6

66 7 4
                                    

Ben hala pablo'nun bana az önce dediği mi belleza sözünün etkisindeydim. Onlar yiyecek bir şeyler getirmek için mutfağa gitmişlerdi. Bende son bir kaç günde hayatımda neler değiştiğini düşünüyordum. Telefonum çalmaya başladı. Elif arıyordu.

-ALO EVE GİTTİN Mİ? Nerdesin şuan? güvenli mi? Hani görüntülü arayıp gösterecektin?

Elif ne kadar bağırarak konuştuysa içeriden geldiklerinde bana garip bakıyorlardı.

- Elif sakin ol şuan da iyiyim. Herşey normal güvendeyim.

-kimin yanındasın ?

- Pablo ve pedri.

Konuşmada isimleri geçtiği anda ikisininde bakışları bana dönmüştü. Elif ile Türkçe konuştuğum için hiçbir şey anlamıyorlardı.

- bı ara forma imzalattır olur mu benim güzel canım arkadaşım.

- tabii tabii.

-, neyse ben seni daha fazla tutmayayım Lalım.

- tamamm görüşürüz elifim .

G- kimle konuşuyordun?

- Türkiye'den yakın arkadaşımla. Kendisi koyu Barça taraftarıdır.

P- vayy .

G - Lal. Yarın bizim maçımız var bizi desteklemeye gelir misin?

- AA tabi gelirim. Fakat önce forma almam lazım.

P- o iş bizde sen gel biz hallederiz formayı.

- hangi takımla maçınız var?

G- bu bir el clásico.

-ben gelmesem...

P- neden?

- Arda'da orada olacak pek uygun olmaz sanki.

Ben bu konuyu açınca pablo gerilmişti.

G- olmuş bitmiş bir olay. Kendisi seni bir kere bilw aramadı sonradan. Amacım seni üzmek değil ama gözlerini aç Lal. Hayatına devam etmelisin. Barışacaksanız yada arkadaşlığınız bitecekse ne kadar süre bu durumlardan birinin yaşanmasını engelleyebilirsin ki. Bırak ne olacaksa olsun. Ama başkaları için kendini kısıtlama. Lütfen bunu yapma Mi belleza.

Hiçbir şey diyememiştim. Çok uzun süredir tanışmıyorduk belki fakat beni iyi çözmüştü. Ve söylediklerinde haklıydı.

-iyi geceler size ben yatsam iyi olacak yarın iş var hem.

P- peki . Biz senin yerini ayırtacağız gelmek istersen diye. Güvenliğe söylemen yeterli olur. Onlar gösterir sana.

-tamam.

Odama çıktığım gibi kendimi yatağa atmıştım. Valizlerimi yarın dolaba yerleştirmeyi kafamın köşesine not edip kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

Sabah Pablo'nun sesiyle uyandım.

G-hadi Lal. Kalk artık. Bak geç kalacaksın sonra. Hadi.

- tamam kalktım. Sanada günaydın gavi .

- gavi mi? Pabloya noldu?

- bir şey olmadı. Bir an ağzımdan gavi çıktı sadece. Neyse sen git geliyorum hemen.

- tamam. Aşağıdayız.

Hemen kalkıp kısa bir duş almıştım. Altıma siyah bol bir pantolon üstüme de siyah bir sweatshirt giydim. Saçımı at kuyruğu yaptım. Hafif makyajda yaptıktan sonra çantamı alıp aşağıya indim.

 Pablo Martín Páez GaviraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin