3.3

81 11 2
                                    

Duyduğum çığlıkla koşarak merdivenlere ilerledim ve üçer üçer atlayarak hızlı bir şekilde aşağı indim. "Jisung!" Adını seslenirken salonda olmadığını fark etmemle kendimi en yakın oda olan mutfağa attım.

Tezgaha yığılmış malzemeleri ve üzerinde beyaz bir önlük olan Jisung'u görüp rahatlayarak bir nefes verdim. "Ödümü kopardın aptal, bir şey mi oldu?"

Jisung arkasını döndüğünde dudak büzerek küçük bir çocuk gibi bana bakması tebessüm etmeme neden olmuştu. "Yumurta kırmayı beceremiyorum, üstüme sıçradı ve tişörtün mahvoldu!" Sinirli sesini duyunca gülüp yanına ilerledim.

"Sorun bu muydu güzelim? Bir sürü senaryo geçti aklımdan on saniyede. Olsun, tişörtü yıkarız ve geçer ne olacak sanki. Ayrıca ne yapmaya çalışıyorsun sen?"

Bir şey demeden çenesinin ucuyla duvara yaslı defteri gösterdiğinde gözlerimi kısarak incelemeye başladım. Deftere yazılı kek tarifine bakılacak olursa kek yapmaya çalışıyordu ama daha sadece ikinci aşama olan yumurta kırma aşamasını bile beceremeyişi gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmama neden oldu.

"Beraber yapalım mı?" dediğimde yeni bir yumurtayı kutusundan çıkarıp ellerinin arasına aldı. "Olmaz."

"Nedenmiş o?" Jisung yumurtayı kırmadan önce deftere bir bakış daha atarken sorumu cevapladı. "Çünkü... Kendim çabamla sana bir şeyler yapmak istiyorum."

"Peki, daha önce hiç kek yaptın mı?" dediğimde bakışlarını bana çevirmesine ve kafasını iki yana sallamasına neden olmuştum. Ardından tekrar önüne dönüp yumurtayı kırmak üzere havaya kaldırdı ama bir yumurtanın daha heba olmaması için elimi kaldırdım ve onu durdurdum. Arkasına geçip sol elimi ve sağ ellerimin üzerine yerleştirerek onu yönlendirdim ve nasıl yapılacağını gösterdim. "Böyle kırman gerek, diğer türlü kabukları da içine düşer." Jisung bir şey demeden ellerimin arasındaki elleriyle yumurtayı kırıp içini kabuklarından ayırdı ve sanki çok önemli bir şey başarmış gibi sevinçle güldü. "Başardım!" dediğinde ben de onun gibi gülümsedim. "Tebrikler."

Sonraki aşama için kollarımın arasından kurtulup buz dolabına yöneldi ve sütü çıkardı. Ben kaptaki yumurta ve un karışımını incelerken yanıma geldi ve büyük bir özenle sütü ölçüp kabın içine döktü. Ardından tezgahtaki kabartma tozunu da karışıma ekledi. Bunları yaparken sürekli defterden kontrol etmesi gülümsememe sebep oluyordu.

Sonrasında çekmeceden bir çırpı çıkarıp malzemeleri karıştırmaya başladı. Mixer kullanmadığı için ona minnettardım çünkü mutfak konusunda pek de yetenekli olmadığı anlaşılıyordu.

Malzemeleri birkaç dakika o karıştırdı, yorulduğunda işi ben devraldım ve karıştırmaya başladım. Ardından Jisung kakao katmayı unuttuğunu söylediğinde onu da ekledik ve öyle devam ettik. İşimiz birkaç dakika sonra bittiğinde Jisung elindeki kaseyi havaya kaldırmış, benim tuttuğum kek kalıbına dökmeye başlamıştı. Bunu da yaptıktan sonra kabı fırına koyduk ve pişmesini beklerken genel olarak yumurta kabuklarından ve undan oluşan dağınıklığı temizledik. Tüm bunları konuşup gülüşerek yapmamız içimin huzurla dolmasına yetmişti.

Tabii keki yakmasak her şey daha güzel olabilirdi. Neyse, yine de tadı güzeldi.

etli fasulye
[WhatsApp grubu]

Changbin:
Selam vasifsiz geri zekalilar
Naber
Niye kimse okul kapandigindan beri yazmiyo buraya
Serefsiz misiniz okul varken mi arkadasiz sadece yazin molaya mi giriyoruz

Seungmin:
Evet
Sen ne sandin

Changbin:
O yuzden mi her gun beni ariyosun???

Yoğurtlu Pilav ★ SKZ x TXT ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin