Ceyhun'un sesiyle keskin ışığın gözlerimi yakmasıyla göz kapaklarımı araladım. Yeni çocuğu gelip anlamsızca birşeyler söylemesinin üzerine kitabıma dalmıştım. Öyle ki ; diğer dersi de kaçırmışım o dikkatle. Öğleden sonra zaten önemli bir dersimin olmamasını da fırsat bilerek eve geldim ve biraz televizyon izlemek üzere uzandım. Gözlerim sızıya daha fazla dayanamamış olacak ki iflas bayrağını çekmişti.
"Kalk bakalım uykucu..."
Sanırım uzun bir süredir uyuyordum. Ceyhun'da işlerini çoktan halletmiş ve eve gelmiş olacak ki mutfaktan gelen nefis kokular burnuma doldu. Yattığım yerden doğrulduğum gibi mutfağa yürümeye başladım.
"Evet geldim Selin. Bu arada hoşbuldum. Evet birşey değil yemekler için."
Ceyhun'un arkamdan söylendiğini duyunca gülmeme engel olamadım. Gözlerini devirdiğini burdan bile hissedebiliyordum.
Çok geçmeden Ceyhun'da hazırladığı masada karşımdaki yerini aldı ve yemeğe başladık. Aklıma daha önceden not ettiğim soruları hatırlayınca yemekleri sömürmei bırakıp Ceyhun'a döndüm.
"Bugün için teşekkürler Ceyhun cidden sen olmasaydın sınavdan çakardım yani."
"Okuduğun kitapları elinden bırakıp biraz da sınava çalışsaydın emin ol benden bir farkın kalmazdı ama sen hala inatla uykundan bile vazgeçip kitap okuyorsun Selin. Uyku lan uyku boru mu!?"
Ceyhun tanıdığım en uykuyu seven insandı sanırım. Deprem oluyor diye kulağının dibinde çığırsam yine de uykusundan taviz verip de kaçmazdı ve uyumaya devam ederdi.
"Her neyse... Yine seninle romanlarımı tartışmayacağım Ceyhun kusura bakma... Bugün hallettiğin işini anlatmanı bekliyorum merakla canım kardeşim"
Ceyhun suratıma yerleştirmiş olduğum yapmacık olduğu oldukça belli olan küçük şımarık kız çocuğu gülümsemesini görünce her defasında olduğu gibi gülmeye başadı. Hayır yani sevimli olup bana karşı koyamaması içindi bu gülümseme neydi her defasında onu bu kadar güldüren şey, hiçbir fikrim yoktu doğrusu (!)
"Kızım şu gülümsemeni yapma hiç yakışmıyor valla kaşlarını çat daha iyi oluyorsun."
"Hah (!) Ne komiksin sen öyle... Gülmeyi bırak da anlat hadi."
"Boşver sen benim işlerimi ne diye herşeyi merak edersin ki zaten?"
"Ceyhuun!! Böyle dediğine gore önemli bir iş söyle hadi."
"İşine bak Selin sinirlendirme insanı."
Oflayarak masadan kalkıp birkaç tabağı tezgaha koydum ve hava almak için kapıya doğru yöneldim. Tam dışarı çıkıp kapıyı kapatacağım sırada birinin kapıya asılmasıyla durdum.
"Nereye bu saatte?"
Arkamı dönüp ağır ağır yürümeye devam ederken "Biraz hava almak istiyorum , birkaç tur atıp dönerim."
Ceyhun'un benden en ufak dahi olsa birşeyler saklaması canımı fazlasıyla sıkıyordu. Ayrıca bu konu ufak bir konuya benzemiyordu zaten bunu nereye gittiğini sorunca gülümsemesinin sönmesinden anlamıştım. Biz kardeş değil miydik? Neden benden birşeyler saklıyordu? Bir sorun varsa zaten biz her şekilde üstesinden gelebilirdik. Şimdiye kadar karşımıza çıkan sorunları birlikte aşmıştık zaten. Havanın oldukça karardığını ancak birkaç sokak sonra farkedebilmiştim. Saat muhtemelen 21.00 veya 22.00 civarıydı sanırım. Parka geldiğimi farkettiğimde banklardan birine oturdum ve biraz müzik dinlemek için elimi cebime attım. Telefonumu unuttuğumu farkettiğimde ufak bir küfür mırıldandım.
10 dakika kadar sonra uzaktan gelen bir erkek topluluğunu görmemle içimi hafif bir korku sardı. Kendi aralarında yayvan yayvan konuşmalarından sarhoş olduklarını anlamam uzun sürmedi. Çaktırmadan yerimden kalkıp geldiğim yöne doğru ilerlerken farketmemelerini umuyordum.
" Hey millet şu güzelliği sizde görüyor musunuz yoksa rüya felan mı görüyorum?"
"Ne rüyası oğlum gerçeklerin en kralı"
Kendi aralarında gülüştüklerini duymamla biraz daha hızlandırdım adımlarımı.
"Pişt güzelim nereye böyle hızlı hızlı? Gel de biraz eğlenelim seninle."
Peşimden hızlı adımlarla geldiklerini anladığımda içimi büyük bir korku sardı.
Siktir ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERK EDİLENLER
Teen FictionAnne ve babaları tarafından terk edilen iki genç. Çocukluklarını birlikte geçirdiler. Yaralarını beraber sardılar. Her şey çok iyi giderken karşılarına her defasında çıkan sorunlar... Selin ve Ceyhun... Onlar birbirlerinin tek dostu... Birbirlerinin...