jisung anneannesinden miras kalan bir kitabı en yakın arkadaşıyla açar ve hayatının hatasını yapar yoksa ona hayat verecek şeyi mi bulmuştur...?
seme Minho
uke jisung
bilim kurgu kitabıdır öldürme intihar vs. sevmiyorsanız okumayınız
|+18 uyarısı|...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anneannemin cenazesinin üzerinden 2 gün geçmiş ve anneannem bana üzerinde tozlar olan ve nerdeyse hiç açılmamış bir kitap vermişti.
"Oğlum... Jisung' um..sana bir vasiyetim var"
Anneannem bana üzerinde pentegram sembolü olan bir kitap uzattı
"Bu kitap benim annemin di jisung... Ve bana bu ailede kime güveniyorsam ona vermemi söylemişti.. "
Kitapı dikkatlice elinden aldım
"Bu kitabı ben toprağın altına girene kadar açma... Tamam mı oğlum?.. "
°°°
"Jisung emin misin şeytanı çağırmak istediğine?"
"Evet en fazla ne olabilir ki?"
"Uhmm şeytan seni öldürebilir??"
Felix i umursamayarak kitabın kapağıbı açtım. Kitap o kadar eski ve yıpranmıştı ki.. Kitabın üzerindeki tozları üfledim kitabın sayfalarını hızla çevirdim kitabın tam orta sayfasında sayları çevirmeyi bıraktım
''içimdeki şeytan...?''
felix yanıma yaklaşıp kitaba baktı
''çeşitli bazı yağlar ve kırmızı muma ihtiyacımız var jakson barın aşa sokağında aktar gibi bir yer var ordan hepsini buluruz''
''hah, bunu istemiyorsun sanıyordum?''
''hadi ama, her ne kadar istemesem de senin yanında olmam gerek''
kapı açıldı ve bangchan yanımıza geldi.
''ne yapıyorsunuz büyücüler''
''haha çok komik crish ne istiyorsun?''
abim yanımıza geldi ve anneannemin kitabını elimden aldı
"Yine ne sikim işler ile uğraşıyorsunuz felix ve benim salak kardeşim?''
''siktir git crish ver şu kitabı''
kitabı abimin elinden aldım
''kendinizi öldürmeyin yeter''
abim kapıyı sertçe kapatıp çıktı
abim benden 4 yaş büyükdü çoktan üniversiteyi bitirmişti ben ise daha yeni başlamıştım üniversiteye
felix ile karar verip yarın 00.30 jakson barın oradaki aktar benzeri yere gitmek için sözleşmiştik felix yarın sınavı olduğu için eve gitmiş ben ise biraz bilgisayarımda kitabı araştırmaya başlamıştım kitabın sadece bir tane olduğunu ve bu kitabın 30 yıl önce kaybolmuş olduğunu okuyunca gözlerim kitaba sabitlendi. sayfayı biraz aşağı kaydırdım ve kitabın nereyse 1800lerde bir büyücüye ait olduğunu okuduğumda hemen bilgisayarımdan ekran görüntüsü alıp felix attım ve arama kısmına girip hemen felix'i aradım.
''attığım şeyi gördün mü?''
''evet gördüm nasıl bi soy ağacınız var amına koyayım?''
''kes sesini yarın bana gel sonra da çıkalım tamam mı?''
telefonu yüzüne kapattım ve telefonumu yatağıma fırlatıp bilgisayarımı kapattım ve kitabı alıp yatağıma oturdum boş boş kitabın sayfalarını karıştırırken o sayfaya geldim
içimdeki şeytan...gece artık geç saatlere doğru ilerlerken kitabı yatağımın yanındaki komidine koydum ve hiç görmek istemeyeceğim karanlık bir rüyaya daldım...
fısıltı sesleri kulaklarımı tırmalıyor, kimin sesi bu? Nerdeyim ben? bedenimin her yeride eller hissediyorum soğuk eller buz gibi tüylerim diken diken nefes almak çok zor karanlık bir girdabın içindeyim. Karşımda biri var simsiyah yüzünü göremiyorum kimsin sen? siyah uzun boylu varlık bana yaklaşıyor az önceki soğuk elleri yine bedenimde hissediyorum saçlarımda eller hissediyorum ve o siyah şey kulağıma eğiliyor.
''beni bul han jisung..''
boğuk bir bağırma sesi yankılanıyor kulaklarım da
''jisung..jisung uyan!!''
abimin sesi beni yatağımdan neredeyse yuvarlanıp düşecek kadar korkutuyor
''jisung iyi misin? kan ter içindeydin..''
''iyiyim abi sadece rüyaydı..''
abimin eli alnımdaki terleri sildi, gözümün önündeki saçları çekti
