2

112 9 9
                                    

İlahi bakış açısı

Alparslan uyuyunca hava almak için dışarı çıktı İsmail. Bankta oturan kişi ile gülümsedi. Hastaneye geri girerek kafeteryadan iki çay aldı. Ne olur ne olmaz diye de iki şeker aldı.

Hastanenin bahçesine adımladı. Hala orada oturduğunu görünce derin bir nefes aldı. Yanına yaklaştı. Başını geriye atmış,gözleri kapalı,bacak bacak üstüne atmış,kollarını da göğsünde bağlamış oturuyordu.

Yorgun olduğunu düşündü İsmail. Boğazını temizledi varlığını belli etmek için. Gözlerini araladı Esma.

"İsmail Yüksek elinde iki çayla yanıma geliyor ha? Yok canım rüya bile olamaz bu. Yat Esma yat. " Gözlerini geri kapattı.

İsmail güldü. Tabiikide dalga geçiyordu Esma. "Bir çay içer miyiz? " İsmail hiç bu kadar sakin bir sesle konuştuğunu hatırlamıyordu.

"Bilmem.Rezervasyonlara bakmam lazım" Sırıtarak konuşmasına göz devirdi İsmail. Yavaşça yanına oturdu.

Esma yerinde biraz doğrularak kendisine uzatılan çayı aldı. İsmaiş aklına gelen şey ile cebine attığı iki şekeri çıkardı.

"Şeker kullanıyor musun bilmiyorum ama getirdim" Esma bir İsmail'e bir elindeki şekere bir de elindeki çaya baktı.

"Şekersiz çay ne ya tatsız tuzsuz. Ayrıca doğru bilmişsin" Esma şekerleri alarak çayına attı ve karıştırdı.

"Teşekkür ederim. Alparslan için yani. Fazlasıyla ilgilendin. Çok mutlu oldu. "

"Gerçekten mutlu edebildiysem ne güzel."  Çayından bir yudum aldı Esma. Ne ara ördüğünü bilmediği saçlarına baktı İsmail.

"Sen yanında hediye paketleriyle mi geziyorsun? " Gülerek sordu İsmail. Esma göz devirdi. "Yeğenime almıştım da ben başka bir şeyler bakarım ona. Sıkıntı yok. Yeterki yüzü gülsün"

Sona doğru büyük bir ihtiyaçla konuşmuştu. Kendisinin çocukken çok fazla yüzü gülmemişti. Başka çocuklar mutlu olsun istiyordu.

Bakışlarındaki burukluğu farketti İsmail. Nereden geldiğini bilmediği bir cesaretle konuştu. "Kendi üzüntünü gizlemek için sürekli her şeyi dalgaya vuruyorsun değil mi? "

"Gülmeyi seviyorum" Esma umursamadı. İsmail bakışlarını yüzünden çekmedi. "Bahanelerin arkasına saklanmak kolaydır" Haddini aşıyordu.

Esma yutkundu. " Seni bu kadar meraklandıran veya ilgilendiren ne? Hayranın bile değilim. Yeğenin rahatsızdı bende ilgilendim. Özel hayatıma karışılmasından nefret ederim."

İsmail yutkundu. Bu tepkiyi beklemiyordu. Panik olmuştu bile. "Ben sadece... Yani... Teşekkür etmek için-" Lafını kesti Esma.

"Bana teşekkür etmene gerek yok. İstediğim için yardım ediyorum. İlla bir şey yapmak istiyorsan Açelya koyu Fenerbahçe'li gidip imza verebilirsin yada fotoğraf çektirebilirsin. "

Çayını bitirdi hızlıca. Gelen ambulansı gördü ve ayağa kalktı. Elindeki kağıt bardağı çöpe attı. "Ağzımı da yaktım Allah kahretmesin" Kendi kendine mırıldandı.

Hızlı adımlarla ambulansın yanına gitti. İçinden çıkan sedyeyle ilgilenmeye başladı. İsmail içinden kendine küfür ederek izledi Esma'yı. Fazla ileri gitmişti. Sonradan farkına varmıştı.

________________

Esma Öztürk

Neslihan yine bütün departmanın dedikodusunu Açelya'ya anlatıyordu. Berat gergince ofladı. Önümdeki dosyadan kaldırdım bakışlarımı.

Bir Çay İçer Miyiz? ~İsmail Yüksek ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin