"Abi Talha nerede?"diyerek girmiştim bahçeye.
"Sana da Günaydın Özyakup."
"Ya Günaydın Cenk,nereye yolladınız yine kocamı?"
"Bu kez biz yollamadık bir işim var diyip çıktı."
"E bana haber vermedi."
"Biz nereden bilelim kızım git sor kocana."
"İlk defa mantıklı bir şey söyledin Onur."
Telefonumu odada bırakmıştım.Almak için yukarı çıkarken kapı çalmıştı.Geri dönüp kapıya baktım.
Talha gelmişti.
"Hoşgeldin,neredeydin?"
"Büşra dün gece rahatsızlanmış hastaneye almışlar geceyi orada geçirmişler bende gidip göreyim dedim."demişti içeri geçerken.
"Beni de uyandırsaydın keşke."
"Boşver ya önemli bir şey değilmiş zaten."
"Tamam şimdi ararım onları ben telefonumu getireyim."
"Ben bahçedeyim."
"Tamam."
Yukarı çıkmıştım yatağa oturup Nuray anneyi görüntülü aradım.
"Alo."
"Günaydın anne."
"Günaydın kızım."
"Ya geçmiş olsun haberim yoktu Talha'da uyandırmamış beni sabah,gelemedim."
"Sağolasın kızım, sıkıntı değil ya zaten birazdan eve gideceğiz."
"Bir şeye ihtiyacınız olursa her an arayabilirsiniz anne şimdi gidiyorum aşağıdan çağırıyorlar Büşra'yı öp yerime."
"Tamam kızım görüşürüz."
Gülümseyip telefonu kapatmıştım.
Ve aşağıdan seslenen abimin yanına bahçeye gitmiştim.
"Efendim abi."
"Ben sana seslenmedim ki."
"Doğa Doğa diye bağıran kimdi?"
"He şakalaşıyorduk ya."
"Anladım benim üzerimden şaka yapıyordunuz yine."
"Aaa nereden bildin ya?"
Gözlerimi devirip bahçe koltuğuna oturmuştum.
"Ya dün ne oldu,bi anda kalkıp gittiniz dışarı."
"Boşver abi ya önemli bir şey değil."
"Tamam."
"Eee benim cücem nerede?"
"Kim bu cüce?"
"Miraaan."
"Cüce deme benim oğluma,sensin cüce."
"Miraaan, halacığım gel yanımaa neredesiiin?"
Bir anda içeriden koşarak yanıma gelmişti onu taşıyıp yanıma oturtmuştum.
"Özledin mi halayı?"
Başını sallamıştı bana sarılırken.
"Oy kurban oluruum ben sanaa."
