6

108 17 9
                                    


Dilenci değilim, sadece biraz oy ve yorum alabilir miyim efenim? Fikirlerinizi ve yorumlarını alabilirsem kitap daha güzel ilerleyecek gibi sanki :)
İyi okumalar.

"Evet Verda teyze, bu gece birlikte kalacağız arkadaşlarda"

"Suna niye kendisi söylemiyor hayatım?"

"Telefonun şarjı bitti de bana arar mısın demişti şimdi aklıma geldi"

"Tamam kızım. Sunaya söyle telefonu şarj edince arasın"

"Tamamdır siz endişelenmeyin"

Bay bay faslını geçip telefonu kapattım. Verda teyzeyi aradan çıkarmak için bahane bulmuştum. Yine de ne kadar idare edebilirdim bilmiyorum.

Üzeyir abi Gürcanlarla baş düşmandı. Sunayla Tolgayı kaçırma sebeplerini henüz bilmiyordum ama öğrenecektim.

"Fıstığım"

"Haber var mı Mehmet abi"

"Öğreneceğiz, sen sakin ol yeter"

Ayaklanıp sinirden duvara yumruk attım. Elim acısa da umrumda değildi.

"Onlar benim kardeşlerim Mehmet abi, her nerdeyseler onları bulacağım. Bunu yapanlara da hesabını sormazsam piçim."

"Henüz bizimle iletişime geçmediler ama tahmin ediyoruz ne olduğunu."

"Ne Mehmet abi ne?"

"Muhtemelen yeni kaçak mallar sokacaklar. Tolgayla Sunayı eğer patlarlarsa suçu üstlerine yıkmak için almışlardır."

"Neden Suna ve Tolga?"

"Eğer iş patlarsa ustanın başı ağrısın diye. Daha da kurnazcası usta depoya ulaştığında patlatmaları."

"Ne deposu?"

Pot kırmış gibi gözlerini kaçırdı. Sinirlerim tepeme çıktı.

"Söylesene abi! Ne deposu?"

"Fıstığım yerlerini tahmin ediyoruz."

"Nerdeler? Söyle abi gidip girelim nerdeler?"

"Eğer tuzaksa usta patlar fıstığım. Onlara istediğini veremeyiz. Amaçları bu."

"Başlarım amacına! Benim kardeşlerim orda ne halde bilmiyorum kaçak mal, polis mi düşünüyoruz abi biz!?"

"Sakin ol Arın"

"Deponun yerini söyle Mehmet abi"

"Napacaksın tek başına mı gideceksin?"

Sinirden ellerimin titrediğini hissettim. Küçüklüğümüzden beri hep birbirimize emanettik biz. Tolga torbacılardan hap çaldığında birlikte kaçardık. Birimiz ellerine düşse dayak yemeden öbürümüz atlardı. Küçücük boyumuzla bile hep sahip çıkardık birbirimize. Ben onlara sahip çıkamadım. Bedeli ne olursa olsun umrumda değil.

"Söylemeyecek misin abi?"

Başını eğdi. Benim iyiliğim için söylemezdi. Ama bana engel de olamazdı. Bir şey söylemeden pasajdan ayrıldım. Nereye gideceğimi iyi biliyordum.

'gürcanların kızı parla gürcana'

Parla baş Gürcanın kızıydı. Cerrah Gürcanın kızı. Onunla bir gece kulübünde tanışmıştık. Tek gecelik bir ilişkiydi. Kim olduğunu da bilmiyordum, sonradan öğrenmiştim. O da aynı şekilde. Evini o geceden dolayı biliyordum. Gittiğimde ne olacaktı kestiremiyordum ama gidecektim. Parla asla ezik, sessiz bir kız değildi. Hatrı sayılır gücü de vardı.

Kızıl (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin