Tam gitmek üzereyken bir şey daha yapması gerektiği düşüncesine kapıldığı ama bunun ne olduğunu bir türlü hatırlayamadığı anı. Sonunda bunun ne olduğu aklına geliyor: kleopatra'ya veda etmek...
•
•
🦋
•
•
Birine merhaba ve hoşça kal demek gibi buruk bir mutluluğun hüzünüydü
Merhaba dediğim de oydu, hoşça kal diyerek veda ettiğim de.
Biz onunla yanlış zamanın doğru insanlarıydık.
Birbiri için yaratılan ama birlikte olması mümkün olmayan iki birçare ruh.
Ait olmadığım bir zamana gelerek öyle bir uğradım hayatına.
Belkide artık gitme zamanıydı....
Görmek için can attığı hiç bir bahanenin arkasına saklanmadığı onunla geçirdiği herbir dakikanın değerini daha iyi anlıyordu. Zaman zaman anlatmak bu kadar zor olur mu diye düşünürken şimdi düşündüğünden de çok daha zor olduğunu fark ediyordu.
Bu durumu daha kendisine açıklayamazken birde sevdiceğine açıklamak zorunda kalıcaktı. O onun kadar sakin karşılamazdı biliyordu, alıştıra alıştıra söylese daha çok üzülücekti bir anda söylemeyi de kendinde yediremiyordu cüneyd
Bir kaç gün önce yaşadıkları olay yüzünden ayrı kalmaları yetmezmiş gibi artık ne kadar sürüceğini bilmediği bir ayrılıktan bahsediliyordu. Ne ara,nasıl olduğunu anlamasada annesinden aldığı haber yüzünden gitmesi gerektiğini anlamıştı
Artık faniler adındaki dergaha dedesi rahatsızlandığı için yardıma gidicekti ve işleri amcası ile beraber yürüteceklerdi.
Cüneyd'in kendi kafasındaki plan ise çok farklıydı
Zeynep'le bir yuva kurup daha sonra dergahın başında görev yapmak istiyordu biliyordu çünkü bu kadar ağır bir yükün altından anca zeynep ile beraber kalkabilirdi
Düşüncelerinden yavaş yavaş sıyrıldı cüneyd, sürekli gelmek istediği o kapıya şimdi zorluklarla adım atıyor kaçıp gitmek istiyordu. Miradan duyduğuna göre meryem hanım zeynep'i evden dışarı çıkarmıyor,zeynepte annesine inat odasından çıkmıyordu
Cüneyd zeynep'in odasında olduğunu düşünerek ayaklarını zeynep'in odasının olduğu pencereye doğru sürükledi.bir kaç kez seslensede kimse çıkmamıştı cama,Yerden topladığı bir kaç taşı ile denemek istedi şansını bu sefer.
Zeynep, artık can sıkıntısından uyuya kalmış bir kaç kez camına gelen taş ile uyanmıştı ne olur ne olmaz başına bir örtü geçirmiş öyle cama bakmıştı.
Gelen kişinin cüneyd olduğunu görünce yüzüne hemen gülümseme yerleştirmişti. Annesi ile olan tartışmalarını bile unutmuştu şimdiden
"Cüneyd..."
Cüneyd yeni uyanmış olan zeynep'e gülümsemiş bir insanın yeni uyanmışken bile nasıl bu kadar güzel olabiliceğini düşünüyordu, ya kimse cüneydin ismini bu kadar güzel,uykulu bir şekilde söylememişti ya da zeynep söylediği için cüneyd'de yeri ayrıydı.
"Zeynep'im, iki dakika in bahçeye konuşmamız gerekiyor" zeynep'i görünce unuttuğu dertleri şimdi yeniden ortaya çıkmış kendini hatırlatıyordu.
YOU ARE READING
açelya
FanfictionAçelya çiçeği hüznün, kavuşamamanın, imkansızlığın, ayrılığın ve acının olduğu kadar sevginin, ihtirasın, aşkın, masumiyetin, tutkunun ve gerçek aşkın simgesidir