nazikçe yatağına bırakıp kendine gelmesini bekledim.
O kendini yatağına vurunca kıkırdadım ve tuvalete gidip kısa bir duş aldım.
iyice kendimi düzenleyip bir şeyler atıştırdım ve Semih'i uyandırdım.
"Uykuyu çok seviyorsun galiba hm?"
Semih homurdandı.
"Off... evet seviyorum. Uykum var yatacağım be-"
"Hayır, hayırr! Yatmıyorsun. Uyku bitti!"
"Yaa."
"Kalk artık."
"Kalkmayacağım!"
"Ben mi kaldırayım?"
"Kolaysa kaldır."
"Kola değil ayran."
Çok komiğim değil mi.
Kıkırdayıp Semih'i kucağıma aldım.
"Barış!"
"Kalkmazsan bu olur."
"Bırak ya uykum var."
"Bırakmam."
"Ya!."
Yere indirip çenesini tuttum ve yüzüne yaklaştım.
"Eğer uyanmazsan tüm gece seni hiç uyutmayacağım."
Semih o boncuk, deniz gibi mavi gözleriyle bana
"Ciddi misin?"
"Ciddiyim."
"Bu gece 5'te uyudum zaten."