1

187 10 36
                                    

İlahi bakış açısı

Mesaisinin bitmesinin verdiği mutlulukla arkadaşlarının yanına adımladı Esma. Acilin hasta kayıt kısmında sohbet ediyorlardı. Tabii işten kaytarmakta denebilirdi buna.

"Kaytarın siz kaytarın. Arif hocaya hepsini anlatacağım. " Esma'nın sesini duyan arkadaşları gülümseyerek ona döndüler.

"Çiğköfte ayran" Arkadaşı Berat'ın teklifini düşündü. "Artı olarak çay" Diye cevap verdi. Berat rahatlayarak yumruğunu tokuşturdu. "Batır batır bu güzel kardeşini hiç anlama sen"

Gülüştüler. Yanlarına neşeyle gelen Kader'e baktılar. "Aha valla Salih ile konuşmuş surata bak güller açıyor. " Oturduğu sandalyeden çok büyük bir şey anlatıyormuş gibi konuşan Neslihan'a güldüler.

"Eso, bir ateşlenme vakası var da... Ben gece boyu burada olacağım zaten gitmeden bakıversen olur mu? "

"Nereye gidiyor ya? Tufan hoca nöbet yazmış hepimize" Söylene söylene yanlarına geldi Açelya.

"Ya bu adam iyice bokunu çıkardı ama ha. " Günlerdir kaçıncı nöbetiydi saymayı bırakmıştı artık. Oflayarak çantasını Neslihan'ın yanına bıraktı.

Saçlarını toplamadı ilk defa. Hastanenin içi dışarısının aksine serindi. Perdesi çekilmiş hasta yatağına yaklaştı.

Perdeyi araladı büyük bir neşe ile. "Kimmiş bu ateşli hasta ya? " Hasta yatağına bakmadan arkasını dönüp perdeyi çekti.

Döner dönmez yatağın yanında dikilen adamla gözgöze geldi. Adam garip bir ifade ile bakıyordu yüzüne. Gülmemek için zor duruyor gibiydi.

"Vay be! İsmail Yüksek'in yeğenine bakmakta varmış kaderde. " Gülmesini tutamadı İsmail. Yatağın yanına yaklaştı Esma.

"Anlat bakalım prensim neyin var senin?" Alparslan'ın yanına çömeldi Esma. "Ateşi var biraz" İsmail cevap verdi beklemeden.

"Araya girmeyelim lütfen. Ben sizinle değil prensimle konuşuyorum. Ayrıca ben sizin değil bu prensin hayranıyım. Lütfen aramıza girmeyin. Değil mi? "

İsmail bir kahkaha patlattı istemsizce. Kendisine gülümseyerek bakan kadına baktı. Komikti. "Evet dayı aramıza girme hemşire ablamla konuşuyoruz biz" Alparslan hemen ortama uyum sağladı.

"Evet anlat bakalım bu dayın doğru mu söylüyor ve nasıl ateşin çıktı? " Bir yandan ateş ölçeri alıp Alparslan'ın koltuk altına koydu.

"Selin'in derdini dinlerken oldu. Çok rüzgar vardı. Anlat anlat bitiremedi. Otururken hasta oldum. "

İsmail dikkatle dinliyordu yeğenini. "Aaa ne derdi varmışta sen dinlerken hasta oldun? " Ateş ölçerin ötmesini bekliyordu bir yandan.

"Gönül işleri. Sevdiği çocuk başkasından hoşlanıyormuş ona üzüldü. Ama ben dedim bak o çocuk Trabzonsporlu ondan olmaz dedim dinlemedi."

İsmail hayretle dinledi Alparslan'ı.Ateş ölçeri eline aldı ve üstündeki yazıya baktı Esma.

38.9

Yüksekti.

Esma ile kendi aralarında ufak bir sohbete çaldılar. Sonlara doğru sır veriyormuş gibi kısılan sesi ile Esma kıkırdadı. İsmail ise gülmemek için dudağını ısırdı. Çok tatlıydı çünkü karşısındaki kadın. Fazlasıyla da güzeldi.

"Şimdi sana serum takmamız lazım ateşinin düşmesi için" Alparslan biraz geri çekildi. Perdeyi aralayarak arkadaşına seslendi Esma.

"Açelya! Damar yolu açılacak gelir misin canım? " Bir kaç saniye sonra kahverengi saçlı kumral bir kız geldi yanlarına.

Bir Çay İçer Miyiz? ~İsmail Yüksek ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin