Sabah ezanıyla gözlerini açmıştı Cüneyd, yavaşça kalkıp banyoya giderek abdestini aldı, odaya tekrar geldiğinde zevcesinin hala uyuduğunu gördü, hamilelik yoğun bir şekilde uyku yapıyordu Zeynep'de. Yatağın ucuna oturdu, uyandırmadan önce Zeynep'in güneş gibi parlak yüzünü izledi, "Ben ne yaptım da zeynep'e sahip oldum?" Diye düşündü, bir kez daha hamdetti rabbine, şefkatle yaklaştı zevcesine, elini yüzünde ve saçlarında gezdirmeye başlayarak namaza uyandırmak için seslendi.
"Zeynep'im, göz bebeğim, hadi uyan namaz vakti"
"Cüneyd.." dedi uykulu sesiyle.
"Efendim"
"Midem bulanıyor.."
"Tuzlu kraker getireyim mi? Bastırır biraz"
Kafasını salladı Zeynep, Cüneyd hızla aşağı kata inip mutfaktan krakeri aldı, odaya geldiğinde Zeynep doğrulmuş oturuyordu yatakta, bir kaç tane krakeri yedikten sonra biraz da olsun bulantısının hafiflediğini hissetti, abdestini aldı ve namaz için hazırlandı, namazlarını kıldıktan sonra Cüneyd sesli bir şekilde kur'an okumaya başladı, Zeynep hayranlıkla dinliyordu zevcini.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kur'an okuması bittikten sonra seccadelerini katlayıp yatak odasına adımladılar, Cüneyd dergaha erken gitmeyecekti, bugün pazar günüydü biraz daha uyuyup dinlenmek istediler, birbirlerine sıkıca sarılıp tekrar gözlerini yumdular.
"Mürşid hazretleri kusurumu maruz görün uyandırıyorum, lakin amcanız akşamki sohbet ve yemek için dergaha gelip hazırlıklarda burada bulunmanızı tavsiye etti"
"Tamam kahvaltıdan sonra gelirim" deyip kapattı telefonu, başını yana doğru çevirdiğinde Zeynep'in eli karnında prensesler gibi uyuduğunu gördü, yanağına bir öpücük kondurup tebessüm etti, ardından eğilip karnına da bir öpücük bıraktı, vakit kaybetmeden mutfağa adımlayıp kahvaltıyı hazırlamaya başladı.
Kahvaltı hazır olmuştu artık, Cüneyd arkasını döndüğünde Zeynep'in merdivenlerden tutunarak indiğini gördü, hızla yanına gidip kolundan tutarak beraber indiler merdivenleri, beyaz saten askılısı ve şortunun üzerine sabahlık geçirmişti, dağınık saçları ve çiçeksi kokusu ile başı dönmüştü adeta, her gün yeniden aşık oluyordu zevcesine. Kahvaltının hazır olduğunu görünce tebessüm etti Zeynep, Cüneyd dergaha erken gitmediği vakitlerde böyle jestler yapıyordu eşine, masa oldukça lezzetli görünüyordu. Yemeğe başladıktan sonra Cüneyd konuştu.
"Zeynep'im, yemekten sonra dergaha gitmem gerekiyor, bugün sohbet ve akşam yemeği var hazırlıklar için"
