1. Bölüm - Geçmişin İzleri

808 39 120
                                    

Bu bölümü okurken, zeynebin balkonda beyaz bir elbise ile, dışarıyı huzurla izlediğini düşünerek okuyun, tıpkı rüyalardaki gibi. Bölümün yarısı yılların özeti gibi olduğundan, yaşananların hepsini gözünün önünden geçirmiş gibi düşünebilirsiniz, tabi ellerinin karnında olduğunu da unutmayın🥹

-Flashback sahnesine kadar- medyadaki fon müzikle okuyun lütfenn, eğer medya sorunum hala devam ediyorsa, "Kızıl goncalar dizi müzikleri - Kader ağları" İyi okumalarr🌞

~~~
Zeynep Güneş... Evet güneş.. Yıllar önce mecbur kalarak yollarımızı ayırdığımız adamla 1 buçuk yıl öncesine kadar tekrar evlenmiş, karanlık olan hayatım adeta güneş gibi aydınlanmıştı. Artık bizi bekleyen bir kötülük veya tehlike yoktu hayatımızda, evliliğimiz gerçek bir evliliğe dönüşmüştü. Karnımda Cüneyd Efendinin çocuğunu taşıyordum, henüz 6 aylıktı.. Sevdiğim adamdan minik bir parçaydı...

Boşandıktan sonra eğitimimi tamamlamış, öğretmen olmuştum, ancak hamilelik sürecinde kısa bir ara verdim, genelde günlerim evde geçiyordu, kendimi iyi hissettiğim zamanlarda kız çocuklarına ders veriyordum ara sıra, Cüneyd dergaha çok fazla gelip yorulmamı istemiyordu, ama sıkılıyordum işte...

Yıllar önce Cüneyd'in tekrar dönmesiyle beraber dergah Vahit'in elinden kurtulmuş, yine güneş gibi aydınlığa kavuşmuştu insanlar, hak ettiği post'a tekrar oturmuştu, gerçi kaybetmemişti ki hiçbir zaman. Dedesinin ölümünü hala kabullenemiyordu, hele ki babasının öldürmesi.. Bu Cüneyd için çok zordu, o zamanlar her şey üst üste gelmişti, benden boşanıp, babasının dolduruşuyla Feyza ile nişanlanması, dergahın Vahit yüzünden alaşağı olması, babamın kolu, mürşid efendinin ölümü, daha niceleri.. Ama şimdi her şey düzelmiş, Cüneyd iyileşmişti, sabırla minik evladımızı bekliyorduk ikimizde...

Mira.. Mira benim kardeşimdi, öldü sandığımız o kardeşim.. Öğrendiğim zaman canım hem yanmış, hemde mutluluktan ne yapacağımı bilememiştim, şuan Birgül halam da kalıyordu, onunda halası.. Levent amcalarda kalması doğru olmazdı, ama yine görüşmeye devam ediyorduk ara sıra, hala kızı gibi seviyordu Mira'yı. Kardeşimin hidayeti için yatıp kalkıp dua ediyordum...

Annem ise üzerine atılan iftira yüzünden hapiste 1 ay yatmış, masum olduğu kanıtlandıktan sonra çıkmıştı, okuyup mesleğimi elime aldıktan sonra Cüneyd ile olan evliliğimize razı gelmişti, yıllar önce annemin dediği gibi "Büyüdüğünde, ikinizinde gönlü varsa hala, gel elimi öp diyorum.." Cüneyd dediğini yapmış, annemin elini öperek rızasını almıştı...

Ben yaşananları düşünmeye devam ederken Cüneyd yaklaşmıştı arkamdan, başını boynuma gömdü, ellerini ise karnımda benim ellerimin üzerinde birleştirdi, bende bu hareketine karşılık başımı başına yasladım, bu huzuru size nasıl anlatayım, bilmiyorum..

"Bebeğimiz ve annesi, afiyetiniz yerinde midir?"

"Yerinde çok şükür, ikimizde iyiyiz"

"Çok şükür, sağlıkla gelseydi minik kızımız.."

"Kız babası olmak sana çok yakışacak eminim, o günleri sabırsızlıkla bekliyorum"

"Sende dünyalar güzeli bir anne olacaksın, kızımız çok şanslı"

Gülümsemiştim, böyle düşünceli hallerine artık alışmıştım, ama her defasında beni güldürmeyi başarıyordu.

6 Ay Önce, Flashback..

Halam gile gelmiştim, biz üçümüz bir arada çok güzel anlaşıyorduk, vaktin nasıl geçtiğini bile anlamıyorduk beraber, halam ve Mira benim için ikramlıklar hazırlamıştı, hep beraber oturup yemeye başladık, ardından Mira merak ettiği soruyu sordu.

Benim GüneşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin