Scaramouche dişlerini sıktı, bir bu eksikti hayatında şimdi de. Cinayet.
Ellerini yumruk yapmış önündeki cesede bakıyordu, hayır, bu kesinlikle Scaramouche'un suçu değildi.
Bu Kaedehara Kazuha isimli lanet olası çocuğun suçuydu. Lanet olası Kazuha.
Scaramouche'un zaten rezil bir hayatı vardı, uyuşturucu kullanıp satan, yanında kendinden beter durumda iğrenç bir evde -ev diyecek kadar pozitifseniz tabii- yaşayan, daha 19 yaşında olan bir gençti. Bugün o sokakta olması hayatını sonsuza kadar değiştirmişti belki de, bugün satış sırası onda olduğu halde Scaramouche'u gönderen Childe'a lanet etti.
Refleksen olmuştu, satışını bitirmişti ve ara sokakta geçirdiği son dakikalardı, eve gidecekti. Beyaz saçlı genci ve yanındaki ölesiye kavga ettiği diğer adamı görene kadar.
Adam Kazuha'yı boğuyordu, Scaramouche'un son istediği şey ise kendi sokağında bir cinayet işlenmesiydi, bu olursa bir süre satış yapamazlardı ve parasızlıktan ölüp giderlerdi.
Scaramouche adamı Kazuha'dan ayırmak için müdahale ettiğinde adamın elindeki bıçağı yeni fark etmişti. Göz bebekleri küçüldü, o an sokakta üçünden en az birinin öleceğini üçü de anlamıştı, ve Scaramouche kesinlikle o kişi olmaya gönüllü değildi.
Birkaç dakikalık boğuşma sonunda ani bir hareketle Scaramouche bıçağı tutup adamın göğsüne ittirdiğinde her şey çok geçti artık.
"Kahretsin!" Scaramouche adamı bırakıp düşmesine izin verirken yüksek ve farkındalık dolmaya başlayan bir sesle bağırdı, üstüne sıçrayan ve şimdi de yerde bir göl oluşturan kana bakarken birkaç adım geriledi, nefes alışını kontrol etmek zordu. "Siktir!" Bu kez sesi daha düşüktü fakat ne yaptığının bilinci üstüne çökmüştü, sinirli şekilde küfretti.
Arkasındaki beyaz saçlı genç titrek bir nefes verdi, o da birkaç adım gerilemişti. "Hayır... Hayır hayır hayır hayır-"
"Kes sesini." Scaramouche kısık fakat keskin bir sesle emretti, öldüren kişi o bile değildi. Neden sadece sesini kesmiyordu ki? Onun için cinayet işlemişti ve onu tanımıyordu bile. Bir de sözde amacı sokakta cinayet işlenmesini engellemekti, işte buna gülünür.
Scaramouche yavaşça arkasını dönüp beyaz saçlı çocuğa baktı, ve sonunda onu tanıdı. Lanet olsun. "Kaedehara Kazuha...?" Lanet üstüne lanet olsun.
"..Ta kendisi." Kazuha sessizce yanıtladı, yaşadıkları yerde Kazuha tanınıyordu, ünlü olduğundan değil, en yakın arkadaşı ünlü ve her türlü suçu çözmeye yeminli bir dedektif olduğu için. Namı diğer Heizou'nun en sevdiği vakalar ise cinayetlerdi.
"Hayır, siktir. Bana bunu yapamazsın!" Scaramouche dişlerini sıktı ve küfretti, aynı zamanda öfkeyi ve korkuyu iliklerine kadar hissediyordu. Bunun içine düşmüş olamazdı lanet olsun!
"Sakin ol!" Kazuha endişeli şekilde tısladı, neyse ki gecenin bir saatinde onları olay yerinde görebilecek kimse yoktu.
Acınası." yavaşça fısıldadı Scaramouche. Genç yaşta kendi hayatını cehennemde çeviriyordu ve düzeltecek gücü yoktu. Şimdi ise en korktuğu şeyi yapmıştı. Önündeki cansız bedene baktı, ardından yaptığı şeye şahit olan gence.
"Bana yardım edeceksin." net bir şekilde konuştu, içinde bulunduğu durumdan nefret ediyordu, kendinden, önündeki cesetten, yanında sessizce duran beyaz saçlı çocuktan nefret ediyordu.
"Sana yardım edeceğim." Kazuha kısa bir sessizlikten sonra yanıtladı. Başka bir seçeneği var mıydı ki zaten? Hayatının kurtulması bir cinayete karışmakla ödenmişti.
"Elbette yardım edeceksin! Bu sikik kimdi ve neden kavga ediyordunuz? Çabuk cevap ver de kahrolası bir plan yapalım..!" Scaramouche hızlıca konuştu, kan ellerinde, kıyafetlerinde ve yüzünde kurulmuştu bile, kafasını tekrar Kazuha'ya çevirdi. "Kim bu?"
"Tanımıyorum.." Kazuha gözlerini cesetten ayıramıyordu, bu hayatında gördüğü 2. cinayetti. 2. cesetti. "Heizou'nun ilgilendiği vakalardan biri olmalı. Kardeşinin hapse girmesiyle alakalı bir şeyler söylüyordu..-"
"Ee?" Scaramouche o kadar sinirliydi ki Kazuha'nın bu kadar yavaş konuşmasına katlanamıyordu. Hızlı olmalıydı. Her şeyi hızlıca anlamalıydı. "Terapistin değilim hızlı anlat şunu!"
Kazuha o an kendine geldi, kafasını salladı ve gözlerini cesetten ayırdı, önündeki çocuğun sinir ve stresle kısılmış çivit mavisi gözlerine baktı. "Ona bilmediğimi ve bunu Heizou ile konuşması gerektiğini söyledim, kafayı yemiş gibiydi. Ailesinde veya çevresinde kardeşiyle onu kurtarabilecek başka kimse olmadığını söyleyip üstüme saldırdı, uzaklaşmaya çalışırken buraya geldim. Devamını biliyorsun." Kazuha'nın sesi sonlara doğru alçaldı ve titrek bir nefes verdi. Çocuğun gözlerine bakmaya devam edemedi ve gözlerini başka bir yere çevirdi. Suçluluk duygusu çok ağırdı.
Scaramouche, Kazuha sözlerini bitirdiğinde ellerini saçlarının arasından geçirdi ve derin bir nefes aldı, sinirden gülmeye başlaması an meselesiydi, sonra sözleri yeniden kafasında tarttı, "...Ailesinde veya çevresinde kardeşiyle onu kurtarabilecek başka kimse olmadığını söyledi..." Tamam. Bu iş görürdü.
"Parmak izlerimizi bulmamaları için onu saklayacağız. Bir yer biliyorum." Scaramouche ilk kez sakince konuştu. Yani en sakin tonunda, hâlâ stresten kalbi saniyede defalarca kez çarpıyordu. "Ayaklarından tut, evime gidiyoruz."
Kazuha kaşlarını çattı. "Ne demek evine? Görülebiliriz-"
"Kes sesini ve adamın ayaklarından tut. Evim uzakta değil. Yarın gömeceğiz ve sen bugün istesen de istemesen de benim çöplüğümde kalacaksın. Bunun sorumlusu sensin." Sert ve net şekilde konuştu Scaramouche, çoktan eğilip adamı kaldırmak üzere kollarından tutmuştu.
"Harekete geç."
★
Evet ilk bölüm bu şekilde bitiyor, aldığı ilgiye göre sık bölüm atmayı planlıyorum, umarım beğenirsiniz.
![](https://img.wattpad.com/cover/374651070-288-k21019.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Partners In Crime | Kazuscara [TR]
Fanfiction"Acınası." yavaşça fısıldadı Scaramouche. Genç yaşta kendi hayatını cehennemde çeviriyordu ve düzeltecek gücü yoktu. Şimdi ise en korktuğu şeyi yapmıştı. Önündeki cansız bedene baktı, ardından yaptığı şeye şahit olan gence. "Bana yardım edeceksin."...