"e ama hile yapıyorsun anasını satayım."
"Yapmıyorum hile falan."
Cenkle Dorukhan kendi aralarında atışırken bende çocuklarla oynuyordum.
Yere bir örtü sermiş onun üzerine otumuştuk.
"Şimdi Doğa senin karnında bebek var öyle mi?"
"Evet Alin."
"Ner'den geldi bu bebek?"
"Bilmem."
"Nasıl geldi peki."E ben buna ne cevap verecektim ki?
"Bilmem."demiştim omuz silkerek.
"Bilmiyorsan nasıl geldi?"
"Ay Alin yeter ablacığım,bu kadar soru sorma."
"Tamam."
Masadan destek alıp ayaklanmıştım.
"Dayak yiyeceksin ha yemin ederim kıracağım ağzını Onur."
"Allah Allah ne dedikki?"
"Ya bi sus gerizekalı."
Talha'yla Onur da köşede sandalyelerde oturmuş sohbet ediyorlardı.Büyük ihtimalle Onur yine mal mal konuşmuş ve Talha'yı sinirlendirmişti.
Yani o kadar insan arasından bana nasıl çocuklar kaldı anlamadım gitti valla ya.
Bizim kızların yanına gittim.
"Bitti mi mesai?"demişti Ceyda.
"Ne mesaisi ya?"
"Anaokulu öğretmeni."
"Aman Ceyda,ya Nur Duru'yu görmedim ner'de o?"
"Oğuzhan'ın yanında,baksana."
Nur'un gösterdiği yere bakmıştım.Neciple abim sohbet ederken Duruda abimin kucağında oturuyordu.
"Biri Necip amcacı öbürü Oğuzhan amcacı diğeri Talha abici, bakalım Derin neci olacak?"Ceyda'nın dediğine gülmüştük.
Ece konuşmaya başlamıştı.
"Dorukhan abici olursa yemin ederim çok gülerim."
"Ay saçmalama Ece,babacı anneci olacak benim kızım."
"Aşkım ona sen karar veremiyorsun çocuk kimi severse."
"Tamam kapatın konuyu değiştirin.Kızlar ya ben acıktım geldiğimizden beri bir şey yemedik ne biçim piknik bu.Ceyda doğruyu söyle abim gelirken her şeyi yemedi değil mi?"
"Yok yok korkma dur şur'da poğaça vardı vereyim sana."
"İki tane versene."
"Tamam."
Ceyda'nın poğaçaları vermesiyle ayağa kalktım ve Talha'nın yanına gittim.
"Bir şey mi lazım bitanem?"
"Yok aşkım sana poğaça getirdim."diyerek elimdekilerden bir tanesini ona uzattım.
"Teşekkür ederim bitaneem."
Elimden poğaçayı aldığında bende kızların yanına geri döndüm
"Ay bu da ne yese kocasına da verecek."
"İlk ona yediriyorum ölmezse ben yiyorum.Neyse ya ben çok sıkıldım ama ya."
"Ne yapsak ki?"
