13

88 13 50
                                    

Hyunjin'in gözünden

Bugün günlerden perşembe olduğu için bir tek ben giriyordum derse.O neden ile ilk ben kalkmış ve mutfağa ilerlemiştim.Dün Changbin gittikten hemen sonra minho gelmiş ve bana hiç Pas vermeden odasına kapanmıştı.Ama bugün öğrenicektim ne olduğunu.

Mutfakta küçük bir sandviç yaptım ve yanında da icetea koydum.Minho uyanmasın diye de mutfağın kapısını kapattım.Ben sessizce kahvaltımı yaparken mutfağın kapısı açıldı.

Kapıya bakmam ile uyku sersemi olduğu için gözlerini kısarak etrafa bakan Minho'yu gördüm.

Hyunjin:uyanmışsın,günaydın ben mi ses yaptım?

Minho:hayır.

Yeni uyandığı için sesi sert ve kalın çıkmıştı.Ben hâlâ ona bakarken o benim çaprazımdaki sandalyeye oturdu.

Hyunjin:sana da yapayım mı sandviç?

Kafasını salladığında bende kafamı salladım ve tezgahta sandviçi yapmaya başladım.

Bugün,dün ne olduğunu öğrenmek için sandviç yapıcaktım yoksa banane aç kalsın.

Ben domatesleri keserken o sessizce oturuyordu.

Hyunjin:dün ne oldu?

Ona bakmadan sorduğum soru ile gözlerini sırtıma çevirdiğini hissettim.Domatesleri ekmeğin arasına koydum o sırada ise Minho iç çekti.

Minho:bir şey olmadı.

Net çıkan sesi ile göz devirdim ve buzdolabından peyniri tekrar çıkarttım.

Hyunjin:bir şey olduğunu çok iyi biliyorum.

Minho:her şeyi merak etme.

Hyunjin:merak değil,abimin bir sorunu olduğu görünüyor ve bana söylemezse kendi içini yiyip bütün gün düşünecek ve...

Arkamı dönüp gözlerimi onunki ile buluşturdum.

Hyunjin:ve günün sonunda yine gelip bana anlatıcağını biliyorum...O yüzden şimdi anlatıyorsun.

Minho:bak bak,seni küçük velet.Abisini de tanıyormuş.

Hyunjin:aramızda sadece 3 yaş var?

Minho:veletsin işte.

Hyunjin:artık ne olduğunu söyleyecek misin?

Minho:sandviç hâlâ bitmedi mi?

Sinirlenip Minho'ya baktım.Konuyu değiştirmeye çalışıyordu.

Hyunjin:Minho!

Minho:abi diceksin lan.

Hyunjin:eğer ne olduğunu söylemeyeceksen Minho dicem!

Minho:dediğin gibi biraz kendimi yiyim akşam anlatırım.

Hyunjin:off ne halin varsa gör ya,iyilik de yaramıyor.Git gelme yanıma belki düşünmekten sıkarsın kafana!

Minho:agresif gelincik.

Sonunda yaptığım sandviçi önüne sinirli bir şekilde koydum.

Hyunjin:al,zıkkımlan!

Diyip kapıya ilerledim.

Minho:sen nerde yiceksin?

Hyunjin:seninle aynı yerde durursam gevezelikten kursa geç kalıcam.

Minho:tamam hadi sie

Sinirli bir şekilde mutfağın kapısını açtım.

Hyunjin:piç böcek!

Diyip mutfaktan çıktım.Arkamdan duyduğun ses ise şöyleydi.

Minho:az Alizade dinle göt!

Göz devirip elimde sandviçim ile odama gittim.Hazırlanmam gerekiyordu.

________________

Felix'in gözünden

Sabah uyanır uyanmaz hazırlanıp evden çıkmıştım ve kursa gelirken ise marketten kuruvasan almış yemiştim.Şimdi ise odada Chan ile Seungmin vardı.Ben gelmeden önce yiyiştikletinden emindim çünkü odaya baskın yapar gibi girdiğimde hemen ayrılmışlardı ve Seungmin'in dudağı ile boynu vakumlanmış gibiydi.

Sabah sabah gözüm şenlendi demek isterdim ama ağzıma sıçtılar...

Hyunjin hoca ise ben gelmeden önce kursu açmış ardından Seung ile Chan'a bir yere gidip geliceğini söylemiş.

Ben hâlâ gördüğün şey ile utanırken ikili bana ters bakıyordu.

Felix:hadi ama ya!kızmayın artık özür dilerim.Ayrıca burada yapmak zorunda mısınız yani biraz namus-

Cümlemi bitiremeden kafama yediğim deri koltuğun yastığı ile başımın üstünde yıldız ile civcivlerin döndüğünü gördüm.

Noluya lan.

Kendime gelmek için kafamı sağa ve sola salladım.Etrafı artık net gördüğümde yanımda endişeli gözler ile bana bakan ikiliyi gördüm.

Seungmin:iyi misin Felix?!

Felix:füze mi attın amına koyayım!

Seungmin:ohh bir an katil oldum sandım.

Felix:az daha oluyordun piç!

Chan:ayıp ayıp küfür etmeyin.

Bu sırada ise Hyunjin içeriye girdi.

Hyunjin:Felix!Noldu?!

Diyip benim yanıma koştu.

Felix:ahh bir şey olmadı ya

Dedikten sonra sinirli gözler ile Seungmin'e baktım.

Felix:sadece kafama füze atıldı!

Hyunjin:ne?Noluyor burada?

Ben tam ağzımı açtım olanları anlatıcaktım ki Chan eli ile ağzımı kapatıp bana bir bakış atıp Hyunjin'e döndü ve gülümsedi.

Chan:bir şey olmadı ya Felix abartıyor işte.Odaya birden girince Seungmin'de korkup yastığı fırlattı yani bir şey yok.

Hyunjin biraz şüpheli ve endişeli bakışlarını bana çevirdi benden onay almak için.Ardından Chan bana arkadan gözlerini pörtlek yapıp kaşlarını kaldırıyordu sus anlamında.

Chan'ın o hareketlerinden sonra valla rüyama giricek o tip ne olm.Götüm yemedi benimde.

Felix:evet,öyle oldu.

Pek inanmamış gibiydi ama yine de kafa salladı.

Hyunjin:peki tamam o zaman Diğerlerini bekleyin siz ben bir arama yapıcam.

Hepimiz onayladıktan sonra Hyunjin tekrardan odadan çıktı ben de korkak gözlerimi Chan'a çevirdim.

Chan:aferim.

Seungmin:yaa aşkımm nasıl da koruyor benii.

Diyip Chan'a yapış yapış sarılan Seungmin'e Side eye bakışı atıp yüzümü ekşittim.

Felix:neyse ben Jisung'u arayıcam gelirim şimdi.

İkisi kafa sallayınca ben de telefonumu aldım ve odadan çıktım.Koridorda telefon ile konuşan Hyunjin'i gördüm.O da hemen bana baktı ben de gülümseyip yanından geçtim ki dediği şey ile duraksadım.

Hyunjin:sonunda geliyorsun yurt dışından demekki baba...

Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm💋

Dance Teacher / Hyunlix~Minsung (Tamamlanmadı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin