Zamanın durmasını istedim,o bana sarılırken zaman dursun istedim.Olmadı, zaman durmadı. Arkamı döndüm gittim.Bıraktım arkamda,amma aslında arkada kalan bendim.Bir enkaz olarak geldim eve o gün.Ne sınav umurumda oldu,ne de okul.
Evdeydim geç olmadan uyumak istiyordum .Tabii uyuya bilirsem.Test çözmek istiyordum amma kafam almıyordu.Böyle giderse notlarım düşecekti.
İçimde kalmadı en azından.Söyledim ona,söyleseydim nasıl olurdu diye kendime eziyet etmem artık.Son bir arzum ne diye sorsalar, ona sarılmak derim....
Oturduğum yerden ayaklandım. Ece mesaj yazmıştı .Sahil kenarına gidelim demişti.Hazırlanıp çıktım.
Kulaklık ile sahile doğru ilerliyordum.Son arzum çalıyordu,kendimi baya kaptırmıştım. Adımlarım ileride duran siluetle beraber duraksadı.Ben aşk acısından hayal mi görmeye başlamıştım? Yoksa deliriyor muydum.Çağatay Selin ile beraber tartışıyordu.Kızın bağırışları buraya kadar geliyordu.Çığlık çığlığa kavga ediyordu resmen.Amma Çağatay da tık yoktu.Sadece anlamsız şekilde kıza bakıyordu.Selin ise "Ben seninle konuşuyorum aklın nerede senin!?" diye çığırmakla meşguldü.
Sanırım Burak haklıymış bu kıza yenge dememekte.Burak Çağatayın arkadaşı amma benim de en yakın arkadaşım olur kendisi.
Biraz sonra Çağatayın kafası benim tarafıma döndü göz göze geldik.Ağır ağır yutkundu.Aynı anda Selinin "Nereye bakıyorsun sen?" diyen sesi duyuldu.Amma o gözlerini benden çekmedi.Selin bana doğru döndü ve beni gördü.Acayip şekilde kızgın bakıyordu. "O kız var dimi hayatında?!" dediği cümle ile birlikte gözlerim büyüdü ."Ne saçmalıyorsun sen? O benim arkadaşım Selin kendine gel" Yalancı bir kahkaha sesi yükseldi Selinden. "Çağataya aşıkmışsın ,bilmediğimi mi sanıyorsun sen?!" O an ağır bir darbe yedim.Hemen gidip Seline mi söylemişti? Ben sadece veda etmek istemiştim.Sevgilisi olan biriyle aşk mı yaşayacaktım?! Ne saçmalıyordu bu kız. O an Çağatayın sesi girdi aramıza " Selin saçmalamayı kes! Damladan da uzak dur .Ne zehrin varsa bana akıt.Senin derdin benim gitmem değil mi? O yüzden zehir saçmıyor musun etrafa? " O an sinirle çıkıştım. " Çağatay ben kendimi koruya bilirim."Seline döndüm. "Selin Çağatay benim arkadaşımdı artık hiç bir şeyim." O an Çağatayın gözünde hayal kırıklığını gördüm amma bu beni durdurmadı. " Sevgilisi olan bir adama ile de aşk yaşayacak kadar karaktersiz de değilim.Veda ettim bitti." Gözümün dolduğunu hissettim, amma geri gönderdim yaşlarımı. En sert ifademe büründüm. " Şimdi de def olup gidiyorum.Senin çirkin suçlamalarını da duyamam." Çağataya döndüm. " Görüşmemek üzere " Gözlerinde ağır bir kırgınlık vardı, amma durmadım en soğuk ifademle arkamı döndüm.Selinle kavgaları yeniden başladı umursamadım .İlerledim,yeterince uzaklaşmışken arkamı döndüm.Arkamdan benim gidişimi izliyordu...
Sabah alarmın sesiyle kalktım.Bitik haldeydim,bütün gece ağlamış en sonunda yorgunluktan uyumuştum.Okula gidesim de yoktu.Dün gece de Eceye gelemem demiş konuyu kapatmıştım.Defalarca ne olduğunu sormuştu amma cevap alamamıştı.
Ben ona kırılmıştım amma aslında sevgilisiydi söylemesi yanlış değildi.Amma çok küçüklükten arkadaştık bu vedada aramızda kala bilirdi.Dün gece onu çok mu kırdım diye defalarca düşünmüş,en sonunda taktiri şayan bayılmıştım diye biliriz.
Kalkıp hazırlandım,üzerime bir şeyler giydim.Yemek yemeden çıktım.Hiç iştahım yoktu zaten.Okula varmıştım.Eceyle kaydımızı başka yere alacaktık zaten yeni okul yılından.Okulun bitmesine çok az kalmıştı.
Bana doğru gelen Eceyle beraber gülümsedim. "Damla sana bir haberim var"gülümsüyordu amma tedirgin gibiydi."Ne oldu?" derin bir nefes aldı. "Çağatay ve Selin ayrılmış" ne duygu hiss edeceğimi bilemedim.İlk aklıma gelen şey Çağatayın çok üzüldüğü oldu. " Ne oldu?" dalmıştım."Hiç bir şey bilmiyorum Ece,kafam çok karıştı." sarıldı birden. " Canım benim üzme kendini ve takma kafaya ne olacaksa olacak" Başımı salladım.
Görüş alanıma Çağatay girdi.Göz göze geldik ve o kadar kırgın baktı ki bana çok kötü hissettim kendimi...