Geçmiş
"Poyraz bey lütfen benden böyle bir şey istemeyin. Yapamam ben, lütfen." Diyordu Ayşegül. Yalvarıyordu ama poyraz kabul etmiyordu. "Ya yapacaksın ya da ikizlerini unutacaksın Ayşegül. Tek bir kurşuna bakar işim. Anlıyorsun beni değil mi? Şimdi gidiyorsun ve o iki bebeğin yerini değiştiriyorsun. Erkek bebeklere dokunma." Ve kapanan bir telefon sesi. Titriyordu Ayşegül. "Yapabilirsin Ayşegül, çocukların için. Çocukların için yapmalısın." Kendi, kendiyle konuşuyordu. Hızlıca bebeklerin olduğu küvet'in yanına geldi. Kapıyı kontrol etti ilk önce. Sonra iki kız bebeği ailelerinden kopardı. İki bebeğin yerini değiştirdi. Hızlıca çıktı ordan. Titriyordu. Telefonu çaldığında arayan kişi Poyraz'dan başka kimse değildi. "Yaptın mı Ayşegül?" Elleri hâlâ titriyordu Ayşegül'ün. Telefonu zar zor tutuyordu. "Yaptım Poyraz bey." Dedi Ayşegül. "Güzel." Dedi ve telefonu kapattı poyraz. Ne polis'e gidebiliyordu ne de başka birisine söyleyebiliyordu bu durumu.
Ayşegül hızlıca çıktı hastane'den. Yaptığı şey aklına geldikçe delirecek gibi oluyordu. Hızlıca evine geldi. Yan komşusu olan Hatice teyze'ye emanet etmişti çocuklarını. "Kızım sen geldiysen ben artık gideyim. Daha gidip yemek yapıcam. Bi istediğin var mı? Hem sen iyi misin? Yüzün solgun görünüyor. Bir şey mi oldu kızım?" Dedi Hatice teyze. "Yok Hatice teyze. Ne olacak, olmadı bir şey. Hava çok soğuk. Yürüdüm birde ondan kaynaklıdır." Dediğinde Hatice teyze kafasını salladı.
Çıkmıştı Hatice teyze evden. Ama Ayşegül'ün kafasındaki düşünceler bir türlü çıkmıyordu kafasından. Çocuklarına baktı. Her şey onlar içindi. İki bebek ölmesin diye, iki bebeğin hayatını değiştirmişti Ayşegül. Uyuyan çocuklarına baktı. Kapı çaldığında Ayşegül kapıya doğru yürüdü. Kapıyı açtığında karşısında poyraz ve arkasında bir kaç adamı vardı. İçeriye geçtiklerinde Ayşegül hemen çocuklarının yanına gitti. Çok korkuyordu bir şey yapacak diye onlara. Çocuklarından başkası yoktu. "Çocuklar uyuyor mu?" Arkasına yaslandı poyraz. Ayşegül kafasını salladı. "Uyuyorlar."
Ayşegül kaç kere bu hatayı geri düzeltmek için teklif etti poyraz'a. Ama poyraz sadece sinirlenmekten başka hiç bir duygu hissetmiyordu. İntikam olarak görüyordu bunu. İntikamını almış gibi hissediyordu. Evden çıktı poyraz. Arabasına bindiğinde şoförü arabayı çalıştırdı. "Aldım kardeşim intikamını." Diyordu. Oysa ki doğan iki çocuğun bir günahı yoktu.
☾
On yedi yıl geçti bu olayın üstünden. Poyraz öleceğini hissediyordu. Nefes almak da zorluk çekiyordu. Her uyuduğunda o iki bebeği görüyordu rüyasında. Çok pişmandı ama iş işten geçmişti bile.
Soykanlara bunu söylemesi gerekiyordu artık. On yedi yıl geçmişti. Bazı şeyler için geç kalmıştı ama artık dayanamıyordu. Öleceğini hissediyordu içten içe. Ayağı kalkıp bir kalem ve bir kağıt aldı ve yazmaya başladı.
Hemen lafa başlayacağım Hakan Soykan. Bu mektup ne? bu yazılar ne? sorguluyorsun şimdi. Kim olduğumu da merak ediyorsundur. Hande yılmaz.. bu isim sana tanıdık geldi mi? Kardeşim senin yüzünden canına kıymıştı. Biraz onu sev diye çabalamıştı. Hatırlıyor musun? Biraz da senin canın yansın istedim Hakan. Kardeşimin canı yandığı gibi yansın istedim. On yedi yıl önce bi kızın ve bi oğlun doğmuştu. 6 Mart 2007 yılında. Nasıl mutluydun ama bi kızın olacak diye. İntikam almak istedim Hakan. Sen benim kardeşimi aldın bu dünya'dan. Bende kızını almak istedim. Bi hemşireyle konuştum. Tehdit ettim ve bi şekilde iki bebeğin yerini değiştirmeyi başardım. Gerçek kızını aldım senden. Onu bul Hakan. Gerçek kızını bul. İsmi Ayza Hilal. Bi adres ulaştırıcam sana. Sen bunu okurken ben ölmüş olacağım. Peşime boş yere düşme diye söylüyorum. Son kıyağımı unutma Hakan. Sen kızına kavuşacaksın, bende kardeşime. Görüşmek üzere.
Poyraz yılmaz
_______________
Geçmişi okuyun istedim biraz da.
Eee nasılsınız bakalımm??
Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
Biraz kısa oldu ama..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Yıllar
General FictionBi' hemşire hatası yüzünden değişen iki hayat. - Gerçek ailem kurgusu. * -küfür içerir.