Bloom, Gardenia da yaşayan 16 yaşında olan normal bir kız. Ama bir gün hayatını değiştirecek olaylarla karşılaşır. Stella ile karşılaşarak çocukluktan beri inandığı perilerin gerçek olduğunu anlar. Peki Bloom Stellayla beraber Alfeaya giderken ve or...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birkaç hafta sonra arkadaşlarını Alfea okul mutfaklarında buldular; okul aşçısı henüz gece için akşam yemeğini hazırlamaya başlamadığı için çok şükür burası terk edilmişti. O sabah Stella, Teen Fairy dergisinin sayısında bir Kendin Yap İyi Karar Büyüsü bulmuştu ve iksir laboratuvarı sınavlarına çalışan bazı son sınıf öğrencilerine imzalatıldığından, ihtiyaç duydukları şeyi depodan alıp depoya göndermişlerdi. mutfak. Ancak tarifin üzerinde çalıştıkları için belirli bir üyeden yoksunlardı.
"Peki Stella tam olarak nerede? Bu onun fikri değil miydi?" dedi Musa, patatesine dönmeden önce elini alnına silerek. Büyünün bir parçası olarak her gencin soyduğu bir patates vardı.
"Ah, bilmiyorum. Bizimle daha sonra burada buluşacağımızı söyledi," diye dalgın bir şekilde yanıtladı Bloom, telefonuna bir şeyler yazarak.
Bloom, ilk iki hafta boyunca Dünyalı arkadaşlarının mesajlarından kaçtıktan sonra nihayet bir gece pes etmiş ve onlara Skype üzerinden olup bitenlerin yarı gerçek bir versiyonunu anlatmıştı. Onun yeni bir yatılı okulda olduğunu biliyorlardı, onlara bunun anlık bir olay olduğunu ve kendisi için doğru hareket olduğunu söylemişti. Okulun sihir için olduğunu ya da tamamen başka bir boyutta olduğunu bilmiyorlardı. İlk başta, onun veda etmeden ülkenin diğer ucunda olduğunu düşündükleri bir okula taşındığını duyduklarında doğal olarak incinmişlerdi, ama bunu oldukça çabuk atlatmışlardı ve ona Gardenia ile ilgili güncellemeleri düzenli olarak mesaj atıyorlardı.
Kayla: Dan ve Mia bugün ayrıldılar, bilginiz olsun.
Bloom, Mia'nın hangisi olduğunu hatırlamaya çalışırken kaşlarını çatarak telefonuna baktı; arkadaşı Dan iyi biriydi ama her hafta yeni bir kız arkadaş ediniyor gibiydi ve Bloom çoktan hepsini hatırlamaya çalışmayı bırakmıştı. Mia'nın uzun saçlı ve tatlı yüzlü sarışın mı, yoksa gülümsemesinde acımasız bir değişiklik olan ve hepsini tedirgin eden koyu saçlı mı olduğuna karar vermeye çalışmaktan vazgeçen Bloom, Dan'e zorunlu bir taziye mesajı attı. telefonu bir kenara bırakıp mevcut işe geri dönüyoruz.
Flora kendi patatesini gösterişli bir şekilde bitirip yığına ekledi. "Ve bu da beş yüz eder" dedi gururla.
"Yani sadece beş yüz tane daha kaldı?" Tecna içini çekerek patates kabuğunu arkadaşına fırlattı. Flora çığlık atarak yoldan çekildi ve başka bir sebzeyi savurdu.
Bloom tezgahtaki oturduğu yerden, "Eğer bu işe yaramazsa kendimi aptal gibi hissedeceğim," diye itiraf etti. Kendi patatesini bitirip Musa'ya attı, o da onu giderek büyüyen yığına ekledi.
"Eh, bu Teen Fairy'den geliyor, eğer işe yaramazsa onlara sert bir mektup göndeririz."
Tecna "Formül nedir yine?" diye bilmek istedi.
"Bin patates, bir kile kırbaç otu, bir kilo adamotu kökü, 2 litre su, tam olarak 123,6 dereceye kadar ısıtılır, 40 dakika pişirilir ve sihirli bir ters takla atarak bir bardak içilir." Bloom, son sözleriyle birlikte yerden kalktı ve winx'ini kullanarak kendini ters takla atmaya itti. Muzaffer bir gülümsemeyle tekrar ayağa kalktı. "Bunu yaparsan ertesi gün iyi kararlar verirsin. İyi muhakeme garantilidir."
