Barda İlk Görüşme

31 4 22
                                    

"Alvin! Uyan çabuk!'

Hocanın beni sarsarak uyandırması ile kendime gelmeye çalıştım yavaş yavaş.

"Bir derstir uyuyorsun! Gece beşik falan mı salladın?!"

Hayır. Sabaha kadar içki sattım.

"Hayır hocam. Özür dilerim."

"Dersi dinlemezsen aileni aramak zorunda kalabilirim. Bunu unutma ve düzgün dinle şu dersi."

Hangi ailemi diye sormamak için zor tuttum kendimi.

Matematik hocası yeniden derse devam ederken ben yeniden kafamı sıraya yasladım.

Ailem beni on ini yaşında yetim olarak yetimhaneye vermişti. On sekiz yaşıma kadar çekmediğim eziyet yoktu orda.

Zorbalıklar, tecavüzler ve daha sayamadığım kadar çok işkenceler. On sekiz yaşımda direk ordan ayrılıp yarı zamanlı işler aramaktı.

Barlarda, marketlerde bazen bir yerlerde hizmetçilik bile yapmışlığım var.

Kendi evimi tutup yaşamaya başladığımda herşey çok kolay olucak sanmıştım.

Öyle olmadı...

Evin masrafları, eşyalar, faturalar...

Çıkamadım işin içinden. Yeniden gittim bir bara...

Adamın sunduğu iş ve para miktarı...

Çok cazip gelmişti bana.

Olacakları bilmeden işe girmiştim barda.

•1 Gün önce. Akşam•

"Evet Alvin. Giyecek olarak sana bir kıyafet veriyorum. Bunu giyerek servis ediceksin tamam mı?"

Hemen onayladım karşımdaki adamı.

Sırıtarak bedenimi inceledi.

"Güzel..."

Ne kadar rahatsız olsam da kabine gidip üstüme geçirdim kıyafeti.

Dantelli bir yapısı vardır. Açıktı biraz ve dardı. Elimle hafif bedenimi kapatarak dışarı çıktım.

"Güzel olmuşsun. Hemen başla."

Adam gülerek hala beni keserken hızla çıktım odadan.

Bara girdiğim anda Yüzüme çarpan ağır içki kokusu ile yüzümü buruşturarak ilerledim.

Bir adam yanıma gelip direk elime bir tepsi içecek tutuştururken ben tuhaf tuhaf bakıyordum.

"Al bunu hemen. Şurdaki masaya götürüyorsun. Dikkatli ol tamam mı?"

Adama birşey soramadan ordan uzaklaşırken tek çare olarak masaya doğru yürümeye başladım.

Elimdeki içecekleri düşürmeden hafifçe onlara doğru eğilip içecekleri servis etmeye başladığımda adamın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Son içkiyi masaya bıraktığımda gitmek için hazırlanıyordum ki tam karşımda oturan adam ile göz göze geldim aniden.

Kıpkırmızı gözler aniden beni bulurken içimde ufak bir titreme olmuştu.

Korkarak geriye doğru çekilirken aniden tutulan kolum ile irkilerek geri çekilmeye çalıştım.

Beni tutan adama baktığımda onun da gözlerinin kırmızı olduğunu gördüm.

"Noluyo lan! Bırakabilir misin acaba?!"

Adamın gözleri lensdir değil mi?

"Gel buraya küçük. Otur."

"Yok yok. Benim işim var abi valla ilk günüm sal beni gideyim."

"Otur."

Zorla çekilerek oturturulduğum yerde rahatsızca kıpırdanırken yanımdaki adamın bana doğru yaklaştığını gördüm.

"Uzaklaş Giray."

"Ya nolur gideyim-"

"Bir sus be çocuk."

Karşımdaki sert kalıplı adama baktım.

Sert yüz hatları, dağınık saçları ve vücut hatlarını mükemmel bir şekilde belli eden bir tişört ile bana bakmaya devam ediyordu.

"Bizim kim olduğumuzu biliyor musun?"

"Mafya mısınız-"

"Tamam sakin çocuğu. Bilgisi yok."

Yanımdaki Giray denen adam beni sonunda rahat bırakırken derin bir nefes alarak ayağa kalktım.

"İlk iş günümdeki gerginliğe bak!"

Söylene söylene kendimi tuvalete attım ve soğuk bir su ile yüzümü yıkamaya başladım.

Aniden belimdeki el ile duvara itilmem bir oldu.

"Bizim ne olduğumuzu bilip de yalan söylüyorsan... Bunun çok büyük bir bedeli olur çocuk."

Gözümü açtığımda biraz önceki masadaki adamın yüzünü gördüm. Çok yakın bir şekilde duruyordu bana. Sert yüzü bu açıdan daha güzel...

"Gerçekten bilmiyorum... Bakın ben saf masum bir insanım nolur bırakın gideyim."

Adam bana daha çok yaklaşarak burnunu boynuma sürtmeye başladığında titrek bir nefes verdim.

"Onlar gibi kokuyorsun..."

"Neyler gibi."

"Onlar..."

Adama garip garip baktığımda boynumda sert bir nefes hissettim.

"Yeniden karşılaşıcağız ufaklık. Umarım bu sefer yalan söylemek yerine nasıl bir varlık olduğunu söylersin. Zor kullanmayalım değil mi küçüğüm."

Son kez derin bir nefes alıp hızla boynumdan çekildi.

Gözlerimi açtığımda orda olmadığını görünce titreyen bacaklarım bedenimi daha fazla taşıyamadı.

Yere doğru hafifçe çökerken gözlerimde yaşlar süzülmeye başladı.

İlk iş günümde resmen tehdit yemiştim...

Evett. İlk bölümden selamlar. Belki bugün hikaye yi daha iyi anlayın diye bir bölüm daha atabilirim. Belli olmaz.

Bu hikayeyi Kaybolmuş kadar hırslı ve güzel yazmaya söz veriyorum.

Sizleri seviyorum, yorumları bekliyorum.

Byee 💞💓💕

DüşmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin