jisung anneannesinden miras kalan bir kitabı en yakın arkadaşıyla açar ve hayatının hatasını yapar yoksa ona hayat verecek şeyi mi bulmuştur...?
seme Minho
uke jisung
bilim kurgu kitabıdır öldürme intihar vs. sevmiyorsanız okumayınız
|+18...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Felix beni kolumdan sert bir şekilde çekerek pentagramın içinden çekip çıkardı.
"Sen ne saçmalıyorsun amına koyayım!? Ne demek anneannen niye senin ruhunu bir şeytana satsın ki?"
"Anneannrm 94 yaşındaydı belki ömrünü uzatmak için böyle bir şey yapmıştır? Ama niye amına koyayım anlamıyorum!"
Felix ın gözleri uzun bir süre yaptığım pentagramın üzerinde kaldı
"Bende denemek istiyorum"
Felix ayağa kalkıp kitabı yerden alıp pentagramın içine girdi ve tam yıldızın olduğu yere oturup kitaptan şeytanı çağırmak için gereken sözleri okudu ve etrafını siyah dumanlar sardı Felix biriyle konuşmaya başlamıştı. Pentagramın içindeki ikinci kişiyle... Felix gergin bir sesle pentagramın içindeki ikinci kişiyle konuşmaya başladı.
"Sen kimsin?"
"Ben hangi hyunjin içimdeki şeytanın kardeşiyim, yani şeytanın ikinci oğluyum."
Hyunjin ın dedikleri kafama işlemeye başladı.
"Peki Felix beni neden çağırdın..? "
Hyunjinin etrafa yaydığı siyah duman burnumun tekrar kanamasın sağladığında gözlerim karadı tam yere yığılacakken biri beni sıkıca tuttu bulanık gözlerle beni tutan kişiye baktım minho? Minho derin ve ürkütücü gözlerle bana bakıyordu. Gözlerini gözlerimden çekip hyunjine kenetlediğinde gözleri simsiyah oldu ve beni yavaşça yere bıraktı ve gür sert sesi mezarlıkta yankılandı.
"Ne cüretle ruh eşimi hipnoz edersin seni sikik şeytan bozuntusu!"
Minhonun sert sesinin ardından duyduğum son şey ise yüksek bir patlama sesi olmuştu.
.・゜-: ✧ :- -: ✧ :-゜・.
Rüyayı gördüğüm ilk gece gibi kan ter içinde uyandım.
"Ne oluyor lan.!?"
"Çok ayıp jisung insan hiç onu kurtaran ruh eşine öyle hitap eder mi"
"N-ne? Senin burda ne işin var"
Minho başım da dikilmiş sinsi bir gülüş ile bana bakıyordu.
"Unuttun mu küçüğüm seni bayılmadan önce ben tuttum"