İyi okumalar kızlarrr
★
Jeon Jeongguk
Elimdeki küpeyle adeta boğuşuyordum. Üçünce kez takmaya çalışıyordum fakat bir türlü olmuyordu. Sadece lanet küpeyi takıp çıkacaktım fakat dakikalardır oyalanıyordum.
Evde topuklularımın izin verdiğince koştum, ayakkabımı çıkarmaya bile sabrım kalmamıştı bu şekilde geziyordum ortalıkta.
Kapı çaldığında bir süre duraksadım. Benimki mi çalmıştı yoksa yan evlerden birinin mi? Zil sesi tekrar kulağıma dolduğunda Taehyung'un geldiğini düşünmüyordum. Soyeon geldi demekti bu da.
Kapıyı açtığımda karşımda Taehyung'u pijamaları ile gördüğümde gülümsedim. Yanılmıştım. Buraya neden gelmişti ki?
"Ama bu kadar şık neden oldun ki? Alt tarafı alışveriş demiştin."
"Şık mı? Elbise ve birkaç takı taktım farkında mısın?"
"Şıksın işte. Sen hep şıksın gerçi."
İçeri aldım onu hemen. Gelmesine şaşırmıştım, yalan yok.
"Ben gelecektim, geç mi kaldım, o yüzden mi geldin?"
Gülümsedi ve evi inceledi dikkatle. İlk kez giriyordu buraya, doğru ya.
"Beraber yürüyelim istedim. Kahvaltı hazır zaten, pişirmesi falan kaldı bazılarının soğumasın diye."
Hoşuma gitmişti. Nazik biriydi bana karşı.
"Güvenliğe seni söylemiştim neyse ki."
"Bayağı sorguladı. Ama yüzümü biliyor gibiydi."
Kafamı salladım onu onaylayarak. O sırada da kolundan çekip onu kapıya doğru çekiştirmiştim. Bir an önce gitmek istiyordum, acıkmıştım.
"Fotoğrafın var onda. Soyeon'un da öyle."
"Başka?"
"Siz ikiniz, sadece."
Taehyung, dudaklarındaki anlam veremediğim küçük gülümseme ile beni takip etti. İşaret parmağını tutmuştum dışarıya çıkarken. O da kapıyı çekti ve beni takip etti. Güvenliğin önünden geçip ona selam verdim ve bahçe kapısını kapattım yavaşça.
Taehyung'un elini bırakmıştım o sırada.
"Jeongguk ne dinliyorsun genelde?"
Kaldırımda ikimiz de yürüyorduk şimdi yan yana. Umarım etraftan adını bile hatırlamadığım o piç çıkmazdı. Korkuyordum, Taehyung'u yanımda görürse hiçbir şansımız yoktu.
Etrafımda gözlerimi gezdirerek gidiyordum. Böylece daha rahattım işte.
"Koluma gir, sakin olur musun, ben buradayım."
Taehyung'un yüzüne bakarken bana sakin ol dercesine bakıyordu. Uzattığı koluna girdim ve sadece ona odaklandım.
"Rammstein severim ya."
"Dinlerken duymuştum."
"Evet, severim yani. Lana Del Rey falan..."
Etrafıma bakmamaya çalışarak ilerledim. Taehyung ise gülümsüyordu yola bakarken. Evi görünüyordu.
"Sen ne dinlersin?"
"Açıkçası karışık eski jazz listelerini açıyorum ama senin kafanda gidersek... Lana ben de seviyorum sanırım, kız kardeşim dinliyordu iki sene önce o saldı ben hala dinliyorum arabada falan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
White Mustang | Taegguk
FanfictionTaehyung, Hoseok'un seramik atölyesinde çalışan arkadaşı Jeongguk'tan kendisine ders vermesi için ricada bulunmuştu.