0.8

93 14 4
                                    

seungmin tuvalete gittiğinde Chan peşinden gelmemişti. Bunu fark eden seungmin, onu umursamadığını düşünüp daha fazla ağlamıştı.

Seungmin'in ağlamasını bölen, ona seslenen zarif sesli birisi olmuştu

"Şey... beyfendi iyimisiniz? Uzun zamandır ağlıyorsunuz çünkü. İlk başta karışmamak adına konuşmamıştım ama cidden iyi durmuyorsunuz yardım edebileceğim birşey varmı?"

Seungmin, kendine gergince bakan genci görünce gülümsemek istemişti ama gözlerinden akan damlalar buna engel olmuştu

"İ-iyiyim sanırsam"

Genç daha fazla yaklaştı seungmin'e

"İsterseniz yüzünüzü yıkayın bayım. Yardımcı olabilirim"

Seungmin sorun olmayacağını söylediğinde genç Seungmin'e yardım etmişti

"Adınız nedir bu arada?"

Mavi saçlı genç konuştuğunda seungmin cevap verdi

"Seungmin, kim seungmin. Senin ismin nedir. Bu arada siz diye seslenme gerek yok büyük ihtimalle yaşıtız"

Genç gülümseyip konuştu

"Bende mingyu 17 yaşındayım"

"Memnun oldum mingyu bende 19 yaşındayım"

Mingyu utanarak konuştu

"Pardon çok genç gözüküyordun yaşıt sanmıştım hyung diyemedim pardon"

Seungmin küçüğünün utanç hallerine kıkırdadı ve aklına Chan 19 yaşındayken ve kendisi 17 yaşındayken tanıştıkları gelmişti. Gülen yüzün solmasını saklayamamıştı

"Önemli değil mingyu. Biri bana hyung dediğinde yaşlı hissediyorum zaten demediğin iyi olmuş"

Mingyu kıkırdamış

"Şimdi iyimisin seungmin?"

Seungmin gerçekten acılarını bir anlığınada olsa bu çocuk yüzünden unuttuğunu fark etti. Gerçekten iyi geliyordu ona

"Sayende iyiyim"

Mingyu kızarıp gülümsemiş, ardındanda yanaklarını gizlemeye çalışmıştı

"Yanaklarını saklama mingyu!" Seungmin gülerken zor nefes alıp konuşmuştu. Tabi bunun yüzünden mingyu dahada kızarmıştı

İkili konuşurken içeriye kaslı bir beden girdi

"Seungmin"

Sesinin ciddiyeti yüzünden mingyu'nun ve seungmin'in tüyleri diken diken olmuştu

"Efendim?" Mingyu gözlerini seungminden çekip karşıdaki bedene bakınca şaşırmıştı tabikide bunu dışarıya vurmamıştı. Ama yinede kim karşısında dünyaca ünlü cristopher bang'ı görünce şaşırmazki?

"Gidiyoruz"

Seungmin burnunu çekip konuştu

"Tamam geliyorum Chan hyung"

Chan ortamı terk ettiğinde seungmin burukça gülümsemişti

Seungmin cebinden çıkardığı telefonu açtı ve mingyu'ya uzattı

"Kendini kaydet"

Mingyu gülümseyip telefonu aldı ve kendini hızlıca kaydedip karşısındaki çocuğa geri vermişti

"Kendine iyi bak mingyu"

"Sende seungmiin!"

Mingyu arkadan seslenmişti büyüğüne

"O çocuk kim seungmin"

Tuvaletten çıkar çıkmaz kendisini Chan ve duvar arasında bulmayı beklemiyordu seungmin

"Noluyor h-hyung?" Küçüğü soran gözlerle büyüğüne bakıyordu

"O çocuk kim seungmin"

Derin nefes aldı seungmin

"Arkadaşım ve bu seni ilgilendirmemeli"

Büyüğü, küçüğünün dahada dibine girdi

"İlgilendiriyor. numaranı verdiğini gördüm ne ayak bu çocuk dedim"

Seungmin sinirlenmeye başlamıştı

"Bende sana seni ilgilendirmiyor dedim"

Seungmin parmaklarıyla chan'ı ittirdikten sonra kapıda onları bekleyen kendi kafasında olan arkadaşlarının yanına gitti

"Gidelim"

Chan'da arkasından geliyordu küçüğünün.

Herkes onlarla soran gözle bakarken Chan göz devirip dışarı çıkmıştı

Herkes sorgulamamayı seçip dışarı çıkmıştı.

Herkes buraya geldiği şekilde arabaya inerken seungmin kesinlikle aynı arabada olmak istemiyordu Chan ile

"Şey jeongin bu seferlik sen chan'ın arabasına binermisin" mahçup bakıyordu seungmin jeongine

Jeongin gülümseyip konuştu

"Tabikide hyuuung"

Seungmin havadan öpücük atarak arabaya binmişti

why? // chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin