Gözleri |Barış Alper Yılmaz|

6

"ne yalan mı" diye karşılık verdi Berkan Barış ters ters ona bakarken ikisine de gülümseyip içeri geçtim

"Hoşgeldin Selin" dedi hepsi tek tek kat ve ciro da buradaydı abim dememisti telefon da, selamlaştıktan hemen sonra ciroyu kucakladım biraz onunla oyalandıktan sonra sofra tamamen hazırdı

herkes yerleşirken Barış nereye oturucak diye bakıyodum oda aval aval bakıyodu etrafa, katın yanın karışısı boşta kalmıştı hemen yanına geçtim ve Barış hemen atladı karşıma gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım

"Abicim yesene biraz daha ya"

"Ya yiyorum abi daha ne kadar yiyim" obez yapcak herhalde beni

barışla sürekli göz göze geliyoduk anlamadığım bi şekilde, yedikten sonra toplama işi katla bana kaldı "hemen makinaya yerleştirelim" dedi kat bende başımı salladım o biyandan ben biyandan yaparken birden

"Barışla aranız da bişey mi var?" Dedi yine içimde biyerlerin kıpırtı olmasını sağlamıştı bu şey

"Hayır sadece arkadaşız neden ki" heyecanlandım

"Bilmem sürekli gözünüz birbirinizdeydi" gülümsedi ciro ağlayarak mutfağa gelince benim ona bakmamı onun orayı halledeceğini söyledi

Kucağım da ciroyla beraber salona girdiğim de içerde tek Berkanla Barış vardı "nerde ötekiler" dedim

"Bahçedeler bu sıcakta" dedi Berkan tam oturucakken tekli koltuğa, Barış

"Gelsene buraya" diye eliyle yanını işaret etti bende hemen gittim dururmuyum tabi ortamız da ciro onu güldürücez diye uğraşıyoruz

"Tam bi mutlu aile tablosu" diye gülmeye başladı Berkan dudaklarımı birbirine bastırıyodum gülmemek için ama engel olamadım kahkaha atmaya başladım ben gülünce Barışın o yüzündeki sinirli ifade gitti Berkan anlık gaza geldi herhalde Barış kızmayınca "yengem benim be" diye bağırdı Barış tam kızcakken abimler girdi

"Kim kimin yengesi noluyo" dedi abim, Berkan mal gibi kalmıştı çok komikti hemen Barış atladı

"Kata diyo yengem be ne güzel çocuk yapmış diyo" diyip olayi toparladı mertens gülünce ortam yumuşadı biraz daha, abimlerde oturdu yanımıza nerden açıldı bilmiyorum ama futbol konusu konuşuyorlardı

Farkettim de Barışın evini hiç incelememistim göz gezdirdim güzel zevki vardı ama bu mobilyaları bi kadının seçtiği çok belliydi annesidir diye düşünüyorum

lavoboya gitmek için kalktım ama yerini bilmiyodum 2 dakka sonra peşimden gelen ayak seslerini duydum arkami döndüğüm de Barıştı

"Gel bu tarafta gelmesem bulamiycan bi banyoyu ya" dedi

"Doğru öyle olcaktı biraz"

"Berkan dingilli yüzünden yakalanıyoduk abine" ah barış ah

"Biz neyiz ki yakalanıcaz?" Bomba soru geldi babarışa benden

"İki iyi arkadaş yenge dediği için öyle dedim" göt etti beni çaktırmayın

Gülümseyip banyoya gittim konuşurken biran bile olsun gözlerini gözlerimden ayırmıyo ister istemez buda güzel hissettiriyo işimi halledip çıkmadan önce Melise kısa bi özet geçtim çıktığım da Barış hala kapıdaydı korktum birden görünce

"Ay Barış napıyosun korktum ya"

"Bilmiyodum korkucağını kusura bakma"
Mal kim olsa korkar nasıl bilmiyon

"Her neyse de niye burda bekliyosun hala"

"Bilmem belki salonun yolunu bulamazsın diye" saf

"Şapşal" diyip sakalını sevdim hemen arkamı dönüp gittim niye hemen arkamı dönüp gittim çünkü o hareketi yaptım onu yapmak demek benim için utanç arkamdan gelmiyodu dönüp baktım hala bıraktığım yerde salak salak sırıtıp bakıyodu "gelsene Barış" dedim gülerek

Sanki onu dememle kendine gelmiş gibi hemen takıldı peşime abimgil hala futbol konuşuyodu Barış tekrardan onların yanına yerleşince bende biraz katla sohbet etmeye başladım

"Ciro seni çok sevdi"

"Yaa yerim onu" dediğim sıra da telefonum çaldı Melisti açmak için ayağa kalktığımda Barış kim diye sordu arkadaşım dedim meraklansın biraz arkamı dönüp koridora çıktım

"Efendim"

"Akşam parti varmış kanka Aliler düzenlemiş teknede gidiyoruz dimi" gitsemmi diye biraz düşündükten sonra

"Gidelim geldin mi sen eve?"

"5 dakkaya evdeyim sen ne zaman geliyosun?" Çıkarım birazdan dedikten sonra telefonu kapattım arkamda barış vardı yine korktum tekrardan

"Sen salakmisin barış aklımı alıcaksın"

"Sen benimkini aldın çoktan" sanırım ne dediğinin farkına sonradan varmıştı

"saka yapıyorum da ne partisiymis bu"

"Vaayy dinlenmisiz" güldü

"Dinlemek değil de çay koymaya giderken kulak misafiri olmak gibi" tekrardan soru sorar gibi başını salladı partiyi soruyodu

"Arkadaşım parti ayarlamış sende ne meraklı seymişsin" kıkırdadım hoşuma gidiyodu

"Parti demek Barış Alper demek bensiz mi hem abin gönderir mi seni alkollü yerlere öyle tek" salak bu zamana kadar nasıl gidiyodum sanki

"Göndermese nasıl kabul edeyim Barış üzülme ama sensiz bu sefer" ısrar etse okeylicem

"Öyleli yani" mutfağa gitti bende içeri gittim elinde çayla gelip yerine otururken abime dönüp

"Kerem sen ne zamandan beli alkol kullanıyosun da kardeşini oralara yolluyosun kardeşim" yaptı yapacağını yine

"Kendi tercihi ne diyeyim biyere mi gidiyosun abim" göt ol barış

"Evet akşam parti var Ali ayarlamış"
Alttan barışa dil çıkardım hemen lafa atladı

"Başına bişey gelirse gör kerem pişman olursun sonra" gülmeye başladım katla beraber, Berkanı söylemiyorum bile

"Ee git barış madem bu kadar düşünüyosun alla alla" abim böyle dediğin de sırıtmaya başladı "gideriz ya bakarız işim olmazsa" aynen kanka öyle kesinlikle

"Ben kalkıyorum eve gitmem gerek iyi eğlenceler size" hepsiyle vedalaşıp çıkarken barış beni kapıdan çıkarmaya geldi arkamdan "akşam 9 da kapım da ol" dedim göz kırpıp arabaya doğru yürüdüm asıl sorun şu ben ne giyicektim?