10

65 4 2
                                    

Pablo ile sevgili olalı 2 gün olmuştu .Şuanda ise kendi ellerimle kek yapıyordum. Keki yaptıktan sonra işe gidecektim ve takıma kek götürmek istemiştim. Yerler mıydı? Pek emin değilim. Sonuçta sporcular onlar. Çikolatalı kekimi fırına attıktan sonra aklıma elifim geldi.

-oo Lal hanım siz hiç beni arar mıydınız?

- elifim nasılsın?

- ben iyiyim de sen nasılsın son olanlardan sonra toparlayabildin mi?

Elif Pablo ile sevgili olduğumu daha öğrenmemişti.

-elifim. Sana bişey söylemem gerekiyor

- nedir o Lalım? Meraklandım.

-biiz... Yani pablo ve ben... SEVGİLİ OLDUK.

-NEE CİDDİ MİSİN? ALLAH'IM SONUNDA. Ayy çok sevindim. Ee nasıl affettin.

- ya bak şimdi ben yanlış anlamışım cümleyi.

- ben sana demiştim. Eniştem yapmaz diye.

- ohoo sen çoktan enişte tarafına geçmişsin ayıp ayıp.

- yoo ben hep seninleyim Lalım.

- bir ara sende gelsene buraya. Hem seni Barcelona takımı ile tanıştırırım.

- inşallah Lalım ya.

- keki fırında unuttum. Ben kapatayım sonra seno ararım elifim olur mu?

- olur. Özledim keklerini he.

- sen gel sanada yaparım.

- bak sözümü aldım ona göre. Hadi bye.

- görüşürüz.

Elif ile konuşmayı bitirip hemen keki çıkardım fırından. Keki soğumaya bırakıp hazırlanmaya gittim. Rahatlık açısından siyah bol eşofman ve üstüne siyah bol bir tişört giydim. Keki dilimleyip kaba koydum ve tesise gitmeye başladım.

Tesise geldiğimde önce odama gidip eşyalarımı bıraktım. Tam onların mola saatinde gelmiştim. Kek kabını aldım ve sahaya ilerledim. Jack'i olaydan sonra hiç görmemiştim ve bu iyi bir şeydi. Direk hep beraber oturan takımın yanına gittim.

- Selam millet! Size kek getirdim.

Kek kabını açıp herkese dağıtmaya başladım.

Fermin- mükemmel bir şey bu.

Dj- uzun aradan sonra iyi geldi.

Ferran- ellerine sağlık.

İlkay- tam anne keki bu jdhfjfjdj

Keki dağıttıktan sonra Pablo'nun yanına oturdum. Direk beni kendine çekip sarıldı ve saçımı öptü.

G- gerçekten mükemmel olmuş kek. Doya doya yerim artık. Sonuçta aynı evdeyiz.

- afiyet olsun pablom. Fakat çok yeme sporcusun sen .

- tamam Mi belleza. Sen ne dersen o.

P- oo gavi sözde dinlermiş.

G- sus be.

Pablo elindeki su şişesini pedriye fırlatmıştı. İstemsizce gülmüştüm. Gerçekten Barcelona'ya gelmek en iyi seçimim olmuştu sanırım. Hem pablo'yu tanımış hemde eğlenmiştim. Şuan hayatımda ki tek boşluk Arda'ydı sanırım kardeşim...

G- Mi belleza? İyi misin? Daldın bir anda.

- he efendim. ben iyiyim ya yoruldum sadece.

G- eminsin dimi?

- evet Pablo eminim. Ben işe döneyim. Çekmem gereken fotoğraflar var. Jack de yok. Tek başıma halletmem gerek.

G- en çok beni çek. Hem karizmatik ve yakışıklıyım. Ayrıca fotojenik birisiyim. Bunu değerlendir bence.

Pablonun bu tatlı egosu çok hoşuma gitmişti. Güldüm ve iki yanağından öptüm.

- tamam . Yakışıklı karizmatik sevgilim. Ben gidiyorum.

G- heyy daha ben öpmedim.

- yapacak bir şey yooook.

Diyip hemen odama koştum. Gerçekten şuan hayatım güzeldi. Umarım mutluluğumuz hiçbir zaman bozulmaz.

........

Çekimlerle beraber bende bitmiştim. Tek kişi olmak yorucuydu. Ordan oraya derken çok yorulmuştum. Edit işini yarın yapıp ardından paylaşacaktım. Şuan ise odam da dinleniyordum. Ta ki telefonum çalana kadar. Arda arıyordu. Ama neden? Çok bekletmeden açtım telefonu.

-Alo?

A- Alo Lal nasılsın?

- iyiyim sen?

- bende iyiyim. Şey için aramıştım.

- ney için Arda? Biraz açık konuşur musun?

- yemeğe çıkalım mı diyecektim. duru sen, ben.

Açıkçası Arda'yla yemek yemeye okeydim fakat duruyla asla.

- Arda ben duruyla konuşmak istemiyorum.

- neden? Yakın arkadaşsınız sanıyordum.

- o yakın arkadaşlik durunun benim seni elde etmeye çalıştığımı düşünmeye başlamamasından önceydi Arda.

- anlamadım? İyide duru böyle bir şey düşünmez ki. Neden düşünsün ki?

Ve yine bana inanmamıştı.

- soyunma odasında neden tartıştık sence?...Her neyse ne desem inanmazsın zaten.

- Gelecek misin yemeğe?

Biraz düşündükten sonra kararımı vermiştim.

- peki ama bende birisiyle geleceğim ona göre 4 kişilik rezervasyon yaptırırsın. siz Barcelona'da mısınız?

- evet ufak bir tatil.

- anladım peki o zaman görüşürüz.

Direk telefonu kapatmıştım. Kalbim kırıktı. Bana inanmadı. Moralim yerlerdeydi resmen. Odamın kapısı açıldı içeri Pablo girdi. Onu görünce yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. Gelmişti mutluluk kaynağım. Gelip yanıma oturdu. Yanağıma uzun bir öpücük bıraktı.

- Mi belleza. Çok özledim seni.

- hadi ama daha az önce beraberdik Pablo.

- olsun. Ömür gibiydi.

-pablo?

- efendim Mi belleza?

-Bu akşam yemeğe gideceğim arda ve duruyla eğer meşgul değilsen benimle gelir misin? Durumları biliyorsun. Tek gitmek istemiyorum oraya.

- tabiki gelirim. Seni yalnız bırakacak halim yok. Her zaman yanındayım. Ne zaman istersen.

Saçımı öpmesiyle gülümsemem büyümüştü.

- seni çok seviyorum Pabloo

- bende seni çok seviyorum Mi belleza. İyiki varsın.

İyice pabloya sırnaşmıs kafamı onun göğsüne koymuş gözlerimi kapatmıştım.

- o kadar yorgunum ki. Şuan burada uyuyasım var Pablo.

- uyu sen ben seni yemek saati yaklaştığında kaldırırım. Beraber tesisten oraya geçeriz.

Pablonun teklifi o kadar cazip gelmişti ki kendimi onun huzurlu kollarına bırakmıştım.

_________________________

Umarım beğenmişsinizdir.

Oy vermeyi ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın.

721 kelime<3


 Pablo Martín Páez GaviraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin