9

74 4 0
                                    

Yataktan kalkmak istemiyordum. Başım çok ağrıyordu. Neden bilmiyorum. İşe gitmem gerektiği aklıma gelince kalkıp duşa girdim. Hem belki baş ağrıma iyi gelirdi. Dünden sonra kendimi nasıl toparlarım diye düşünüyordum. Duştan sonra siyah eşofman ve siyah bir sweatshirt giydim. Çantama kamera ve diğer gerekli şeyleri koyarak aşağıya indim. Mutfaktan sesler geliyordu. Onlara görünmeden çıkamazdım

G- Mi belleza! Günaydın.

Deme şu kelimeyi çocuk.

- günaydın.

Diyip mutfaktan çıktım. Ben dış kapıya doğru giderken onunda peşimden geldiğini farkettim.

G- neyin var Lal? Dün aksamda soğuk yaptın. Bir hatam mı oldu?

- hiçbir şey olmadı gavi. İzninle işe gideceğim.

Yürümeye devam ederken kolumdan tutulmamla durmustum.

G- Gavi mi? Pablo'ya noldu?

- hiçbir şey olmadı. Kolumu bırak ki işe gideyim. Geç kalacağım yoksa

G- peki. Bunu sonra konuşacağız.

- konuşacak bir şey yok gavi. Antrenmanda görüşürüz.

Ona gavi demem rahatsız ediyordu demekki. Ama Pablo demeye devam edersem soğuk yapamazdım. Uzak kalmak en iyisiydi şuan.

İşe gelmiş 1 saattir kamerayı düzeltmeye çalışıyordum. Jack kameranın ayarlarıyla oynamış ve çok zor düzelecek hale getirmişti resmen. Kamerayı düzelttikten sonra ilk isim onu azarlamak olacaktı. Ben burada kamera ile uğraşırken o ise fotoğraf çekimleri yapıyordu. Yaklaşık 1 saatin sonunda bitmiştim artık. kamerayı da tamir etmiştim. Hemen dışarıda Jack'i aramaya başladım. Gözlerim ile sahayı tararken Pedri ve gaviyle göz göze gelmiş ardından gözlerimle Jack'i aramaya devam etmiştim. onları aramadığımı fark edince ikiside şaşırmıştı. Ve işte oradaydı. Jack de Jong'un fotoğraflarını çekmiş geri dönmeye başlamıştı. Hemen büyük bir sinirle oraya yürümeye başladım. Bir yandan Pedri ve gavinin gözlerini üstümde hissediyordum.

- Jack!

Sesim biraz yüksek çıkmıştı. Çünkü sinirliydim. Hem benim vaktimi çalmış hemde kendi hatasını kendi düzeltmemişti. Fakat bağırmamla başka gözlerinde bize döndüğünü hissettim.

- ne var Lal?

- kamerayı bozdun. Ardından tamir daho etmemişsin. Vaktimi çaldın. Yapmam gereken diğer şeyleri yapamadım senin yüzünden.

- işin ne ki? Yıllardır ben buradayım. Tabiki de çekimleri ben yapacağım. Vaktini harcasan ne olacak sanki. Takma kafana. Yarın çekersin fotoğrafları.

Sinir katsayım gittikçe artıyordu. Ne saçmalıyordu bu gerizekalı.

- Jack sana ilk ve  son uyarım bu. Bir daha benim işimi engelleyecek bir şey yapma. Ayrıca eğer seni yeterince beğenselerdi bana gelip özel teklifte bulunmazlardı .

Son cümlemle beraber Jack'in çok sinirlendiğini farkettim. Fakat geri adım atmadım. Bir saniyelik bir dalgınlığın ardından yanağımda bir acı hissettim. Bana - tokat- atmıştı.  O an ne yapacağımı bilemedim. Elimle yanağıma dokunduğumda çok büyük bir sızı hissettim. Ardından bir gürültü sesi geldi. Gavi Jack'in yüzüne yumruk atmıştı . Diğerleri hemen gelip gaviyi uzaklaştırmışlardı oradan . bu sayede fazla uzun sürmedi kargaşa. Ben ise hala anın şokundaydım. Lewandowski yanıma geldi.

- iyimisin?

Hala konuşmuyordum. Sanki dilimi yutmuş gibiydim. Aklıma geçmişte yediğim o tokat gelmişti. Lewandowski hemen doktor çağırılmasını istedi. Doktor kelimesini duyan gavi hemen yanıma geldi.

G- Mi belleza? Çok acıdı mı? İyi misin şuan? Neden tartıştınız?

Gavi sorularını sıralarken Pedri ona sakin olması gerektiğini söyledi. Doktor gelip beni kontrol ettiğinde krem vermiş ve anın şokunda olduğumu söyleyip gitmişti. Bunu zaten biliyoruz doktor hanım.  İçeriye girince yüzüme krem sürmüştüm . Şuan oturma alanında oturuyorduk.

P- şu an daha iyi misin?

- evet.

Dj(de Jong) - neden karşılık vermedin ona?

- geçmişte yaşadığım bir olay geldi aklıma. Kötü bir olay. Bu yüzden ne yapacağımı bilemedim.

P- olayı anlatmak ister misin?

- yok gerek yok. Hem şuanda iyiyim zaten.

Onlara başta kavga olayını anlatmış ardından sohbete başlamıştık. Gavi sadece bana bakıyordu. Hiçbir şekilde konuşmamıştı.

Dj- Pedri benimle gelsene.  Jack'in durumuna bakalım.

P- tamam geliyorum.

Gavi ile başbaşa kalmıştık. Ve bu beni geriyordu. Bende ayaklandım ve odama doğru gitmeye başladım. Fakat sadece başladım. Gavi kolumu tutmuş ve gitmemi engellemişti.

G- söyle.

- neyi?

- neden böyle davrandığını söyle Lal? Neden soğuk yapıyorsun. Aramız iyiyken neden bir anda bozuyorsun. Neden uzaklaşıyorsun.

-ben bunu konuşmak istemiyorum gavi.

- gavi değil Pablo. Ayrıca öğrenmek istiyorum. Aramızı açmanı sağlayan bu sebep ne?

- gerçekleri mi öğrenmek istiyorsun Pablo?

Artık neredeyse ağlayacaktım. İçim dolmuştu. Herşeyi açıklayıp kurtulmak istiyordum. Sonucu ne olursa olsun.

- evet.

-peki gerçek ne biliyor musun Pablo? Deliler gibi aşık oldum ben sana. Başta emin olamadım duygularımdan. Emin olduğum gece de sen öldürdün benim duygularımı!

Ben konuşurken gözyaşlarım benden istemsizce akıyordu.

- sen bana mı aşıktın?

- evet taki sen saçma bulana kadar!

- ne saçma bulması ne diyorsun?

- neden sarıldığımı sormuştun ya hani? Neden kalbimin hızlı attığını? O an bana karşı duygularını bilmediğim için yalan söylemiştim gerginlikten değil heyecandan kalbim çok hızlı atıyordu. Sen sonra sessiz bir şekilde benim duymadığımı sanarak " zaten benden hoşlandığın için sarılsan saçma olurdu" dedin.

- Lal beni yanlış anlamışsın orada.

- ne yanlısı Pablo! Kendi kulaklarımla duydum.

- devamını duydun mu peki?

- hayır anlamdım orayı. Ne dedin orada. Ben sana bakmazdım zaten falan-

- hayır. Çünkü bana bakmazsın dedim. Barcelona ilk sana teklif sunmadan önce bunun haberini bize vermişti.ilk orada gördüm seni. İlk görüşte aşık oldum. Başta sadece beğenmişimdir dedim. Sonra Arda ile  samimiyetini görünce içimi kıskançlık kapladı. Arda seni ağlattığında çok sinirlenmeye başlamıştım. En sonunda bu aşk dedim. Fakat sen Pedri ye nasılsan bana da öyle davranıyor gibiydin . Bende benden hoşlanmayacağını tipimi beğenmediğini düşünerek kendimce konuştum orada.

Nasıl yani? Ben şimdi boşuna mı acı çekmiştim. En önemlisi Pablo bana aşık mıydı yani?
Ben kendimce düşünceleree dalmışken Pablo yanıma geldi ve ellerimi tuttu.

- yanlış anlaşılmalar için özür dilerim... bu elleri tutmak ve hiç bırakmamak istiyorum Mi belleza. Sana sadece ben bu kadar yakın olmak istiyorum. Benimle çıkar mısın?

Şuan içimde kelebekler çığlık atıyordu resmen. Aşırı mutluydum. Başı mutsuz ama en mutlu günümdü bugün.

- sana sadece ben sarılayım kokunu sadece ben bileyim istiyorum. Ve Evet seninle çıkarım Pablo Martín Páez Gavira.

Bunu dememle beraber gülümsemiş, bana iyice yaklaşmış ve dudaklarımızı birleştirmişti.

________________________________

Sevgili oldulaaar.

890 kelime<3




 Pablo Martín Páez GaviraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin