Kızıl (gxg)

3

Destek amaçlı vote ve yorum bırakabilirsiniz <3
İyi okumalar.

"Acıyor mu?"

"I ıh."

Canım acıyacak diye bu kadar korkması çok hoşuma gitmişti. Yarayı temizlerken sürekli acıyor mu diye sorması bütün acılarımı götürüyor gibi hissediyordum.

Yine de acıyor gibi yapmaktan zarar gelmezdi sanki.

"Ah"

"Acıdı mı?"

Gözlerindeki endişeyi görünce yine daldım kahvelerine. Özenle çizilmiş gibiydi. Her bir zerresi özenerek yaratılmış.

'bu dünya için fazla güzelsin'
'kurak çöllerde kalmış beyaz gül gibi'

Devam etmek için gözlerime baktı. Tepkisiz kaldığımda tekrar kaşıma dönüp yarayı temizlemeye devam etti. Acı hissetmiyordum. Bünyem acıya karşı fazla dayanıklıydı. Çoğu zaman işime gelse de şu an istemiyordum.

Pansuman işi bittiğinde eşyaları toplayıp kahve yapmaya başladı. Ben ise mutfak sandalyesinde oturmuş onu izliyordum.

"Neden beni izliyorsun?"

Alayla sırıttım.

"Manzaraları çok severim."

Afallayıp bir şey demeden arkasını döndü. Utandığını burdan bile hissedebiliyorum balım. Biraz uğraşmaktan zarar gelmez dimi?

Ayağa kalkıp arkasına geçtim. Ne olduğunu anlamak için bana döndüğünde avuçlarımı tezgaha yaslayıp onu sıkıştırdım.

"Napıyosun Arın?"

"Manzaraya yakından bakmayı daha çok seviyorum."

Yanakları kızardığında gülümsemem büyüdü.

"Yine nefesini kesmemi istiyorsun heralde"

"Kesmediğini kim söyledi"

Utançla gözlerini kırpıştırdığında bakışlarım dudaklarına indi. Çok zor duruyordum öpmemek için. Genelde düşünmeden uygulasamda bu kızıla yapamıyordum işte.

'üzeyir abinin sevgilisi'
'hah'

Tezgahtan gelen sesle o yöne döndük.

"Al işte kahve taştı gerizekalı. Hayır ne diye yapışıyorsun ki üstüme."

"Pardon ya"

Tekrar oturup tezgahı silmesini bekledim.

"Balın"

"Efendim"

"Kahve içmesek de olur"

"Ne içmeyi planlıyorsun Arın?"

'seni'

"Şarap?"

Gözlerini devirdi.

"Viski de olur"

"Yok Arın. Alkol yok evimde. Çok istiyorsan kalkıp Tolgayla Sunanın yanına gidebilirsin."

"İçiyorlar mıymış?"

Ufak bi kırgınlıkla yüzüme baktı. Gerçekten gideceğimi düşünmüştü sanırım.

"Evet, trafodalarmış. Tolga söyledi az önce."

Trafo bizim semtte çocukların olmadığı parktı. Genelde daha pis işler için gidilirdi oraya. En masumu alkol gibi.

"Tamam"