İyi okumalarrr
★
"Ne yaptın Taylor? Çıkış saati artık."
"Taehyung. Ayrıca hiçbir şey yapamadım yıkılıp durdu. İyi ki yanındayım yani, sen de olmasan."
Jeongguk sadece göz devirip elindeki anahtarı çevirdi ve eliyle kalk işareti yaptı çocuğa.
"Saat altı."
"Oha! O kadar oldu mu?"
Jeongguk gülümseyerek başını salladı. Taehyung da hızla ayağa kalktı ve ellerini gösterdi çocuğa.
"Şuradan sağa dön lavabo orası. Ben toplarım burayı."
Jeongguk ortalıkta duran parçaları toplamak için anahtarı cebine koydu ve eğildi. Fakat Taehyung hızla ona uzandı ve ellerini yakaladı.
"Hayır hayır, bayağı dağıttım, ben hallederim."
Jeongguk, karşısındaki çocuğa garip gözlerle baktı ve ellerine çevirdi bakışlarını.
"Uğraşma sen."
Dedi Taehyung, gülümseyerek.
Çocuğun gözleri ne kadar da güzeldi öyle.
Hala birbirlerine bakarlarken Jeongguk sinirle çocuğun ellerini itti ve geri çekildi.
"Salak! Çamurlu elinle neden elime dokunuyorsun o zaman!? Tanrım sabır ver ya!"
Taehyung, öksürerek önündekileri toplamaya başladı. Jeongguk da ellerini yıkamaya gitmişti hızla.
"Şeytan mısın, melek misin... O suratın altında neler yatıyor Tanrım..."
"Ne dedin sen bana!?"
Taehyung hızla önündekilerini toparlayıp çöplerini attı. Çocuğun duymamasını umarak da koşa koşa lavaboya gitti. Jeongguk ise yanından geçerken kendisine çarpan esmer çocuğa garip garip bakmıştı.
"Jeongguk yarın kaçta geleyim?"
Ellerini kurularken konuşmuştu Taehyung. Jeongguk ise o sırada çantasını toparlıyordu.
"Altıda dedik ya."
"Bir daha yemem onu yalnız, onda geliyorum."
Jeongguk çocuğun dediğine göz devirip çantasını omzuna çıkarmıştı.
"Ne yaparsan yap."
Taehyung da sonunda yanına geldiğinde Jeongguk arkasına baktı, unutup unutmadığı bir şey olduğunu tekrar düşündü ve kapıyı kilitledi.
"İyi akşamlar sana. Teşekkürler bugün için."
Jeongguk ise sadece gülümsemiş ve sağa doğru giden çocuğun arkasından bakmıştı. Atölyenin kapısını kilitledi ve tam tersi yöne, sola doğru ilerledi.
★
"Nasıldı ilk günün?"
Taehyung, derin bir nefes aldı ve Hoseok'un yüzüne baktı.
"Nerede buluyorsun oğlum böyle cins tipleri?"
"Cins biraz değil mi? Kalçası iyi ama."
"Offff, Hoseok bir sus ya! Çocuk ağzıma sıçtı bugün zaten."
Hoseok, gülerek önündeki koladan bir yudum içti ve arkadaşına verdi dikkatini.
"Sabah bana altıda gel demişti değil mi?"
"Kalktın mı harbi o saatte lan? Geç kalmışsındır sen şimdi, mal."
Taehyung, aynen dercesine bir bakış attı arkadaşına ve devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
White Mustang | Taegguk
FanfictionTaehyung, Hoseok'un seramik atölyesinde çalışan arkadaşı Jeongguk'tan kendisine ders vermesi için ricada bulunmuştu.